Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/533 E. 2023/381 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/533 Esas
KARAR NO : 2023/381
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıtlarının incelendiğinde dava konusu … seri numaralı tutanaktan önce davalı şirkete ilişkin abonelik kaydı bulunduğunu, bu aboneliğin 20.05.2021 tarihinde sonlandırıldığını, söz konusu mahalde 08.06.2021 tarihinde yapılan kontrolde sözleşmesiz sayaçtan enerji kullanıldığının tespit edildiğini ve tüketici adına dava konusu zaptın düzenlendiğini, zabıt ile sözleşmesiz sayaç üzerinden geçen 3.348 kwh tüketim sayaç işaret farkına göre kaçak elektrik tarifesinden tahakkuk ettirildiğini, bu doğrultuda davalı tarafa 796,83-TL kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, tespit ve tahakkuk işlemlerinin yönetmeliğe uygun yapıldığını ve herhangi bir hata bulunmadığını, davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’sinin de ilave edilerek … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile takip dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP’tan ve davacı şirketten abonelik dosyasının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasında 7.216,96-TL asıl alacak, 427,24-TL işlemiş faiz, 76,90-TL KDV olmak üzere toplam 7.721,10-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 01/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 03/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 27/03/2023 tarihli raporunda özetle; Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler inceleme ve değerlendirme neticesinde; EPDK’nin yayınladığı EPTHY yönetmeliğinin 42/1-a maddesinin, ’’…Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,,…’’ şeklinde düzenlendiği, bu hususun kaçak elektrik tüketimine girdiği bu nedenle davalının kaçak tüketim kullandığı, davacının, … İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyada, 7.216,96TL asıl alacak ve faiz tutarı 427,24TL ve KDV tutarı 76,90TL ilavesiyle toplamda 7.721,10TL takip işlemlerinin olduğu, kullanılan kaçak tüketim tutarının EPDK birim fiyatları ve EPTHY’nin ilgili yönetmelikleri doğrultusunda,kaçak tüketim tutarının,7.038,87TL, söz konusu tutara ait avans faiz tutarı 340,17TL’ye faizin KDV tutarı 61,23TL ilavesiyle toplamda 7.440,27TL hesaplandığı, davacının, davalıdan toplamda 7.440,27TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmesiz sayaçtan kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin faturaya dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali davası ile inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerine ilişkindir.
Davanın haksız fiil niteliği, haksız fiilde zarar görenin yerleşim yeri gözetilerek icra takibindeki yetki itirazına itibar edilmemiştir.
EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 26/1-b maddesinin, ”…. veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,,,,…” şeklinde düzenlendiği, davalının sözleşmesiz kaçak tüketiminin bulunduğuna dair tutanak düzenlendiği, kaçak tespit tutanaklarının, kaçak elektrik kullanan suç failini açıkça belirtir ve doğru tespitlere yönelik düzenlenmesi, halinde bundan sonra aksinin sabit oluncaya kadar geçerli olduğu anlaşılmıştır.
EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 42. maddesinin, ”(1)Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; a)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, b)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi, c)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan arı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, ç)Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tüketiminin anılan yönetmeliğin 42/1-a maddesi kapsamında kaçak olduğu gözetilerek sözleşmesiz kullanım nedeniyle tutanaktaki tespitler, EPDK birim fiyatları, daha önceki kaçak tutanağına dayalı mükerrerlik hesabı ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda asıl alacak tutarının 7.038,87-TL hesaplandığı, bu miktarın davacı tarafından usulünce gözetilerek takibe konu edildiği görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamasına göre; abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre faiz istenebilir. Abonelik (elektrik, su, atık su ve doğalgaz) sözleşmesinde; 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, borç ödenmediği takdirde, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, abonenin sıfatına (mesken ise yasal faiz, ticarî ise TTK’nuna tabi aboneler için ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır. (HGK’nun 22/09/2010 tarih, 2010/13-466 Esas, 2010/410 Karar, 28/11/2012 tarih,2012/13-624 Esas, 2012/915 Karar, 3. HD’nin 27/02/2014 tarih, 2013/18346 Esas, 2014/3079 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.)
Davacı her ne kadar takipte %19,2 oranında faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı, gecikme zammına dair oranın uygulanamayacağı, davalının tacir olduğu ve olayın haksız fiil niteliği gözetilerek ticari işlerde avans faizinin esas olduğu anlaşılmakla işlemiş ve işleyecek faize dair itiraz yönünden talep kısmen reddedilmiş, bilirkişi raporunda avans faizine göre faturaya göre temerrüt ve takip tarihi arasındaki hesaplamaya itibar edilmiştir.
Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh’ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davacının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/ 5967 Esas 2014/12840 Karar sayılı emsal ilamı) dolayısıyla faturaya dahil edilen KDV ile işlemiş faiz yönünden de istenen KDV miktarı belirlenerek, işlemişi faize ilişkin değişen miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda, uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu, dava konusu kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 7.038,87-TL asıl alacak 340,17-TL işlemiş faiz 61,23-TL işlemiş faiz kdv’si olmak üzere toplam 7.440,27-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (takipte talep edilen faiz oranını geçmemek kaydıyla) avans faizi ve faizin %18 KDV’sinin işletilmesine, fazlaya dair istemin Reddine,
2-Davanın niteliği ve alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 508,24-TL karar ve ilam harcından 93,25-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 414,99-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 93,25-TL peşin harç olmak üzere toplam 173,95-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.440,27-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.205,50-TL yargılama giderinin kabul-ret oranına (%96,3628) göre hesaplanan 1.161,65-TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.600,00-TL’nin davanın kabul-ret oranına (%96,3628) göre hesaplanan 1.541,80-TL’sinin davalıdan, bakiye 58,20-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.15/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza