Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/599 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO : 2022/599 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 03/02/2022 tarihli dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi kararlaştırılan … Fuarı’na katılım amacı ile sözleşme akdedildiğini ancak fuarın gerçekleştirileceği tarihlerde dünya genelinde mevcut olan pandemi sebebiyle söz konusu fuar ertelendiği bildirildiğini, söz konusu firmaya … 21. Noterliğinin … yevmiye numarası ile… tarihli ihtarname ile fuarın gerçekleştirilmesi için ödenen 111.424,80 TL bedelinin iadesi için ihtar çekildiğini, iade işlemi yapılmadığından … 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 30/12/2021 tarihinde borca itiraz ederek takibin durduğunu, davalı borçlunun icra takibine yaptığı borca itirazının iptali ile 111.424,80-TL, 15.10.2021 tarihinden ilgili alacaklara ilişkin faiz ve ferileri üzerinden takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen ve borcun tahsilini mümkün kılmak amacıyla, tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesine ve davalı borçlunun menkul ve gayrimenkullerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı borçlu aleyhine 111.424,80-TL asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 23/02/2022 tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yapılan yetki sözleşmesi uyarınca yetkili mahkeme Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirket pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep edildiğini, müvekkil şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunmakta olduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, öncelikle yetki itirazımızın kabulü ile, dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, mesnetsiz ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddini, davacı tarafın kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesini talep etmiştir.
… 16. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 111.424,80-TL asıl alacağa 306,80 TL 14/10/2021-20/10/2021 İşlenmiş Faiz ile birlikte 111.731,60-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 02/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde ödeme emrine karşı yetki itirazında bulundu anlaşılmıştır.
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 111.424,80-TL asıl alacağa 306,80 TL 14/10/2021-20/10/2021 İşlenmiş Faiz ile birlikte 111.731,60-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 02/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi 30/12/2021 içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik kazanabilmesi için, yazılı şekilde gerçekleştirilmiş bulunması da şarttır. Burada sözü edilen yazılı şekilden maksat, adî yazılı şekildir. Yani, yetki sözleşmeleri bağlamında, adî yazılı şekil, bir sıhhat şekli konumundadır. Yetki sözleşmeleri, ayrı ve müstâkil bir sözleşme biçiminde gerçekleştirilebileceği gibi; mevcut bir sözleşmeye, mahkemenin yetkisine dair bir kayıt konulmak suretiyle de gerçekleştirilebilir. İkinci hâlde, yetki şartından söz edilir.
Taraflar, yapmış oldukları yetki sözleşmesiyle, aralarındaki somut, yani kategorik olarak tanımlanmış hukukî ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili açılacak davalar bağlamında, kanunen yetkili konumda bulunan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesi kaydıyla, kanunen yetkili olmayan bir yargı yerini yetkili hâle getiriyorlar; yani, alternatif bir yetki kuralı yaratıyorlarsa, olumlu yetki sözleşmesinden söz edilir. Bu tür bir yetki sözleşmesinin varlığı hâlinde, davanın, mutlaka yetki sözleşmesinde tâyin edilmiş olan yer mahkemesinde, açılması zorunluluğu yoktur. Dava, kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkeme veya mahkemelerin herhangi birisinde açılabilir. Ancak, dava, yetki sözleşmesiyle yaratılmış olan alternatif yetki kuralında belirtilmiş olan yer mahkemesinde açılmışsa; bu mahkeme de, davaya bakmak zorundadır; davalı da, anılan durumda, yetkisizlik iddiasında bulunamaz. Olumlu yetki sözleşmesi yapılmak isteniyorsa, buna ilişkin iradenin, anılan sözleşmede, açıkça ortaya konulması, yani kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkeme veya mahkemelerin yetkisinin devam edeceği hususunun, kesin ve tereddütsüz bir biçimde vurgulanması gerekir. Bu bağlamda, herhangi bir belirlemede bulunulmamışsa, yapılan yetki sözleşmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesinin son derece açık metni uyarınca, “olumsuz yetki sözleşmesi” olarak nitelendirilir; yani, dava, sadece yetki sözleşmesinde tâyin edilmiş olan yer mahkemesinde açılabilir; kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkemelerin yetkisi tümüyle ortadan kalkar. (Prof. Dr. Süha TANRIVER; Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı 2014, s. 459-468, Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan)
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayın incelenmesinde taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 32. maddesinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili kılındığı, taraflar arasında geçerli şekilde yapılan yetki şartı gereği uyuşmazlığın sadece Bakırköy Mahkemelerinde çözümleneceği, anılan yetki şartı gereği kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkeme ile özel yetkili mahkemelerin yetkisinin ortadan kalkacağı, davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine dosyanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile HMK’nın 6. maddesi gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, davaya bakmakta Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1. maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2. maddesi gereğince davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır