Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/716 E. 2023/899 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/716 Esas
KARAR NO : 2023/899 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 24.06.2019 günü saat 08:50 sularında sür … … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonu ile …’dan Bartın İl merkezine seyir halindeyken Kirazlıköprü mevküne geldiği esnada (755-01/15 km) yolun bir yakasından diğer yakasına geçen telefon kablosunun araç hizasına kadar sarktığını geç fark etmesi sebebiyle kabloya çarpması ve 3 adet telefon direğinin sökülmesi sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda kablo ve direğin bakımından sorumlu olan kuruluşun %100 kusurlu bulunduğunu, 06/11/2019 tarihinde sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen 18.494,90 TL tutarındaki tazminatın kaza tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile rücuen tazminini talep ettiklerini” belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı tarafın itirazının iptali ile 18.494,90 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; her ne kadar davacı vekili dava konusu tek taraflı trafik kazasına; dava dışı … … sevk ve idaresindeki kamyonun telefon direklerinden sarkan kablolara takılmak suretiyle sebep olduğunu iddia etse de dava dosyasına bu hususu kanıtlar hiçbir delil sunmadığını, nitekim dava dosyasına sunulan delillere bakıldığında, dosyada mübrez kaza tespit tutanağının tek taraflı düzenlenmiş olduğunu, devrildiği iddia olunan telefon direklerine ilişkin hiçbir fotoğraf dosyaya sunulan belgelerde yer almadığını, dava konusu trafik kazasına davalı şirkete ait telefon direği sebep olmadığını, meydana gelen zarar ile telefon direği arasında illiyet bağı kurulamayacağını, davalı şirkete ait kablo direklerinin belli usuller ve esaslar çerçevesinde inşa edildiğini, ayrıca her türlü güvenlik önlemi alındığını, kaza mahallinde davalı şirkete ait bulunan direklerin üstündeki kabloların 5 metre yükseklikten geçmekte olduğunu, doğal yollarla bu kabloların kaza yapan kamyonetin yüksekliği olan 3 metreye kadar sarkmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tek taraflı tutulan kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, trafik kazalarının ardından trafik polislerinin veya diğer kolluk kuvvetlerinin tutmuş olduğu kaza tespit tutanaklarının, hukuki açıdan kesinlik teşkil eden belgeler olmadığını, trafik kazaları sonucu tespitin yapıldığı bu tutanakların kesin mahiyette belgeler olmadığını, taraflardan birinin bu tutanaktaki kusur durumlarının gerçeği yansıtmadığını ya da tutanağın eksik bilgiler ile tutularak usulsüz olduğunu iddia edebilmesinin mümkün olduğunu, kaza nedeni ile meydana geldiği iddia edilen hasarın tümünün kazadan kaynaklanmış olduğuna itiraz ettiklerini, işçilik bedelleri ve malzeme bedellerinin fahiş hesaplandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. Maddesinden kaynaklanan kasko sigortacısının ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, zarardan ötürü sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Böyle bir davada sigortacı, gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir.
Faiz yönünden; TTK.nun 1301.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelinin sigortalısına ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/16603 Esas 2013/2189 Karar sayılı emsal ilamı)
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 18.494,90-TL asıl alacak 2.759,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.253,93-TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 24/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28/02/2022 tarihinde süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişinin düzenlediği 31/07/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Beyan edilen hususlar çerçevesinde; davalı … A.Ş.’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, meydana gelen trafik kazasında; … plakalı araç sürücüsü … …’un kusurunun olmadığı, davaya konu … plakalı araçta KDV dahil 18.875,08 TL hasar oluştuğu, davacı … Sigorta A.Ş. tarafından onarımı yapan … Oto isimli tamir servisine … nolu hasar dosyası kapsamında 18.875,08 TL ödeme yapıldığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı sigorta şirketi, kasko sigortası kapsamında sigortaladığı … plakalı aracın seyir halindeyken davalıya ait telefon direklerindeki kabloların sarkması neticesinde sigortalı aracın kablolara çarpması neticesinde meydana gelen kaza sonucu hasarlanan sigortalı araç için, kendi sigortalısına ödediği hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir. 24/06/2019 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği, davacının kasko sigortalısının aracının kazada hasarlandığı, davacının 06/11/2019 tarihinde sigortalısına ödeme yaptığı, yapılan ödeme sonrasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının takibe süresinde itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür. Davacı 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre davalının haklarına halef olduğundan davalıya rücu edebilecektir. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya kusur ve hasar tespiti yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu denetime ve hüküm vermeye elverişli olup, hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu ile davalının tam kusurlu olduğu, davacı tarafından sigortalısına ödenen 18.875,08 TL hasar bedelinin kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağının expertiz raporu ve tamire ilişkin fatura dikkate alındığında önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 4.250,78-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar ve ilam harcı 1.263,38-TL nin peşin alınan 209,58-TL den düşümü ile kalan 1.053,80-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 290,28-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.568,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır