Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/465 E. 2023/99 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/465 Esas
KARAR NO : 2023/99 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 15/07/2022 tarihli dava dilekçesini özetle; Müvekkil şirkete Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … . Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait … plakalı araç 18/01/2021 tarihinde … plakalı araç ile çarpıştığını, kaza sonucu müvekkil şirketin … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle 20/04/2021 tarihinde 80.167,75 TL sigorta tazminat ödemesinde bulunduğunu, sigortalı aracın trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş’den 40.700,00 TL rücu tahsilat yapıldığı ve bakiye 39.467,75 TL zarar meydana geldiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 39.467,75 TL sigorta tazminatının, ödeme tarihinden tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 07/09/2022 tarihli cevap dilekçesi özetle; Dava konusun da görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, kaza gününde yoğun bir kar yağışının olduğunu, karşı taraf aracının takip mesafesini korumadan seyir ettiğini, müvekkilinin yaşanan kazada ve meydana gelen zararda herhangi bir kusuru bulunmadığını herhangi bir sorumluluğun da bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak hukuka ve usule aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, “Genişletilmiş Kasko Sigorta” poliçesi ile sigortalı aracın, trafik kazasında hasara uğraması nedeniyle dava dışı sigortalısının zararını ödeyen sigorta şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca ödediği tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 5/3. maddesi ile ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı Sigorta şirketi ile sigortalısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında … plakalı otomobil için “Kasko Sigorta” poliçesi imzalandığı, sigortalısına hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketinin, kusuru bulunduğunu iddia ettiği davalı aleyhine ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili talep ve dava ettiği, davacı ve davalı arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığı, halefiyet kuralı gereğince sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği, davacı şirketin haklarına halef olduğu sigortalısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile davalı arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığı, dava dışı sigortalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında ticari ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava bulunmadığı bu itibarla davanın Asliye Hukuk Mahkemesi görülmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.

Katip …
-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır