Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/643 E. 2023/437 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/643 Esas
KARAR NO : 2023/437
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 29.07.2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin davalı şirkete başvuru yapmış olmasına rağmen sigorta kanununun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemek zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, müvekkilinin borcunu tahsil etmek amacıyla 12.08.2021 tarihinde borçluyu temerrüte düşürdüğünü ancak borcunu 27.01.2022 tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği değer kaybı bedeli tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün aynı olmayacağını, müvekkilinin zarara uğrayacağını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden dolayı belirsiz olan munzam zararının davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede ikame olunduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, sigortacıya başvuru şartının yerine getirilmeden dava yoluna başvurulduğunu, davacının taleplerinin genel şartlar uyarınca teminat dışı olduğunu, davacının munzam zarara dair taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının munzam zararını somut bir şekilde ispat edemediğini, davacının her ne kadar müvekkili şirketin tazminat ifasında geciktiğini ve bu sebeple zarara uğradığını iddia etse de gecikme ile talep edilen zarar arasındaki illiyet bağını gösteren herhangi bir delil sunulmadığını, bu nedenle de iddiasını ispatlamayamadığını, yüksek enflasyonun munzam zararın varlığı için yeterli olmadığını, enflasyonun bulunmasının temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispatı anlamına gelmeyeceğini, davacıya hasar aşamasında 14.759,00-TL tutarında hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tahkim komisyonu dosyasının, banka cevabi yazılarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 06/04/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı … İnşaat Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş.’den sigortalı olan … plakalı araç arasında, 29.07.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından, yaptırılan hasar tespit ve ekspertiz işlemleri sonucunda, meydana gelen kaza nedeniyle davacının hesabına 21.09.2021 tarihinde 2.065,00TL tutarında değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığı, davacının başvurusu ile … tarafından yaptırılan ve benimsenen bilirkişi raporu ile söz konusu kaza nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin, reel piyasa koşullarına göre 7.500,00TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödeme dikkate alındığında, bakiye alacak tutarının 5.435,00TL olarak tespit edildiği, bilirkişi raporu ile tespit edilen 5.435,00TL eksik ödeme, 74,00TL işlemiş faiz ve diğer ferileri ile birlikte davacıya, davalı sigorta şirketi tarafından 27.01.2022 tarihinde ödeme yapıldığı, söz konusu 5.435,00TL’lık tutar için; davalı şirket tarafından ilk ödemenin yapılmış olduğu 21.09.2021 tarihinden, davacıya 5.435,00TL’nin ödenmiş olduğu 27.01.2022 tarihine kadar, denkleştirici adalet ilkesi gereği Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), ABD Doları ve Euro döviz kurları, Asgari Ücret Brüt Tutarı, Gram Altın Fiyatı ve Vadeli Mevduat Faizi sepet formülüne göre güncel ortalama değeri 7.775,88TL olarak hesaplandığını, bu durumda, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle hesaplanan ortalama 7.775,88TL’lık tutardan, 27.01.2022 tarihinde davacıya ödenmiş olan 5.509,00TL (5.435,00TL Değer Kaybı Bedeli+74,00TL işlemiş faiz) düşüldüğünde, ödeme tarihi itibariyle 2.266,88TL’lık (=7.775,88TL – 5.509,00TL) munzam zararın söz konusu olduğu ancak davacı tarafından huzurdaki dava ile 500,00TL talep edildiğinden taleple bağlı kalınması yönünde görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Talep Artırım Dilekçesi; Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu artırdığı, ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının aracındaki değer kaybı bedeline dair talebi yönünden davalının ödemede temerrüde düşüp düşmediği ve yapılan ödeme ile alacaklının temerrüdünü aşan munzam zarar doğup doğmadığı ile miktarı ve davalıdan tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı istemlerine ilişkindir.
6098 sayılı TBK.nın aşkın zararı düzenleyen 122. maddesinde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Kanun hükmünün açık lafzından da anlaşılacağı üzere, munzam zarar; borçlunun temerrütü nedeniyle uğranılmış olan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zarardır. Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK’nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı).
Davacı, 29/07/2021 tarihli trafik kazasına karışan aracındaki değer kaybı bedeli için davalı sigorta şirketine başvurmuş, kısmen 7.500,00 TL ödeme yapılması üzerine sigorta tahkim komisyonuna gitmiş, netice olarak bakiye 5.435,00 TL değer kaybı bedeli belirlenmiş, belirlenen bu bedel davalı tarafından ödenmiş ve tahkim dosyası konusuz kalmıştır. Davacı tarafından alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapılmasına gerek kalmadan borç 21/09/2021 ve 27/01/2022 tarihlerinde ödenmiştir. Dosyamız kapsamında uyuşmazlığın temel noktası ödenen bedel ve hakem kararının yasaya uygunluğundan ziyade davalının ödemede temerrüde düşüp düşmediği ve bu kapsamda davacının munzam zararı doğup doğmadığına ilişkindir.
Davacı tarafından faizi aşan munzam zararının tazmini talep edilmiş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alındığında TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. Davacının sadece yüksek enflasyon, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu hususları alacaklının faizi aşan zarar iddiasına ilişkin ispat yükünü ortadan kaldırmayacağı, davacının kendi duruma özgü şekilde somut olarak zararını ispat etmesi gerektiği, (Yargıtay HGK., 2021/11-938E., 2022/401K; Yargıtay 11. HD., 2019/101 E., 2022/7803K.,. Yargıtay 11. HD., 2021/4165 E. , 2022/8361 K. Yargıtay 11. HD., 2021/4970 E. , 2022/8362 K.), davacının somut olarak gerçek zararını ispata yönelik delil sunmadığı, vakıa da bildirmediği anlaşıldığından munzam zarar isteminin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının davalı sigorta şirketine ilk başvurusu ile zararı belirlenerek ödeme yapılmış, davacı bu bedelin yetersizliğine dair yeni bir başvuru yapmadan tahkim yoluna gitmiştir. Bu süreçte de hakem tarafından alınan rapor üzerine tespit edilen bakiye borç dosya sonuçlanmadan ifa edilmiştir. Hal böyle iken davalının bakiye bedel yönünden temerrüdü dahi tartışmaya açık olacaktır. Bunun yanında her ne kadar davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlaline yönelik kararları emsal olarak bildirilmiş ise de ihlale konu dosyanın kendine özgü şartlar içerdiği, dosyamız kapsamında davacının alacağına kavuşmasına dair sürecin aynı şekilde gerçekleşmediği, iddianın aynı şekilde sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 80,70-TL ve 30,17-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 110,87-TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,03-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.266,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza