Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2023/435 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/442 Esas
KARAR NO : 2023/435

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin eksiksiz olarak yerine getirdiği hizmetler kapsamında davalı adına fatura düzenlediğini, davalının Beyoğlu … Noterliğinin 07.01.2022 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ilgili faturaya, fatura konusu borca ve ferilerine karşı itiraz ettiğini ve faturayı ihtarname ekinde iade ettiğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 05.04.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, 06.05.2022 tarihinde davalı tarafından borca, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine karşı yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarında haksız olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca verildiği iddia edilen hizmetin gereği gibi verilmediğini ve personel yerleştirme hizmetinin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin 2021 yılı Eylül ayına ilişkin muhasebe uzmanı pozisyonu için arayışa başladığını ve bu arayışını davacıya ilettiğini, davacının müvekkili şirkete CV iletmiş ise de sözleşmedeki hususlara uygun olmayarak çok az sayıda CV ilettiğini, iletilen CV’ler arasından adayların yüz yüze görüşmeye çağrıldığını fakat görüşmeye gelen adaylar arasından uygun personel bulunamadığını, davacı yanca iletilen bir CV’nin acil ihtiyaç nedeniyle değerlendirilmek durumunda kalındığını, bu kişinin … isimli kişi olduğunu, ilgili kişinin işe başladıktan hemen sonra müvekkili şirkette çalışamayacağını ilettiğini, bu nedenle müvekkilinin davacıdan beklediği menfaati sağlayamadığını, yeterli araştırma yapılmadan CV iletmenin ücreti hak kazandırıcı bir husus olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının çıktıları alınarak dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul… İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında faturadan alacağından kaynaklanan 11.092,00-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 05/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 05/04/2022. tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 23/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafça yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmediği, bu nedenle davacı tarafın yasal defterleri üzerinde dava konusu olaylar yönünden inceleme yapılamadığı, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2021 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının yasal defterlerine göre davalının davacıya borçlu olmadığı, ihtilaf konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yasal süresi içerisinde davacıya ihtilaf konusu faturanın iade edildiği, davalı cevap dilekçesinde ihtilaf konusu kesilen faturanın dava dışı Bahar Er’in işe alımına ilişkin düzenlendiğinin belirtildiği, … Sosyal Güvenlik Merkezinden gelen 05.12.2022 tarihli … sayılı yazıda Kadriye Bahar Er’in davalı firmaya girişinin 28.09.2021 tarihi çıkışının ise 30.09.2021 olduğu, ihtilaf konusu faturanın sözleşme hükümlerine uygun düzenlenmediği, davacının inkâr tazminatı talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, istihdam aracılık sözleşmesi kapsamında davacının fatura alacağına dayalı başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Dava dosyasında yapılan incelemede davacı …Ltd. Şti. ile davalı …A.Ş. arasında; 22.10.2020 tarihinde Seçme ve Yerleştirme Hizmet Sözleşmesi akdedilmiş olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin bazı maddeleri aşağıdaki gibidir;
SÖZLEŞMENİN KONUSU
Sözleşmenin 2. maddesi, ”MÜŞTERİ firmanın “Giriş ve Uzman” seviye po: larda istihdam etmek üzere ihtiyaç duyduğu uygun ve doğru kişilerin bulunmasına aracılık etmek kapsamında, … ‘in vereceği hizmet sürecinde taraflarin birbirlerine karşı olan sorumluluklarının belirlenmesidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
PROJE BEDELİ VE ÖDEME KOŞULLARI
Sözleşmenin 4/1. maddesi ”…, işbu Sözleşmede tanımlanan Seçme ve Yerleştirme hizmeti kapsamında MÜŞTERİ’nin arayışını sürdürdüğü pozisyonlara doğru adayları yerleştirmesi durumunda, yerleşen adayların bir yıllık toplam brüt ücretinin %13’ü + KDV tutarında hizmet bedelini yerleşen adayların işe başladığı gün itibariyle MÜŞTERİ’ye faturalandıracaktır. Çalışma süresi bir yılın altında olan pozisyonlar için yıllık toplam brüt ücret aylık brüt maaşx12 olarak hesaplanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sözleşmenin 4/2. maddesi, ”…, her bir pozisyon için 500 TL * KDV tutarında bir ön ödemeyi, Müşteri’nin pozisyon için çalışma onayı verdiği tarih itibariyle taturalandıracaktır. Ön ödeme tutarı iptal veya iade edilmez; kalan hizmet bedeli ön ödeme tutarı düşüldükten sonra seçilen adayın iş teklifini kabul ettiği gün itibariyle Müşteri’ye fatura edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
GARANTİ KAPSAMI
Sözleşmenin 5. maddesi, ”Yerleştirilen adayın işe başladığı gün …’ın aday ile ilgili 60 (altmış) takvim günü süreli garanti sorumluluğu başlar. İlk 60 (altmış) takvim günü içinde işe yerleştirilen adayın işten ayrılması veya MÜŞTERİ tarafından işten çıkarılması durumunda …, hiçbir ek ücret talep etmeden, ayrılan adayın yerine aynı pozisyona yeni bir aday yerleştirmeyi garanti eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yasal dayanakları ilgili sözleşme maddeleri ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Uyuşmazlığın istihdam aracılık sözleşmesi kapsamında davacının fatura alacağına dayalı başlatılan takipte itirazın iptali isteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 22.10.2020 tarihinde Seçme ve Yerleştirme Hizmet Sözleşmesi Hizmet Sözleşmesi imzalandığı ve işbu sözleşme kapsamında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, aldırılan mali bilirkişi raporu ile davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2021 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının yasal defterlerine göre davalının davacıya borçlu olmadığı, ihtilaf konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yasal süresi içerisinde davacıya ihtilaf konusu faturanın iade edildiği, davacı tarafça yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmediği görülmüştür.
Davalı cevap dilekçesinde ihtilaf konusu kesilen faturanın dava dışı …in işe alımına ilişkin düzenlendiğinin, işçinin işe alınmadan yeterli mülakatın davacı tarafından yapılmadığı ve işçinin kısa sürede başka yerden beklediği iş için çıkış yaptığının, dolayısıyla sözleşme hükümlerine uygun şekilde aracılık yapılmadığının belirtildiği ileri sürülmüşütür. … Sosyal Güvenlik Merkezinden gelen 05.12.2022 tarihli …sayılı yazıda …’in davalı firmaya girişinin 28.09.2021 tarihi çıkışının ise 30.09.2021 olduğu görülmüştür. Bu durumda dava dışı işçinin 2 günlük giriş çıkış kaydının davalının ücrete hak kazandırıp kazandırmayacağı uyuşmazlığın temel noktasıdır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve amacına göre davacının davalı yanca talep edilen kadroya en uygun adayı belirlemesi ve belirli bir süre çalışmasını taahhüt etmesi gerektiği sabittir. Sözleşmenin 5. maddesine göre davacı yan istihdam edilen işçinin işten ayrılması durumunda yeni bir işçi için ek ücret talep edilmeksizin işiten ayrılıştan itibaren 10 gün içinde yeni adayı belirleme ve kadroyu doldurma yükümlülüğündedir. Oysa davacı, dava konusu işçinin yerine taahhüt gereği bir öneride bulunmamış, sözleşme 16/12/2021 tarihinde feshedildikten sonra 31/12/2021 tarihinde fatura kesmiştir. Faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve yasal süresi içerisinde davacıya iade edildiği, davalının yasal defterlerine göre davacıya borcunun olmadığı hususları da gözetildiğinde sözleşmeye uygun olmayan fatura kesimi, taahhüde uygun olmayan istihdam nedeniyle davacının ücrete hak kazanmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Bu yönde tespit veya ispat bulunmadığından yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 189,43-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,53-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza