Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2022/634 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/494 Esas
KARAR NO : 2022/634 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin personel taşıma işinin davalı tarafından üstlenildiğini ve taraflar arasında bir sözleşme bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya, aracın yakıt ve diğer masrafları için avans olarak önceden peşin ödemeler yapıldığını, bu ticari ilişkiden müvekkilinin 270.273,74.-TL’lik cari hesap alacağının mevcut olduğunu, ancak söz konusu bedelin davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan haksız itiraz sonucunda ise takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptali ile takibin devamına, davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi…” talebinde bulunulduğu görülmektedir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın gönderildiği, davalının dosyaya süresi içinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin katıldığı duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
…. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 285.222,41-Tl asıl alacağa % 9 yasal faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 04.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 06.07.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 18.09.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında akdedildiği beyan edilen sözleşmeye ilişkin olarak dosyanın tetkikinde herhangi bir doneye rastlanılmadığı, ancak taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığına ilişkin olarak davalı tarafından yapılan bir itirazın da mevcut olmadığı, Davacının, kendi defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 278.978,41-TL, dava tarihi itibari ile ise 270.273,74-TL alacaklı durumda olduğu, davacı tarafından huzurdaki davaya 270.273,74-TL’nin konu edildiği, Mahkemenizce belirlenen gün ve saatte gerçekleştirilen incelemeye davalı tarafından katılınmaması ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmesi sebebi ile davalıya ait ticari kayıtların tarafımızca incelenmesinin mümkün olmadığı, Raporumuzun 6. maddesinde de arz edildiği üzere, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden, davacı tarafından davalıya 5 kalemde toplamda 274.000,00-TL’lik çek verildiğinin anlaşıldığı, söz konusu çeklerin davacı defterlerinde de davalıyı borçlandıracak şekilde kayıtlı olduğu, söz konusu çeklere ilişkin Çek Çıkış Formlarının altında davalıya ait kaşenin ve üzerinde bir imzanın mevcut olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından;
Mahkememizin 18/02/2020 tarihli 2017/… esas 2020/… karar numaralı gerekçeli kararda davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 270.273,74-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine, davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 54.054,-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Anılan karar tarafların süresinde kanun yoluna başvurmadıkları anlaşıldığından 09/09/2020 tarihinde kesinleşmitir.
Davalının kanun yararına temyiz başvurusu üzerine Yargıtay … Hukuk dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 25/01/2022 tarihli 2021/… esas 2022/… karar nolu ilamında; T.C. Adalet Bakanlığı’nın 6100 sayılı HMK’nın 963. Maddesine dayalı kanunu yararına bozma isteminin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına, karar vermiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 25/01/2022 tarihli 2021/… esas 2022/… karar nolu ilamında da belirtildiği üzere HMK 363. Maddesi gereği kanun yararına bozma kararının, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmadığı, mahkememizin 18/02/2020 tarih, 2017/… esas, 2020/… karar sayılı ilamının 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından kesinleşmiş karar hakkında yeni işlem tesisine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2017/… E. 2020/… K. sayılı ilamının istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği, kanun yararına bozma ilamının hüküm sonucuna etkili olmadığı anlaşıldığından yeni işlem tesisine yer olmadığına, iş bu esasın kapatılmasına,
2-Mahkememizin 18/02/2020 tarihli 2017/… esas 2020/… karar numaralı gerekçeli kararında hüküm hesaplanmış olup, yeniden hüküm hesaplanmasına yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır