Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2023/536 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/683 Esas
KARAR NO:2023/537

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/10/2022
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16.06.2020 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili şirket davalının kullanması amacıyla ismi, markası ve logosu davalı tarafından belirlenecek internet yayın platformu kurmayı ve işletmeyi, davalı şirketin de belirlenen ücreti ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirerek hizmet vermeye devam ederken, davalının bir süre sonra ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkiline 4.991,63USD borcunu ödemediğini, müvekkilinin bu hususa ilişkin davalıya e-posta gönderdiğini, davalının borucunu ödeyeceğini belirtmesine rağmen yine ödemediğini bunun üzerine müvekkilince davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
… ne müzekkere yazılarak davalı … A.Ş. İle dava dışı … A.Ş.’ne ait ticaret sicil kayıtlarının, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının çıktılarının alınarak dosya içerisine alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında 4.911,63 USD (74.926,04 TL) bedelli faturalardan kaynaklanan 74.926,04-TL asıl olmak üzere toplam 74.926,04-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 21/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 20/05/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali müşavir ve basın, yayın, iletişim alanında uzman bilirkişinin 22/05/2023 tarihli heyet raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2021 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirilmediği, 2022 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2021 ve 2022 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin icra takibinde davalı şirketten 4.991,63 USD alacak talep ettiği ancak davacı şirketin kayıtlarına göre icra takip tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 4.624,08 USD alacaklı olduğu, davacı yasal defterlerinde davacı taraf davalıdan 4.624,08 USD tutarında alacaklı olarak görünmekteyken davalı tarafın yasal defterlerinde 4.623,64 USD davacıya borçlu olarak göründüğü, taraflar arasında İnternet Yayın Platformu Kurulum ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıya sözleşme kapsamında hizmet verdiğini beyan ettiği, davalının hizmet almadığına, eksik ya da ayıplı hizmet aldığına yönelik davacıya göndermiş olduğu her hangi bir e-postaya, mesaja, ihtarnameye, ihbarnameye ve/veya bir bildirime dosya kapsamında rastlanılamadığı, davalı şirket ortağı …’a ait …@gmail.com adresinden, davacı şirket yetkililerine firma ismi değişikliği talebinin ve daha önce yapmış oldukları ödemeye yönelik e-postanın gönderilmiş olduğu, davacı tarafın davalıya vermiş olduğu hizmetlere yönelik faturaların davalı şirket ortağı …@gmail.com adresine gönderilmiş olduğu ve davalı tarafından teslim alınarak ticari defterlerine kayıt edildiği, davalı tarafından davacıya gönderilmiş e-posta yazışmasında; davacıya olan borcunu, gecikmeleri kabul etmiş olduğu, davalının ödeme planını davacı tarafa mail yolu ile gönderdiği, davacının icra takibine kadar geçen dönem için işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, görüş ve kanaatlerine varılmıştır denilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağından kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına mal veya hizmetin teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
Uyuşmazlığın; taraflar arasındaki 16/06/2020 tarihli internet yayın platformu kurulum ve hizmet sözleşmesinden doğan fatura alacağına ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali davası ile inkar tazminatına hükmedilmesi talebi hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 16/06/2020 tarihli sözleşmenin Milyon Bilet şirketi tarafından imzalandığı, bu şirketin sözleşme içindeki taraf konumunun aynı zamanda parantez içerisinde sosyo ismiyle belirlendiği, sunulan ticari sicil kayıtlarına göre iki şirketin de aynı adreste ve aynı ortaklarla faaliyet gösterdiği, sözleşmenin aynı koşullarla davalı sosyo isimli şirket üzerinden devam edilmesinin davalı yanca talep edildiği, buna dair mail yazışmalarının bulunduğu, davalının aleyhe bir itirazının bulunmadığı anlaşılmakla taraf ve davalı ehliyetinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişilerden rapor alınmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında sözleşmesel ticari ilişki bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, ön inceleme duruşmasında taraf defter ve kayıtların incelenmesine karar verildiği, dosyanın tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ve davacı tarafça verilen hizmetin davalı tarafça alınıp alınmadığı, hizmetin sözleşme içeriğine uygun şekilde verilip verilmediği hususlarının tespitleri için mahkememizce seçilen mali müşavir ve medya, iletişim uzmanı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi incelemesine ilişkin taraflara usulüne uygun ihtaratların yapıldığı, incelemenin tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinden yapıldığı, davacı tarafça ibraz edilen 2021 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdiklerin yasal süresinde yerine getirilmediği, 2022 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdiklerin ise yasal süresinde yerine getirildiği, davalı tarafça ibraz edilen 2021 ve 2022 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdiklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile davacı defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan 4.624,08-USD alacaklı olduğu, bu miktarın takipteki bedel ile uyuşmadığı, davacı aleyhine kayıt olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı defter ve kayıtlarına göre ise, davalının davacıya 4.623,64-USD borçlu olduğunun tespit edildiği, aldırılan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu, takibe dayanak olan 5 adet elektronik faturanın ödeme emri ile birlikte elektronik tebliğ yolu ile ve ayrıca davacı tarafından elektronik posta yolu ile davalıya gönderildiği, takibe dayanak faturaya veya muhteviyatı hizmete davalı tarafından itiraz edildiğine ilişkin dosyada mevcut herhangi bir belgeye rastlanılmadığının tespit edildiği, öncesinde sözleşmeye dayalı kısmi ödemelerin bulunduğu, faturalara itiraz olmadığı gibi iade de edilmediği, davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edilmiş ise de, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayıldığı, taraf defterlerinin 4.623,64-USD borç miktarı yönünden uyuştuğu, davalı yanca itiraz edilmeyen fatura ve ticari defterlerdeki 4.623,64-USD’lık davacı alacağına dair uyuşan asgari miktar itibariyle davacının alacağının bulunduğu, davalı defterleri itibariyle uyuşmazlık içermeyen bu miktar yönünden davacının davasını kısmen ispatladığının kabulü gerektiği, davacının asıl alacağa yönelik ilamsız takipte bulunduğu, uyuşan miktar itibariyle asıl alacağa ilişkin davalı itirazının iptali gerektiği, sözleşmeye bağlanan hizmet bedelinin dolar üzerinden tesis edildiği, davacının yabancı para üzerinden talepte bulunmasının usul ve yasaya uygun olduğu, yabancı para üzerinden istenen işleyecek faiz talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı dava tarihindeki dolar kurunu 18,5930 TL (dolar alış fiyatı) olarak esas almış ve dava değerini belirlemiştir. Aynı tarihte efektif satış 18,6209 TL olsa da taleple bağlı kalınarak aynı yöntemle kabul edilen miktar 4.623,64 USD * 18,5930 TL üzerinden dava değeri 85.967,33 TL olarak belirlenmiş, yargılama giderlerinde bu miktar esas alınmıştır. İcra inkar tazminatında ise 27/04/2022 takip tarihindeki USD efektif satış 14,8451 TL olmak üzere 68.638,40 TL üzerinden rakam belirlenmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, kabul edilen miktarın davalı defterlerinde bulunduğu, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Somut olayda davalı … A.Ş.’nin arabuluculuk toplantısına katılmadığı arabuluculuk son tutanağı ile sabit olmakla yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş, reddedilen kısım yönünden lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 4.623,64 USD alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Amerikan Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, fazlaya dair istemin Reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan 4.623,64 USD alacağın takip tarihindeki (27/04/2022 tarihli USD efektif satış 14,8451 TL) 68.638,40 TL karşılığının %20’si oranında 13.727,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 5.872,42-TL harçtan, peşin alınan 1.215,10-TL harç mahsup edilerek kalan 4.657,32-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.215,10-TL peşin harç. 80,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.295,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen dava değerine göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.754,77-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.101,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine;
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, reddedilen miktar itibariyle kesin; kabul edilen miktar itibariyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza