Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/542 E. 2022/700 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/542 Esas
KARAR NO : 2022/700
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve Bayilik Protokolü akdedildiğini, bayilik ilişkisinin davalı tarafından … Noterliğinden gönderilen 01/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile haksız olarak süresinden önce feshedildiğini, fesih nedeniyle davalı tarafın müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklanan 14.182,63-TL borcu bulunduğunu, söz konusu bu borcun davalı şirket tarafından ödenmediğini, ödenmeyen işbu tutar yönünden müvekkili tarafından … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durması sebebiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davalı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, davalı şirket aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; yasal sürede açılmayan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetki itirazları kapsamında dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin takip dayanağı belgeye ilişkin davacı ile hiçbir ticari ilişkisi ve borcunun bulunmadığını, davacı, alacağının varlığını ve ödenmediğini ispat edemediğini, tüm bu açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esas yönünden reddini, kötü niyetli takip nedeniyle davacı/alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce icra dosyası ve davacı tarafça birleştirilmesi talep edilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasının UYAP çıktılarının dosyamız içerisine alınarak, dosya kapsamına alınmıştır. Mahkememiz dosyası kapsamında verilecek bir kararın bu dosyayı etkilemeyeceği, nitekim dosyamızda feshe dayalı alacak talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasında cari hesap alacağından kaynaklanan 14.182,63-TL asıl alacak, 1.495,98-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 15.678,61-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 27/10/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, davanın 12/08/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında süren cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamındaki geçerlilik şartlarını haiz yetki şartı nedeniyle davalının yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Hak düşürücü süre yönünden; İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi ile ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere hak düşürücü süre olumsuz dava şartlarından olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkemece davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. İtirazın iptali davaların da bu süre İcra ve İflas Kanununun 67/1 maddesi uyarınca itirazın tebliğinden itibaren bir yıldır. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında süren cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkin işbu davanın açıldığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan 05/12/2022 tarihli ön inceleme duruşması ile davacı tarafça, … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibinde borçluya ödeme emrinin 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 27/10/2020 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür. İtirazın iptali davalarında, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmekte olup, itiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe süre başlamayacağı biliniyor ise de, somut olayda alacaklının 18/12/2020 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu, takip numarasını belirterek takibe ilişkin itirazın iptali hakkında görüşmelere başlandığı, 14.01.2021 tarihinde arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığı, davacının fesihten kaynaklanan bir kısım alacak talebine ilişkin dava ikame ettiği (birleştirilmesi talep edilen … AsTM dosyası) Mahkememizdeki iş bu davanın ise 12/08/2022 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında, alacaklının ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğu ve hükümden düşürülmesi gerektiğini arabuluculuğa verdiği dilekçesiyle bildirdiği, tebliğ ile aranan öğrenme ve belgelendirme unsurları aynı anda tümüyle gerçekleşmiş olduğundan (Kayseri BAM, 6. HD., 2022/1760E., 2022/1817K; Yargıtay 11. HD., 2020/7345E., 2022/1585K.) Mahkememizce hak düşürücü sürenin de bu tarihten itibaren işleyeceği kanaatine varılmıştır. Davanın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı tespit edildiğinden, açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.05/12/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza