Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2023/411 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/533 Esas
KARAR NO : 2023/359
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta müvekkili kurum tarafından yapılan kontrolde sözleşme olmaksızın elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, tespit üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği 05/07/2019 tarih ve … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, işbu tutanağa istinaden 38.869,42-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davalının ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun e-tebligat yapılmış olup, davalı şirket davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP’tan celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasının 38.869,42-TL asıl alacak, 906,95-TL işlemiş faiz, 163,25-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 39.939,62-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 09/09/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 03/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 24/01/2022 tarihli duruşmasında tanıklar … n’ın dinlenildiği,
Tanık …, ”… … Kayıp Kaçak Biriminde saha teknikeriyim, olay tarihinde de aynı görevdeydim, mahkeme huzurunda gösterilmiş olan tutanaktaki imza tarafıma aittir, tarafımca tutulan tutanak doğrudur, tanıklık ücreti talep ediyorum” beyanında bulunmuştur.
Tanık , ”… … Kayıp Kaçak Biriminde saha teknikeriyim, olay tarihinde de aynı görevdeydim, mahkeme huzurunda gösterilmiş olan tutanaktaki imza tarafıma aittir, tarafımca tutulan tutanak doğrudur, tanıklık ücreti talep ediyorum” beyanında bulunmuştur.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 04/12/2022 tarihli raporunda özetle; EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 42/1-a ve c maddesinin ”…Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,,…” ve *… Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,….” şeklinde düzenlendiği, davalının sözleşmesiz enerji ve sayaca müdahale ederek kaçak tüketim kullandığı, bu hususların kaçak elektrik tüketimine girdiği bu nedenle davalı kaçak elektrik kullandığı, Kullanılan kaçak tüketim tutarının, EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda asıl alacak 38.869,40TLye faiz tutarı 581,44-TL ve faizin KDV tutarı 104,65TL ilavesiyle toplam 39.555,49TI hesaplandığı, Davacı, davalıdan 39.555,49-TL alacaklı olduğu kanatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki abonesiz/sözleşmesiz kaçak elektrik bedeline ilişkin faturaya dayalı ilamsız icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 26/1-b maddesinin, ”…. veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,,,,…” şeklinde düzenlendiği, davalının sözleşmesiz kaçak tüketiminin bulunduğuna dair tutanak düzenlendiği, kaçak tespit tutanaklarının, kaçak elektrik kullanan suç failini açıkça belirtir ve doğru tespitlere yönelik düzenlenmesi, halinde bundan sonra aksinin sabit oluncaya kadar geçerli olduğu anlaşılmıştır.
EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 42. maddesinin, ”(1)Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; a)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, b)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi, c)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan arı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, ç)Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tüketiminin anılan yönetmeliğin 42/1-a maddesi kapsamında kaçak olduğu gözetilerek sözleşmesiz kullanım nedeniyle tutanaktaki tespitler, EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda asıl alacak tutarının 38.869,40TL hesaplandığı, bu miktarın davacı tarafından usulünce gözetilerek takibe konu edildiği görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamasına göre; abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre faiz istenebilir. Abonelik (elektrik, su, atık su ve doğalgaz) sözleşmesinde; 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, borç ödenmediği takdirde, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, abonenin sıfatına (mesken ise yasal faiz, ticarî ise TTK’nuna tabi aboneler için ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır. (HGK’nun 22/09/2010 tarih, 2010/13-466 Esas, 2010/410 Karar, 28/11/2012 tarih,2012/13-624 Esas, 2012/915 Karar, 3. HD’nin 27/02/2014 tarih, 2013/18346 Esas, 2014/3079 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.)
Davacı her ne kadar takipte %30,00 oranında faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı, gecikme zammına dair oranın uygulanamayacağı, davalının tacir olduğu ve olayın haksız fiil niteliği gözetilerek ticari işlerde avans faizinin esas olduğu anlaşılmakla işlemiş ve işleyecek faize dair itiraz yönünden talep kısmen reddedilmiş, ek bilirkişi raporunda avans faizine göre faturaya göre temerrüt ve takip tarihi arasındaki hesaplamaya itibar edilmiştir.
Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh’ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davacının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/ 5967 Esas 2014/12840 Karar sayılı emsal ilamı) dolayısıyla faturaya dahil edilen KDV ile işlemiş faiz yönünden de istenen KDV miktarı belirlenerek, işlemişi faize ilişkin miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda, uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu, dava konusu kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşılmakla, yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 38.869,40 TL asıl alacak, 581,44 TL işlemiş faiz, 104,65 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 39.555,49 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep edilen %30 oranı geçmemek kaydıyla avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin Reddine,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 2.702,04-TL karar ve ilam harcından 482,37-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 2.219,67-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 482,37-TL peşin harç olmak üzere toplam 541,67-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 986,75-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%99,03 kabul) 977,26-TL’sinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davanın kabul red oranına (%99,03 kabul) göre 1.307,31 TL’sinin davalıdan; bakiye 12,69 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.08/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza