Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2022/488 K. 27.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/298 Esas
KARAR NO : 2020/853

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/07/2022

Mahkememizden verilen 07/10/2015 tarih ve 2014/836 Esas 2015/653 sayılı kararının taraf vekili tarafından temyiz yoluna başvurması nedeni ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04/11/2019 tarih 2016/18842- 2019/10784 E. ve K. sayılı kararı ile Mahkememiz kararının BOZULMASINA karar verilmesi üzerine, dosyanın yeniden Mahkememize tevzi edildiği ve 2020/298 Esas numarasını aldığı, 02/07/2020 tarihinde bozma tensibinin yapıldığı, Mahkememizin 16/12/2020 tarihli duruşmasında Mahkememizin Görevsizliğine kararı verildiği, Mahkememizin 18/03/2021 tarihli ek kararı ile asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiği davacı vekilinin 29/03/2021 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ettiği dosyanın görevli Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesi talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14/04/2022 tarih 2022/1106- 2022/3628 E. ve K. sayılı kararı ile BOZULMASINA karar verilmesi üzerine Mahkememizin 2022/497 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya ele alındı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacılar asıl ve birleşen davada, müşterek çocukları …’ın … markasına ait …’a ait tüpün birlikte fonksiyonu sonucu karbonmonoksit gazından zehirlenerek vefat ettiğini, tüplerin diğer davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkillerinin derin acılar yaşadığını ve desteklerinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000,00 TL manevi tazminatın 05.05.2010 tarihinden itibaren TC Merkez Bankası’mn kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında faizi ile, mahkeme masrafları ve vekil ücretiyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları, davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin 07/10/2015 günlü, 2014/836 Esas, 2015/653Karar sayılı ilamı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar, davalı … A.Ş, … Sigorta A.Ş tarafından temyiz etmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/18842 Esas, 2019/10784 Karar nolu, 04/11/2019 tarihli ilamında; ” 1-Asıl dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı…” mal, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Birleşen dava tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin gerek 4077 sayılı yasa gerek 6502 Sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacılar, ayıplı hizmet nedeniyle tazminat talep etmiş olup taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa ve 6502 sayılı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada 4077 sayılı yasanın 23. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın 73. maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ayrı bir Tüketici Mahkemesi var ise, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek genel mahkeme sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğunu” belirtilerek mahkememiz dosyası bozulmuştur.
Mahkememizin 16/12/2020 tarihli duruşmasında Mahkememizin Görevsizliğine kararı verildiği, Mahkememizin 18/03/2021 tarihli ek kararı ile asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiği davacı vekilinin 29/03/2021 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ettiği dosyanın görevli Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesi talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14/04/2022 tarih 2022/1106- 2022/3628 E. ve K. sayılı kararı ile dosyanın Görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere BOZULMASINA karar verilmesi üzerine Mahkememizin 2022/497 Esas sırasına kaydedilerek yeniden görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde bakiye gider avansının da görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, tarafları yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.27/07/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır