Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/676 E. 2023/710 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/676 Esas
KARAR NO : 2023/710 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkili şirket adına kayıtlı … plakalı aracın 26/09/2020 tarihinde … sevk ve idaresinde İstanbul ili … mevkinde en sağ şeritte seyir haline iken davalı … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile aynı şeritte kendi istikametinde seyir halinde olan … plaka numaralı araca çarptığını, çarpmanın etkisiyle … plakalı aracın önünde seyir halinde olan müvekkili şirkete ait araca arka kısımlardan çarpmasıyla üç taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mezkur kazada müvekkil şirkete ait aracın sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığı, … plakalı aracın sürücüsü davalı … …’ın tam ve asli kusurlu hareketleri ile müvekkilin aracının arka kısımlarından çarpmak suretiyle mezkur kazaya sebebiyet verdiğini, söz konusu trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı araç kaza tarihinden kaza sebebiyle müvekkilinin aracında hasar sebebiyle değer kaybı meydana geldiğini, sigorta eksperi … kin tarafından tanzim edilen 26/09/2022 tarih … numaralı eksper raporunda, mezkur araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin 8.000,00 TL olarak tespit edildiğini, belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile HMK 107. Madde gereği değer kaybı bedeli alacağının yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; değer kaybı hesabının yapılması gerektiğini, KZMSS sigortası işletenini veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, bu nedenle kusur oranını belirlenmesi gerektiğini, davacının değer kaybı bedeli müvekkil sigorta şirketi tarafından layıkıyla karşılandığını, davanın yetki bakımından yetkisiz mahkeme açıldığını, davanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu iddiasının reddini, haksız ekspertiz taleplerinin reddini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini, fazlaya ilişkin taleplerin reddini, talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Araç değer kaybından, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, değer kaybı alacağı sorumluların tamamından talep edebilecektir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında değer kaybının belirlenmesinde aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark dikkate alınmaktadır. Bu durumda mahkemece aracın tramer kayıtları ve varsa önceki hasarlarına ilişkin hasar dosyaları istendikten sonra aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalılarını savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.

Bilirkişinin düzenlediği 17/08/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Meydana gleen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’nin … plakalı aracın sigorta edeni olduğu, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … ‘in kusurunun olmadığı, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … ‘ün kusuru olmadığı, aracın kaza öncesi değeri ile kaza sonrası piyasa değeri arasındaki farkın belirlenmei yöntemi ile trafik kazası sonucu … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle, kaza öncesi araç değeri (240.000,00TL) ile kaza sonrası satılabilir araç değeri (232.000,00TL) farkından hareketle yapılan hesaplama sonucu toplam 8.000,00TL değer kaybı oluşacağı kanaat ve sonucunda raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin 04/09/2023 tarihli ıslah dilekçeni özetle; 100,00 TL üzerinden talep ettikleri harca esas tazminat talebini 7.900,00 TL daha artırarak, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile, haklı davanın kabulü ile 8.000,00 TL değer kaybı bedelinin sigorta şirketinin temürrüte düştüğü tarihten itibaren işletilecek yasal faiz ile davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; her ne kadar davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de 6100 sayılı HMK.’nun 16. Maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü uyarınca davaya konu kazanın Haliç yan köprüde meydana gelmesi sebebiyle mahkememiz yetki sınırlarında kaldığı anlaşıldığından davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
26/09/2020 tarihinde çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza tarihi itibariyle davalının sigortalısının tam kusurlu olduğu iddiası ile araç değer kaybı bedelinin tazmini istemiyle eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişiden rapor alınmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki rayiç değeri ile kaza sonrası rayiç değeri arasındaki farka göre hesaplanan değer kaybı bedelinin 8.000,00-TL olduğu, davalının sigortalısının %100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin işbu değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 8.000,00-TL değer kaybı bedelinin dava tarihi olan 12/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine;
2-Karar ve ilam harcı 546,48-TL nin peşin alınan 215,62-TL den düşümü ile kalan 330,86-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 3.120,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 296,32 TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.579,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 8.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır