Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/43 E. 2022/274 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/43 Esas
KARAR NO : 2022/274

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket Bolu ili, Mudurnu ilçesi, …Merkez Mahallesi, … Mevkii, … Ada, … parselde yer alan arsa nitelikli taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, davalı yan tarafından KDV’nin %18 dahil olduğu teyit edildikten sonra taşınmazı almaya karar verdiklerini, taraflar taşınmazın bedeli olan 110.000 TL, %18 KDV bedeli olan 19.800 TL ve 200 TL masraflar olmak üzere toplamda 130.000 TL satış bedeli üzerinde anlaştıklarını, müvekkili şirket davalı yana 130.000 TL gayrimenkul satış bedeli olarak ödediğini, satış işleminin gerçekleşmesinden sonra müvekkil şirket KDV indiriminden faydalanmak istediğini fakat faturanın KDV uygulanmaksızın kendisine satıldığını fark ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından mail yoluyla …@… .com mail adresiyle davalı şirket personeli … ile iletişime geçildiğini, müvekkili 03.10.2021 tarihinde …’ya mail yoluyla ”Bahri Bey, şirketim adına alabilirim. Faturada KDV durumu hakkında bilgi verebilir misiniz lütfen?” işbu soru iletilmiş … 06.10.2021 tarihli cevabında ”Fatih Bey merhaba, KDV %18 olacak. ” cevabını aldığını, daha sonrasında 06.10.2021 tarihinde şirket yetkilisi …tarafından tekrardan ”%18 KDV fiyata dahil değil mi?” diye sorularak davalı şirket personeli tarafından ”Evet” cevabı verildiğini ve buna dair mail yazışmalarını dosya ekinde sunduklarını, daha sonrasında müvekkil şirkete gönderilen faturaya karşı müvekkil şirket yetkilisi mail yoluyla itiraz ettiğini ve düzeltilmesini talep ettiğini, tüm itiraz ve taleplerine rağmen davalı şirket tarafından işlemin düzeltilmediğini, müvekkili her ne kadar davalı yana taşınmaz satış bedeli olarak 130.000 TL ödemişse de tapuda taşınmazın satış bedeli 110.169,50 TL olarak gösterildiğini, bunun haricinde davalı yan tarafından 256,88 TL döner sermaye harcı ödendiğini, daha sonra bu bedel müvekkil şirket tarafından davalı yana 256,68 TL olarak bankadan ”tapu döner sermaye tahsilatı” olarak gönderildiğini, taşınmazın satışı için 110.169,50 TL ödenmesi gerekmekteyken müvekkil tarafından 130.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkil tarafından davalı yana 19.830,50 TL fazla ödeme yapıldığını ve bahse konu ödemenin müvekkil şirkete iadesi gerektiğine dair karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı Muhsin Koçak arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, finansal kiralama sözleşmesini teminatını teşkil etmek üzere Bolu İli Mudurnu İlçesi Taşkesti Merkez Mah. Karaağaç Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı taşınmazın da aralarında bulunduğu 3 adet taşınmazın kaydına müvekkil şirket lehine ipotek tesis edildiğini, finansal kiracının finansal kiralama sözleşemesinden kaynaklanan borçlarını vadesine ödemeyerek temerrüte düşmesi üzerine finansal kiralama sözleşmesi feshedilmiş ve ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi için ipotek takibine geçildiğini, yapılan ihalede yukarıda belirtilen taşınmaz müvekkil şirket tarafından alacağa mahsuben satın alınmış ve 13.02.2017 tarihinde şirketimiz adına tescil edildiğini, alacağa mahsuben satın alınan taşınmazın tescili sonrasında taşınmazın 130.000,00 TL bedelle… Limited Şirketi’ne satışı için görüşmelere başlandığını, satış bedelinin tarafımızca tahsil edilmesi sonrasında taşınmazın alıcıya devri için …Tapu Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğunu, satış bedeli olarak 130.000,00 TL kararlaştırıldığını, tahsil edilmiş ve alıcıya bu bedel 04.10.2021 tarihli fatura edildiğini ancak davacı tarafından müvekkili şirketçe düzenlenen faturada KDV bulunmadığı gerekçesiyle doğması gereken 19.830,50 TL KDV bedelinin iadesi amacıyla huzurdaki dava ikame edildiğini, davacının talebi her ne kadar 19.830,50 TL’nin iadesi olarak belirtilmişse de talep edilen bedel vergi uyuşmazlığından kaynaklandığını, bu sebeple davanın vergi mahkemesinde açılması gerektiğini, taşınmaz Katma Değer Vergisi Kanunu m. 17/4-r’ye göre katma değer vergisinden istisna olarak 13.02.2017 tarihinde şirketi adına tescil edildiğini, taşınmazın fatura bedelinin 130.000,00 TL olduğu konusunda davacı ile müvekkili şirket arasında uyuşmazlık bulunmadığını, Kanunda taşınmazın 3. şahıslara satışı sırasında Katma Değer Vergisi doğmayacağı açıkça belirtildiğini, davacı şirketle satış için anlaşılan rakam olan 130.000,00 TL’nin içinde %18 Katma Değer Vergisi olması ya da bu bedele Katma Değer Vergisi eklenmesi mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialarının aksine taşınmazın satış bedelinde KDV olması mümkün ve davacıya iade edilmesi gereken bir bedel olması mümkün olmadığını, bu sebeple davanın reddini talep ettiklerini, taşınmazın davacı şirkete satışı için … Tapu Müdürlüğü’ne yapılan başvuruda satış bedeli tarafınca sehven 110.169,50 TL olarak bildirildiğini ve satış bedeli üzerinden hesaplanan %2 oran ile 2.203,39 TL tapu harcı ödendiğini, sonrasında… Mal Müdürlüğüne yapılan başvuruda satış bedeliyle tapuda belirtilen rakam arasındaki fark olan 19.830,50 TL den kaynaklana eksik ödenen tapu harcının hesap edilerek ikmal edilmesi için başvuruda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Fatura, ödeme dekontu
2-Tapu kayıtları
3-Vergi ihbarnamesi
4-Tapu Harcı ödeme belgesi
5- Taraflar arasında e-mail yazışmaları
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında gerçekleşen taşınmaz satışı nedeniyle ödenen fazla bedelin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesi talebine ilişkindir.
Yine TBK’nın 77-82 nci maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tapu kayıtları ve satış belgeleri celbedilmiştir.
Faturanın incelenmesinde; davalı şirket tarafından davacı adına gayrimenkul satış bedeli olarak %0 KDV’li 130.000,00-TL’lik fatura düzenlendiği görülmüştür.
Ödeme dekontunun incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalıya 07/09/2021 tarihinde 10.000,00-TL bedelli 01.10.2021 tarihinde “Bolu ili, Mudurnu ilçesi, Taşkesti Merkez Mah … ada … parsel 1.520 m2 arsa alımı kalan bedeli” açıklaması ile 120.000,00-TL bedelli iki ödeme şeklinde toplam 130.000,00-TL yapıldığı görülmüştür.
Tapu kayıtlarının incelenmesinde; … Tapu Müdürlüğü’nün 28.01.2022 tarihli yazı cevabi ile tapu kaydı ve satış belgelerinin gönderildiği, Bolu ili, Mudurnu ilçesi, Taşkesti mah, … ada, … parsel sayılı 520,20 m2 arsa vasıflı taşınmazın tamamının davalı … Kiralama A.Ş.adına kayıtlı iken 01.10.2021 tarih … yevmiye sayılı tapu resmi senedi ile davacı … Dış Ticaret Hizm Ltd Şti’ye 110.169,50-TL bedelle satışının yapıldığı görülmüştür.
Vergi ceza ihbarnamesinin incelenmesinde; dava tarihi olan 20.01.2022 tarihinden sonra 03.03.2022 tarihinde davacı …Ltd Şti’ye 03.03.2022 tarihinde Bolu ili, Mudurnu ilçesi, Taşkesti mah, … ada, … parsel sayılı 520,20 m2 arsa vasıflı taşınmazın satış bedelinin 130.000,00-TL iken tapu harcında 110.169,50-TL olarak gösterilmesi nedeni ile 396,61-TL ve 99,15-TL olmak üzere iki ceza kesildiği görülmüştür.
Vergi ödemesinin incelenmesinde; dava tarihi olan 20.01.2022 tarihinden sonra 04.03.2022 tarihinde davalı tarafından …Mal Müdürlüğü hesabına tapu harcı olarak 434,68-TL ödendiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında taşınmazın satışı konusu tartışmasız olup, uyuşmazlık taşınmazın bedelinin tapu da gösterilen bedel olup olmadığı, davacının ödediği bedelin kdv oranında iadesi gerekip gerekmediği hususundadır.
Davacı taraf taşınmazın satımı hususunda kdv+masraf dahil 130.000,00-TL’ye anlaştıklarını ancak davalının faturayı kdv dahil olmaksızın (%0) kestiğini, taraflar arasında bu hususunun e-mail yazışmaları ile sabit olduğunu, davalının tapudaki bedel üstünde kalan miktarı iade etmesi gerektiğini iddia etmiştir. Davalı ise tapuda batış bedelinin hatalı gösterildiği, tapudaki bedelin hatalı göstermesinden kaynaklı vergi cezası ve eksik harcın ödemesinde bulunduklarını savunarak ödeme belgelerinin sunmuştur.
Dava konusu tapunun incelenmesinde tapu bedelinin 110.169,50-TL olduğu görülmüştür. Bu bedelin %18 oranında hesaplanan KDV’si ise 19.830,50-TL olup toplam bedel 130.000,00-TL olmaktadır. Davalının davacıya düzenlediği faturada ise bedel kdv olmaksızın 130.000,00-TL görülmektedir. Taraflar arasındaki yazışmaların incelenmesinde, taşınmaz bedelinin davalı tarafından 130.000,00-TL olarak belirtildiği, davacının kdv’yi sorması halinde ise kdv’nin %18 olarak belirtildiği, bu halde tarafların taşınmaz bedelini kdv dahil 130.000,00-TL belirledikleri anlaşılmaktadır.
Bu halde davacı taşınmazın kdv dahil 130.000,00-TL’ye anlaştıklarını taraflar arasındaki yazışmalar ve tapuda ki bedel ile ispatlamış bulunmaktadır. Davalının dava tarihinden sonra harç tamamlaması veya vergi ceza ihbarnamelerinin ise kabulü mümkün değildir. Nitekim basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı hata olamayacak tapudaki bedelin aksini ispatlayamamıştır. Bu halde sebepsiz zenginleşme niteliğinde olan davalının uhdesindeki 19.830,50-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans (tarafların tacir olması nedeniyle) faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile 19.830,50-TL’nin ödeme tarihi olan 01.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 1.354,62-TL harcın, peşin alınan 338,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.015,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvurma harcının ve 338,66-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 24,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır