Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/424 E. 2023/209 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/424 Esas
KARAR NO : 2023/209 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 29/04/2018 tarihinde… tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, hasar bedeli için İstanbul … İcra Müd…osyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının itiraz ettiğini, davalının İstanbul …icra Müd… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Açılan dava, müvekkil idare açısından usul ve esas yönünden mesnetsiz olduğunu, davanın görevli idare mahkemesinde açılması gerektiğini, sorumlunun müteahhit firma olduğunu, her türlü zarar ziyan kaza ve hasarların firmaya ait olduğunu, davanın husumet yönünden reddini, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesini … Esas …Karar sayılı kararında “HMK’nun 114/(1) – c maddesi gereğince dava konusu olay İdari Yargı’nın görev alanında olması ve İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olması nedeniyle davanın HMK’nun 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,” şeklinde karar verildiği, davacı vekilinin istinaf talebi uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2019/1908 esas, 2020/129 karar sayılı kararı ile davacı istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesin nitelikteki karara ilişkin olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesi üzerine İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkeme dosyasının 24.06.2020 tarihli kesinleşme şerhi ile kesinleştirildiği, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın İstanbul 11. İdare Mahkemesine gönderildiği, İstanbul 11. İdare Mahkemesince görev uyuşmazlığın çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’nın 06.11.2020 tarih ve 2020/424 esas ve 2020/617 sayılı kararı ile İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı kaldırılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 26/10/2020 tarihli 2020/424 esas 2020/617 karar nolu kararı ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınır” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır. Bu duruma göre 2004 sayılı Kanun’un değişik 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adil yargı yerinin görevli olduğu, davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/03/2019 gün ve…esas … karar sayılı görevsizlik karanını kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/333 Esas 2022/142 Karar sayılı 29/03/2022 günlü görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş Mahkememizde 2022/424 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava alt yapı çalışmaları sırasında meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 1.324,24-Tl asıl alacağa 23,84 TL işlemiş faiz ile birlikte 1.348,08-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 24/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25/08/2022 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; hasarların hangi kurum veya şirketin oluşturduğu ve kusur ve sorumlulukları davacı şirketin, kablosunu, …’nin yüklenicisi olan dava dışı “…A.Ş.” hasara uğratmış olduğu anlaşıldığından kusurlu ve zarardan sorumludur. Davalı …, ihale makamı olduğundan kabloyu fiilen hasara uğratması söz konusu değildir. Ancak, dava dışı “… A.Ş.”, davalı… adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin…’nin gözetim ve denetimi altında yapıldığı, … ile Sorumsuzluk anlaşması yapılmış olması, sözleşmenin tarafi olmayan davacı yönünden bağlayıcı olmadığından hasar bedelini davalı …’nin ödemesi gerekmektedir. Davalı …, davacı şirkete ödeyeceği hasar bedelini daha sonra dava dışı “Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne rücu edebilecek veya teminatından kesebilecektir. Davacı şirketin icra takip tarihi itibarıyla alacağı, davacı şirketin asıl alacağı 559,01 TL, icra takip tarihine kadar birikmiş faiz 10,06 TL, davacı şirketin toplam alacağı 569,07 TL, davacı … A.Ş.’nin, icra takip tarihleri itibariyle davalı … Genel Müdürlüğü’nden 569,07 TL’yi talep edebileceği görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Bilirkişinin düzenlediği 10/02/2023 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Kök rapora ilişkin itirazların incelenmesinde kök rapordaki tespit ve hesaplamalarda değişikliği gerektirecek her hangi bir hususun olmadığı görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Yargı Yolu Yönünden; davalı her ne kadar davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirtmiş ise de; iş bu davada görevsizlik kararı öncesinde İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul 11. İdare Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığında 06/11/2020 tarih, 2020/424 Esas, 2020/617 Karar sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ile dosyanın adli yargıda görülmesi gerektiğine kesin olarak karar verildiği anlaşıldığından bu yöndeki itirazların reddine karar verilmiştir.
Husumet itirazı yönünden; davalı ile dava dışı zarar veren şirket arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı …’nin dava dışı şirkete, yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla taraflar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı …’nin de meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla ve mütesilsilen sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Sözleşmedeki iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerin zarar görene karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2012/8814 Esas 2014/8472 Karar sayılı ilamı da bu yönde olup, davalının husumet itirazı reddedilmiştir.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tariten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin yasal faizi talep ettiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının altyapı tesisatlarına 29/04/2018 tarihinde dava dışı…A.Ş. tarafından zarar verildiği, davalı … ile dava dışı…A.Ş. arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı …’nin dava dışı…A.Ş. olan diğer davalı yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla … iledava dışı…A.Ş. arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı …’nin meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu kuşkusuzdur…. Birim Fiyat Tarifesinin 32.12. maddesinde araç ve personel bedelinin montaj bedelinin içinde olduğu anlaşıldığından anılan bedeller yönünden davalının sorumluluğunun bulunmamaktadır. Bu halde davalı sadece faturalandırılan malzeme kaleminden sorumlu olacaktır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre malzeme bedelinin 138,16-TL, montaj bedelinin 335,58-TL olmak üzere toplam 473,74-TL harcama yaptığı, toplam bedele 85,27-TL’lik %18 KDV eklenmek suretiyle 559,01-TL asıl alacağın hesaplanarak, haksız fiil tarihinden takip tarihine kadar taleple bağlı kalınarak yasal faiz hesaplaması yapılmıştır.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yöneltilen davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 559,01-TL hasar bedeli ve 10.06-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 569,07-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine
3-Karar ve ilam harcı 179,90-TL nin peşin alınan 35,90-TL den düşümü ile kalan 144,00-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 71,80-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.445,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 610,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 569,07-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 779,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 57,70-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır