Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/776 Esas
KARAR NO : 2023/321 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkemeye sunmuş olduğu 21/11/2022 tarihli dava dilekçesini özetle; borçlu davalının itirazları haksız, hukuki dayanaktan yoksun olup kabulü mümkün olmadığını, davacı şirketin görevleri kapsamında yapılan denetimlerde davalının adresinde kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, sözleşmesiz kullanım yapılarak kaçak elektrik kullanıldığını, kaçak/usulsüz elektrik tüketim tespit tutanakları tutulduğunu, kaçak kullanıma ilişkin tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı borçlu adına fatura düzenlendiğini, borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden ödenmeyen borcu için yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi üzerinde takip durduğunu, borçlu itiraz dilekçesinde … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra dosyasına konu olan borcu kabul etmediklerini belirtip borca itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulmasını talep ettiklerini, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, davacı adına fatura edilen bedeller ve icra takipleri tamamen yasal mevzuata uygun olduğunu, davacı taraf aksini iddia ederek haksız ve hukuka aykırı olarak borçtan kurtulmayı hedeflediğini, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazı dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetle yapılmış bir itiraz olup iptal edilmesi gerektiğini, davanın kabulünü, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazının iptalini, icra takibinin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğünün 2022/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 58.021,70-TL asıl alacağa 866,46 TL gecikmiş gün faizi, 155,96 TL faizin KDV’si ile birlikte 59.044,12-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere TTK’nun 5. Maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan Ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasın zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. HMK’nın 115/2. maddesinde tamamlanabilir dava şartı eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilebileceği belirtilmiş ise de 6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2. maddeside arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği açıkca belirtildiğinden anılan dava şartı eksikliğinin tamamlanabilir dava şartı eksikliği olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira arabuluculuk, tarafların mahkeme yoluna başvurmadan uyuşmazlıkları bir araya gelerek çözmeleri, bu şekilde daha hızlı ve barışcıl yöntemlerle sonuca ulaşmaları ile mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla getirilmiş bir alternatif çözüm yoludur. Davacının dava açarken dilekçesinin ekinde anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağının bulunmadığı, bu hususta davacı vekiline tensip tutanağı ile 1 haftalık kesin süre verildiği, bu süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulmadığı, davanın konusu itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 713,13-TL den düşümü ile kalan 533,23-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır