Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/165 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/165
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/08/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Her ne kadar dosyanın 06/06/2023 tarihine bırakıldığı anlaşılmış ise de davacı vekilinin feragat dilekçesi dikkate alınarak dosya resen ele alındı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile davacı … Sigorta Şirketi’nin … poliçe numaralı 25/07/2020-25/07/2021 tarihleri arasında geçerli kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … …’ya ait … plakalı aracın 23/12/2020 tarihinde … … sevk ve idaresinde … caddesi üzerinde seyir halinde iken sağ şeritten … istikametine geçmek için ani manevra yapan önündeki … plakalı araca çarpmamak için fren yaptığını, aracın kontrolünü yitirerek önce refüje daha sonra bariyerlere ve köprü korkuluklarına çarpması neticesinde yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle tutulan trafik kaza tespit tutanağında aracıyla firar eden … plakalı aracın sürücüsünün KTK 47/1-c maddesini ihlali ile kazaya sebebiyet verdiğini ve kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, … plakalı aracın sürücüsünün kazada asli kusurlu, sigortalı aracın sürücüsünün ise tali kusurlu bulunduğunu, tüm bu sebeplerle ekspertiz değerlendirmesi gözetilerek %75 kusur mevcudiyeti sebebiyle müvekkil şirketin zarara uğramasını önlemek ve alacağını temin etmek için HMK 389. ve 392.maddeleri gereğince teminat alınmaksızın … plakalı aracın üzerine 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep ettiğini, … …’ un TC kimlik Numarası ve adresinin tespit edilebilmesi amacıyla … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılmasını, 66.150,00 TL tazminatın 08/03/2021 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Mahkememize tevzi edilen cevap dilekçesi ile söz teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, müvekkil şirkete ilgili düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğunun getirildiğini, haliyle başvurunun tam yapılması gerektiğini, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin tarafına tebliğe çıkartılmasını talep ettiğini, dava konusu kaza dava zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, söz konusu araç rayiç tutarının uzman sigorta eksperi tarafından yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, dosyada kusur oranlarının tespiti için herhangi bir rapor alınmamış olduğundan, en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetin’den seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluğunu arz ettiğini, fatura ibraz edilmeden aracın onarılacağı/onarıldığı, KDV ödendiği dahil anlaşılamadığından KDV HARİÇ HESAPLAMA yapılması gerektiğini, başvuru sahibince sunulan faturanın bulunmamakta olup, afaki olarak talep edilen parça ve işçilik bedelinin gerek mevzuat hükümlerine gerekse sigorta prensiplerine aykırı olduğunu, hasar tarihinde aracın piyasa rayiç değerinin Uzman Sigorta Esperince belirlenmesinin zaruri olduğunu, tüm bu sebeplerle zamanaşımı def’i ve gerekçeli itirazları dikkate alınarak mahkememiz nezdinde görülen davanın reddini, karşı taraf vekilinin belirsiz alacak dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından davacı talep tutarının açıklattırılması aksi halde davanın reddini, aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli tıp trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasını, araç rayiç bedeline ve araç hasarına ilişkin taleplerin reddini, aksi kanaatte olanması halinde uzman sigorta eksperinden rapor alınmasını, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize tevzi edilen cevap dilekçesi ile müvekkilden kaynaklı bir hareketin bahsi geçen olaya sebep olduğunun ispatı davacı üzerinde olduğunu, işleten sıfatını haiz olmayan müvekkil yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, poliçedeki şartları sağlanmadığından sigorta şirketinin halef olduğunun kabulü mümkün olmadığını, ayrıca poliçede rayiç bedelin nasıl saptanacağının da belirlendiğini ancak ekspertiz raporunda bu usule uyulmadığını, dolayısıyla poliçede belirtilen esasların dışına çıkıldığından dolayı teminat kapsamına girmeyen ödemenin tarafından rücu edilmesinin mümkün olmadığını, davacı sigorta şirketinin, sigortalıya poliçede yer alan belgeler tamamlanmadan ödeme yaptığının anlaşılmakla birlikte sigortalının haklarına halef olduğunun iddia edilemez olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkil açısından davanın öncelikle pasif husumet nedeniyle davanın usulden reddini, her halükarda … plakalı işleten … … ve aracın sürücüsü … ‘e davaya ihbar edilmelerini, davanın tüm talep ve sonuçları ile birlikte esastan reddini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 21/02/2023 tarihli feragate ilişkin dilekçesi ile Mahkememizin 2022/… esas sayılı dosyasında 21.02.2023 tarihinde dava konusu asıl alacak, faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti müvekkil şirketin hesabına ödenmiş olduğundan(ödemeye ilişkin evrak ekli) davanın konusuz kaldığını, bu nedenle ödeme için son günü bugün olan bilirkişi delil avansı yatırılmadığını, davalı tarafından talebimi doğrultusunda ödeme yapıldığından davanın konusuz kalmış olup gereğini arz ve talep etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu, öninceleme duruşması yapıldıktan sonra davadan feragat edildiği görülmüştür. Bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunun 22.maddesine göre davadan feragatin ilk celseden sonra ön incelemesi yapıldıktan sonra vuku bulduğundan 2/3 oranında hesaplanan karar tarihi itibariyle alınması gerekli 119,93-TL peşin harcın başlangıçta yatırılan 1.129,68-TL’den mahsubu ile bakiye 1.009,75-TL’lik kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır