Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/743 E. 2023/735 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/712 Esas
KARAR NO : 2023/737
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin telefonuna 27/02/2022 tarihinde Telegram aracılığı ile … kod adlı kişiden mesajlar geldiğini, müvekkiline yatırım yapmayı düşünüp düşünmediğini sorduğunu, ilk mesajı atan kişinin sekreter olduğunu ve müvekkilini genel müdür … Bey ile tanıştıracağını söylediğini, daha sonra … Bey olduğunu iddia eden kişinin müvekkiline mesajlar attığını, müvekkiline 06/03/2022 tarihinde link gönderdiğini ve müvekkilinin link üzerinden … … Yenilenebilir Enerji adlı firmaya üyelik gerçekleştirdiğini, müvekkilinin firma hesabına birçok kez para gönderdiğini, müvekkili ile aynı Telegram grubunda bulunan … isimli davalının müvekkilini aradığını şirketi nasıl bulduğunu sorduğunu, aralarında hiçbir samimiyet ve tanışıklık olmamasına rağmen müvekkilini ara sıra aramaya başladığını, müvekkiline şirket yetkilileri tarafından bir ofis açması gerektiğini söylendiğini ve müvekkilinin ofis açılışını gerçekleştirdiğini, Telegram grubu üzerinden 04/05/2022 günü İstanbul’da yat gezisi yapılacağının duyurulduğunu, gezide çekiliş yapıldığını, müvekkili dahil birçok kişinin dolandırıldığını, … isimli şahsın Telegram grubunu ve telefonunu kapatarak ortadan kaybolduğunu, davalı …’ın müvekkiline mesaj atarak “kimseye ulaşamıyorum, dolandırıldım, bu işin içinde sende varsın, bana bu parayı vereceksin” gibi ifadeler kullanarak müvekkilinden 70.000,00 TL istediğini, müvekkilinin kendisininde dolandırıldığını beyan ettiyse de davalının tehditlerine devam ettiğini, davalının 17/05/2022 tarihinde müvekkili ile görüştüğünü ve davalının “senet vereceksin, yoksa iş yerine söylerim, hayatını bitiririm, işten attırırım” gibi ifadelerle müvekkiline zorla senet imzalatıldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep olunur.
Davalı asil Mahkememize sunmuş olduğu 11/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde ve sonradan sunduğu 20/02/2023 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde tarafını isnat ederek yaptığı hiçbir iddia ve suçlamayı kabul etmediğini, zira davacı tarafından dolandırılan ve mağduriyete uğrayanın şahsı olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının senet düzenleyerek ödemeyi taahhüt ettiği borcunu ödemediğini, ulaşılamamak için telefon numarasını değiştirdiğini, davacının dava dilekçesinde tarafınca tehdit edildiğini iddia etmesine rağmen suç duyurusunda bulunmadığını, davacının ancak kendisine başlatılan icra takiplerinden haberdar olduktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2022/… soruşturma sayılı dosya ile tarafına soruşturma açıldığını, hukuki dayanaktan yoksun ve somut delile dayanmayan başvuru hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verildiğini, davacının söz konusu senetleri kendi rızası ile doldurduğunu ve imzaladığını, davacı ile Telegram’da geçen konuşmalarda kendisinin şahsına böyle bir borcu olduğunu ikrar eden konuşmalarının olduğunu, ayrıca senetler dışında davacının senetlere karşılık nakdi olarak borcunu ödeyeceğine dair sözleşme de bulunduğunu, davacının yatırım amaçlı üye olduğu … … Yenilenebilir Enerji adlı firmanın yatta düzenlenen sempozyum videosundaki konuşmasında söz konusu firmanın sistemine bilerek ve kandırılmayarak üye olduğunu, davacının kar elde etmek amaçlı şahsından borç aldığını ve borcunu ödemediğini, bu nedenlerle davanın reddi ihtiyati tedbir ara kararlarının kaldırılmasını, davacının şahsına borcu olduğunun tespitine karar verilmesini, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davacı tarafça yatırılan 15.000,00-TL tutarındaki teminatın şahsına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasında davaya konu … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/… ve 2022/… soruşturma sayılı dosyaları, … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası, …İcra 2022/… Esas sayılı dosyalarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı takip dosyasında senetten kaynaklanan 25.000,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 25.000,00-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 22/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı takip dosyasında senetten kaynaklanan 45.000,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 45.000,00-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 22/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 17/07/2023 tarihli duruşmasında tanık dinlenildiği;
Tanık …, “Ben şehir hatlarında Bostancı İskelesinde çalışırım davacı iş arkadaşımdır, davalıyı ise bugün ilk defa gördüm, daha öncesinde davalıyı hiç görmedim, davacı ile birlikte bulunduğu bir ortama şahit olmadım, davacı benim şefim olur ben olay günü iskelenin bağlama bölümünde olduğum için dışarıdaydım sadece bir ara davacı olan şefimin misafirleri olduğunu, ofiste oturduklarını söylediler ben içeriye girmedim, daha sonra davacıyı gördüğümde düşünceli ve sıkıntılıydı, ben misafirleri gittikten sonra davacıyı gördüm, aralarında senet ilişkisi olduğunu davacı …’ten öğrendim, senedin ne için alındığını bilmem, senet imzalandığında ben yanlarında değildim, tanıklık ücreti talebim yoktur,” beyanında bulunmuştur.
Tanık …, “Davacı benim iş yerinden tanıdığım olur, …’i de ilk davacının yanına geldiğinde iş yerinde görmüştüm, benim taraflarla herhangi bir husumetim yoktur, taraflar arasında o gün bir kısım kağıt işleri yapılıyordu, ancak ben temizlik işçisi olduğum için işime bakıyordum, bir ara yanlarına çay için girdim, bana göstermiş olduğunuz fotoğraftaki damacananın yanında bulunan kişi benim davalı bir kadın ile birlikte gelmişti, aralarında ne konuştuklarını duymadım, imzaladıkları şeyin ne olduğunu görmedim, ben sadece davacı …’in sıkıntılı ve stresli olduğunu gördüm, bunun dışında herhangi bir tehdit veya zorlama sözü duymadım, çoğunlukla konuştuklarında dışarıdaydım, aralarındaki alışverişleri bilmem, tanıklık ücreti talep etmiyorum,” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizin 29/05/2023 tarihli duruşmasında tanık dinlenildiği;
Tanık …, “Ben davalıyı aynı yerde çalışmamızdan dolayı birkaç yıldır tanırım, davacıyı ise davalı aracılığı ile tanımıştım, ben dava konusu senetlerin alınacağı gün davalı ile birlikte davacının yanına vapur iskelesine gittim, davalı beni şahit olayım diye yanımda götürmüştü, daha önceden taraflar arasında iş yerinde iken bir telefon görüşmesi oldu, davalı telefonu sesliye aldığı için bende dinledim, davalı ben kefil olacağım, ben sizin borcunuzu karşılayacağım şeklinde konuşuyordu, vapur iskelesine gittiğimizde davalı senet imzalatacaktı, ancak davalı kendi senetlerini çıkardı, bunlar üzerinden yapalım dedi, delil olarak senetler imzalanırken kamera kaydı alınmasını teklif ettik, davacı …’te bu teklif kabul etti, dosyadaki telefon çekimlerini ben yaptım, kayda çekilirken davacı …’in haberi vardı, senetlerin imzalanması alınması aşamasında taraflar arasında herhangi bir tartışma olmadı, savcılığa şikayet, sosyal medyada paylaşma gibi ifadelerde bulunulmadı, taraflar yatırım amaçlı bir işe gireceklerdi, bildiğim kadarıyla davacı bu nedenle kefil oldu, dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: Davalı senetten önce birkaç defa yanımda olmak üzere davacıyı arayarak parayı ödemesi istedi, benim öyle bir talebim olmadı, borcun miktarını hatırlamıyorum, ben gittiğimde orada herhangi bir şekilde ağlamadım, davacı … sadece borçlarından dolayı stresliydi, üzgündü, biz üçümüz aynı odadaydık, diğer çalışanlar arka taraftaydı, davacının teklifi üzerine onun olduğu odaya geçtik, tanıklık ücreti talebim yoktur,” beyanında bulunmuştur.
Tanık …, “… benim ortaokuldan beri arkadaşım olur, ben şehir hatlarında davacının çalıştığı şirkette çalışırım, taraflar benim aracılığımla tanışmıştı, güneş paneli işini …’in başkanı olarak bulunduğu bir yer yapıyordu, …’te sisteme dahil olanlara kefil olacağını söylüyordu, ben de bu işe girdim, ancak zamanında çıktığım için ana paramı aldım, bununla ilgili davacı ile aramda bir uyuşmazlık yoktur, … bu işe gireceği zaman Mehmet’le konuştuğunda ben yanlarında yoktum ancak bu iş için kurulan … hesabında Mehmet insanların yatıracağı para yönünden kefil olduğunu, sisteme girenlerin kar etmesi durumunda kendisine de kardan pay vermeleri gerektiğini ancak zarar ettikleri zaman zararı kendisinin karşılayacağını söylüyordu, …’te bunun için davacıdan senet almak istedi, sistem çöktükten sonra davalı …’ten çalıştığı iskelenin baş memurluk ofisinde kefaletine binaen senet almak istedi, bu görüşme olmadan önce iskeleye gittiğini, orada kimlerin bulunduğunu bana göstermek için beni de görüntülü olarak aradı, ben imza atıldığı zamanı değil sadece ortamı gördüm, taraflar arasında tartışma olduğunu duymadım, herhangi bir tehdit, zorlama, cebir olduğunu da duymadım, davacı sistem çöktükten sonra da davalı …’e parasının içeride kalmayacağını zararı kendisinin karşılayacağını söylüyordu, bildiğim kadarıyla davalın zararı 60.000,00-TL kadardır, kaç tane senet aldığını bilmem, bana göstermiş olduğunuz fotoğraftaki elinde şeker tutan şehir hatları çalışanını tanımıyorum, dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: Birlikte üçümüz aynı ortamda bulunmadık, davacı … bana da şirketin sahibinin kendisi olmadığını, kendisinin de zarar ettiğini bana söylemişti, davalı ben sisteme girdikten önce zaten sisteme para yatırmıştı, ancak huzurdaki davanın konusu olan para bu para değildir, ben kendisini Mehmet’le tanıştırdıktan sonra çevresinden para toplayarak yeniden sisteme para yatırdı, ben diğer tanığı tanımıyorum, beni görüntülü olarak aradıkları zaman diğer tanık olan …’yi ilk defa telefonda gördüm, bildiğim kadarıyla davalı şahit olsun diye yanında götürmüş, dedi.
Davalı asilin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: Davacı … bu sistemi Almanya’dan getireceğini Üsküdar’da ofis açtığını, gerçek grubun yöneticisi olan … Bey ile arkadaş olduğunu bana da söyledi, … alt grubun yöneticisiydi, kendi grubunun zararını karşılayacağını, zaten 6 ay içinde herkesin kar edeceğini zararının kalmayacağını söylüyordu, tanıklık ücreti istemiyorum,” beyanında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki senetlere dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının dava konusu senetleri cebir ve tehdit altında imzaladığı gerekçesiyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
Her ne kadar menfi tespit davalarında davalı alacaklı alacağın varlığını ispat yükü altında ise de dava konusu alacak kambiyo senedinden doğmuş olmakla kıymetli evrakın kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içermesi, sebepten mücerret olması, kamu güvenliğine mazhar olması nedenleriyle ispat yükü davacı borçlu üzerinde kalacaktır.
Davacı borçlu, davalı alacaklının kendisini tehdit ederek senetleri imzalattığını ileri sürmüş ve maddi vakıanın her türlü delille ispat olunabileceği anlaşılmakla taraf tanıkları dinlenmiş, tüm deliller celp olunmuştur. Mahkememizce celp edilen … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/… soruşturma sayılı dosyasındaki aynı isnatlar kapsamında davalı hakkında takipsizlik kararı verildiği, isnada yönelik somut bir delil elde edilemediği görülmüştür. Davacının kendisinin meçhul şüpheliler tarafından dolandırıldığına dair … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/… soruşturma sayılı şikayetinde de aynı yönde delil elde edilemediğinden takipsizlik kararı verilmiştir.
Dosya münderecatı itibariyle taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davacının, davalının gelir elde edebileceği bir iş için kendisine aracılık ettiği, davalının bu işe para yatırdığı, davacının davalı ve diğer kişileri yönlendirdiği bu gelir amacına dayalı iş kapsamında zarar doğması halinde bu zararları üstleneceğine dair güven verdiği, davalının da bu suretle işe girdiği ancak parasını geri alamadığı, davalı gibi bu suretle zarara uğrayanların bulunduğu, dava konusu senetlerin de bu şekilde üstlenilen zarar kapsamında alındığı dinlenen tanık ve taraf beyanlarından anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar takibe konu edilen senetlerin tehdit yoluyla alındığını iddia etse de tarafların senet imzalarken anı kayda aldığı ve fotoğrafladığı, bu delillerin davalı yanca süresinde dosyaya sunulduğu, senet imzalanması için davacının davalıyı iş yerine çağırdığı, imza aşamasında davacının iradesini kırıcı cebir veya tehdit içeren bir ifade veya davranış bulunduğuna dair delil bulunmadığı, davacı tanıklarının da bu yönde bir görgüsü olmadığı, aynı isnat kapsamındaki cezai soruşturmadan da delil elde edilmediği, davacının bu yöndeki iddiasının sübut bulmadığı anlaşılmıştır.
Kıymetli evrakların sebepten mücerret olduğu, kayıtsız şartsız borç ikrarı mevcut iken senedin sebebinin araştırılmasına gerek bulunmadığı, aksi halde kambiyo vasfına dair emniyetin ortadan kalkacağı, kaldı ki taraflar arasındaki senet ilişkisinin davacının güven telkin ederek davalıyı yönlendirmesi ve zararını karşılama taahhüdünden doğduğu, ortada hukuka veya ahlaka aykırı bir sözleşmenin bulunmadığı kanaatiyle sübut bulmayan iş bu davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; Davalının 11/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde tazminat talebinin bulunmadığı, 20/02/2023 tarihli beyan dilekçesinde tazminat talebi bulunsa da yasal süresi içerisinde ileri sürülmediği, teksif ilkesi gereği savunmanın genişletilmesinin davacının açık muvafakatine bağlı olduğu anlaşıldığından, yasal süresi içerisinde ileri sürülmeyen tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının süresinde ileri sürülmeyen tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 269,85-TL harcın, peşin alınan 1.195,43-TL harçtan mahsubu ile bakiye 925,58-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.25/09/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır