Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/574 E. 2023/368 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/574 Esas
KARAR NO : 2023/368 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 02/09/2022 tarihli dava dilekçesini ile, davalı/borçlu … ile müvekkil … arasında gerçekleşen ticari ilişki neticesinde müvekkil davalı şirkete nakliye hizmeti vermiş olup bu hizmete ilişkin fatura düzenlediğini, davalı borçlu şirket müvekkile faturada yazılı bedele ilişkin herhangi bir ödeme gerçekleştirmediğini, ödeme yapılmamasına karşı davalı aleyhine karşı icra takibi başlatıldığını, davalıların kötü niyetli olarak sebep göstermeksizin müvekkil tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, öncelikle davalıların taşınır, taşınmaz ve üçüncü şahıslardaki tüm varlıkların ihtiyati haciz konulmasını, davalı/borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına ilişkin tüm itirazlarının iptaline ve icra takibinin aynen devamını, davalı borçluların takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkile inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlulara yüklenmesini ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebliği edildiği ancak davaya cevap verilmedi görüldü.
Dava nakliye hizmetinden doğan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine borçlu (davalı) tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 8.803,08-TL asıl alacağa 117,21 TL işlemiş faiz ile birlikte 8.920,29 -TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 08/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 30/07/2022 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Talimat bilirkişinin düzenlediği 27/03/2023 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasındaki 8.803,08 TL tutarlı fatura alacağına ilişkin Sayın Mahkemece verilen yerinde inceleme yetkisine istinaden davacının mali müşavirinde bulunan ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; Davacı …’nın; Ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerin açılış onaylarının bulunduğu ve yasal süresinde tasdiklerinin yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin henüz yasal süresi gelmediği için yapılmamış olduğu, dava konusu faturanın defter kayıtlarında yer aldığı, faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacının nakliye hizmetinden doğan alacağının tahsili istemi ile icra takibi başlattığı, davalının icra takibine itirazı sonucu huzurdaki davanın açıldığı, yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporu ile davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu faturanın davacını ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davacının 2022 yılı vergi dairesine bildirilen BS kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olduğu, davalının 2022 yılı BA kayıtlarında dava konusu faturanın yer aldığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2015/4268 K. 2016/948 T. 27.1.2016Tarihli kararında;“…… öte yandan davacı tarafça bu faturanın Ba Bs formları düzenlenmek suretiyle vergi dairesine bildirildiği hususu da dosyada mevcut … Vergi Dairesi yazısında anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davacı ticari defterindeki kaydın ve vergi dairesi yanıtlarının davacı aleyhine delil teşkil edeceği, artık takibe konu fatura kapsamındaki makinenin davalı yanca davacıya satılarak teslim olunduğunun kanıtlandığı gözetilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki kararları ile Yargıtay’ca taraflarca düzenlenen BA/BS formları ve Vergi Dairesine yapılan bildirimlerin fatura konu malın teslim edildiğine ilişkin karine oluşturduğu, bu durumda davalının malın teslim edilmediğinin ispat edilmesi gerektiği kabul edilmesi gerektiği, davaya konu 7.695,00 TL hizmet bedeli ve KDV olmak üzere toplam 8.803,08 TL faturanın tarafların vergi dairesine bildirilen BA/BS formlarında kayıtlı olduğu bu hususun dava konusu hizmetin verildiğine karine oluşturduğu, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
TASHİH : Her ne kadar mahkememizin 09/05/2023 tarihli duruşma kısa ara kararından “… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası…” şeklinde yazılmış ise de; bu hususun hükümdeki açık yazı hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından HMK 304, maddesi gereği gerekçeli kararda “… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası…” şeklinde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 8.803,08 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan 1.760,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar ve ilam harcı 601,33-TL nin peşin alınan 107,74-TL den düşümü ile kalan 493,59-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 188,44-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.302,00 TL’sini davalıdan 18,00 TL’sini davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.015,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.989,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.803,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır