Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2023/431 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/41 Esas
KARAR NO : 2023/431

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı davalıların diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı vasıta, …benzinlik içerisine giriş yapmak için sağa manevra yaptığı esnada aynı istikametten sağ şeritte seyreden …plakalı araç sürücüsünün kendisine çarpmamak için sola manevra yapması sırasında yine aynı istikametteki orta şeritten seyreden… plakalı araç sürücüsünün sigortalı aracın sağ yan tarafına çarpması sonucunda … plakalı araç sürücüsünün savrulması ve … plakalı araç ile çarpışması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan araçlar için toplam 19.975,00-TL ödeme yapıldığını, sürücü …’in % 75 oranında asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ZMSS Genel Şartları uyarınca müvekkili şirketin poliçe sahibine ve % 100 kusurlu sürücüye karşı rücu hakkı bulunduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, iş bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamına, davalılar aleyhine haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın müvekkili şirkete ait olduğunu, sürücü … ise sigortalı çalışan sevkiyat personeli olduğunu, olay günü sürücünün benzinliğe girip pompaya yanaştığı esnada, yoldaki kazanın meydana geldiğini, bu durumun kamera kayıtlarında da sabit olduğunu, kaza tutanağındaki kusur oranını kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağındaki kusur oranının %50 olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın reddini, haksız icra takibi hakkında %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce trafik tescil kaydının, hasar dosyasının ve Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının UYAP üzerinden celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Mahkememizin dosyasında, İstanbul… Tüketici Mahkemesinin … Esas, …Karar ve 06/07/2021 tarihli görevsizlik kararı verildiği, kararın davalı şirket vekilince istinaf edildiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2021/1925 Esas, 2021/1781 Karar sayılı ve 18/11/2021 tarihli kararı ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, İstanbul …Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararı gereğince dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve Mahkememizin 2022/41 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 16/05/2023 tarihli celsesinde yetki itirazı yönünden; Motorlu Kara Taşıtları Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu nazara alınarak davacı sigortanın adresinin Sarıyer/İstanbul olması ve mahkememizin yetkili olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında 19.975,00-TL asıl alacak 6.092,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.067,38-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı …’e 10/03/2020 tarihinde, davalı şirkete 14/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’in 16/03/2020 tarihli, davalı şirket 14/03/2020 tarihinde süresi içerisinde borca itiraz ettikleri, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Makina Mühendisi bilirkişinin 20/06/2022 tarihli raporunda özetle; meydana gelen trafik kazasında; … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, davalı … ve Day. Tük. Mall. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin trafik kazasına karışan … plakalı aracın maliki ve işletetli olduğu, dava dışı … Türk Sigorta Şirketi’nin (kasko sigortası) ve dava dışı …Sigorta A.Ş.’nin (trafik sigortası)… plakalı aracın kaza tarihinde sigorta edenleri olduğu, trafik kazasına karışan, diğer araçların sürücülerinin (… plakalı araç sürücüsü…, …plakalı araç sürücüsü …, … plakalı araç sürüçüsü…) kusurlarının olmadığı, Olayın meydana geliş şekline ilişkin dosya içine yeni veri ve bilgi girmesi halinde kabul edilen oluş şeklinden farklı bir oluş olması halinde tekrar değerlendirme yapılacağı, dava konusu kazada hasar gören ve dava konusu edilen; … plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 3.907,35TL olduğu, …plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 5.332,90TL olduğu, …plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 17,200,00TL olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Makina Mühendisi ve Sigorta Eksperi bilirkişilerin 23/03/2023 tarihli ek raporunda özetle; meydana gelen trafik kazasında; … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, davalı… Alımı Satımı ve Day. Tük. Mall. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin trafik kazasına karışan… plakalı aracın maliki ve işletetli olduğu, dava dışı …Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin (kasko sigortası) ve dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin (trafik sigortası) … plakalı aracın kaza tarihinde sigorta edenleri olduğu, trafik kazasına karışan, diğer araçların sürücülerinin (… plakalı araç sürücüsü …, …plakalı araç sürücüsü …, … plakalı araç sürüçüsü …) kusurlarının olmadığı, Olayın meydana geliş şekline ilişkin dosya içine yeni veri ve bilgi girmesi halinde kabul edilen oluş şeklinden farklı bir oluş olması halinde tekrar değerlendirme yapılacağı, dava konusu kazada hasar gören ve dava konusu edilen; … plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 3.907,35TL olduğu, …plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 5.332,90TL olduğu, … plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarının 17,200,00TL olduğu, 1. sürücünün, Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller ile olay yerini terk etmesi, 2. sürücünün, kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması gibi durumlar kanıtlanamamıştır. Hadise yerinin terk edilmesi, yukarıda belirtilen maddelerden 1 numaralı maddeye uygun olduğu kanıtlandığı takdirde rücu edilemez, 2 numaralı maddeye uygun olduğu kanıtlandığı takdirde rücu edilebilir kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kaza sonucu 3. kişilere ödeme yapan sigorta şirketinin sigortalısına ve sigortalısının sürücüsüne karşı açtığı olay yerini terk sebebine dayalı rücu alacağına ilişkin yapılan icra takibine davalıların itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Poliçe tarihindeki Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi VEYA kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Davacının talebi genel şartlar “B.4-f” maddesi gereğince sürücünün olay yerinin terkine dayalı olduğundan, olay yerini terkin zorunlu nedenlerden kaynaklanmamış olması halinde davacı, zarar görene yapmış olduğu ödemeyi, sorumlu olduğu “gerçek zarar” ile sınırlı olarak, sigortalısından talep edebilir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
Davacı şirket nezdinde sigortalı işleten davalının, diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracının, …benzinlik içerisine giriş yapmak için sağa tarafa manevra yaptığı esnada aynı istikametten sağ şeritte seyreden … plakalı araç sürücüsünün kendisine çarpmamak için sola manevra yapması sırasında yine aynı istikametteki orta şeritten seyreden …plakalı araç sürücüsünün sigortalı aracın sağ yan tarafına çarpması sonucunda…plakalı araç sürücüsünün savrulması ve…plakalı araç ile çarpışması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan araçlar için toplam 19.975,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra dosyanın alanında uzman makina mühendisi ve sigorta eksperi bilirkişilere tevdi edildiği, aldırılan bilirkişi kök ve ek raporu ile; …plakalı araç sürücüsü davalı …’in %100 oranında kusuru olduğu, davalı …Ltd. Şti’nin trafik kazasına karışan …plakalı aracın maliki ve işleteni olduğu, dava dışı … Türk Sigorta Şirketi’nin (kasko sigortası) ve dava dışı…Sigorta A.Ş.’nin (trafik sigortası) … plakalı aracın kaza tarihinde sigorta edenleri olduğu, trafik kazasına karışan, diğer araçların sürücülerinin (… plakalı araç sürücüsü …, …plakalı araç sürücüsü …, … plakalı araç sürüçüsü…) kusurlarının olmadığı, meydana gelen kazada hasar gören ve dava konusu edilen; … plakalı araç için hasar miktarının 3.907,35-TL olduğu, … plakalı için hasar miktarı 5.332,90-TL olduğu, …plakalı araç için hasar miktarının 17.200,00TL olduğu, Sürücünün, Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller ile olay yerini terk etmesi, Sürücünün, kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması gibi durumlar kanıtlanamamıştır. Hadise yerinin terk edilmesi, yukarıda belirtilen maddelerden 1 numaralı maddeye uygun olduğu kanıtlandığı takdirde rücu edilemez, 2 numaralı maddeye uygun olduğu kanıtlandığı takdirde rücu edilebilir kanaat ve tespitlerinin yapıldığı görülmüştür.
Davacı şirketin yaptığı ödeme nedeniyle TTK 1472 maddesi uyarınca dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu, kaza tespit tutanağı ile aldırılan bilirkişi raporlarının uyumlu olduğu, bilirkişi raporlarının hükme ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi dava dışı taraflara ödeme yapmak suretiyle halef konumuna geldiği, davacının ödediği bedellerin %75’ini davalılardan rücuan talep ettiği, bu kapsamda toplam 19.975,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizini icra takibine konu ettiği anlaşılmıştır. Meydana gelen kazada davalı sigortalı sürücüsünün ani manevrası dışında kusurlu eylemi bulunan taraf olmadığı, sürücünün kaza yerini terk ettiği, terk fiilinden dolayı davacının kendi sigortalısına rücu şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin uyuşmazlığın temel noktası olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişilere ödediği bedel için sürücünün olay yerini terk etmesi nedeniyle ZMMS genel şartları B-4 maddesi uyarınca; rücü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Karayolları Motorlu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B-4.f maddesine göre; bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacı sigortalıya rücu edebilir.
“f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” rücu sebepleri olarak sayılmıştır.
Buna göre; kazanın, 01/07/2018 tarihinde meydana geldiği; araç sürücüsünün aracı olay yerinde bırakarak kaza mahallini terk ettiği anlaşılmaktadır. ZMMS genel şartları B-4/f maddesinde düzenlenen rücu sebebinin sadece bedeni hasara neden olan trafik kazalarında değil maddi hasarın ortaya çıktığı eldeki uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanı bulunmaktadır. Söz konusu maddeki bedeni hasar ibaresi ile kastedilen olay yerinin terk edilmesi için zorunlu hallerin neler olduğunun açıklanmasıdır. Dolayısıyla, olay yerini terk nedenine dayalı rücu sebebinin maddi hasarlı trafik kazalarında da uygulanmasına engel bir hal bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre; ispat yükü sigortalı davalıda olup, davalı araç sürücüsü olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlamak zorundadır. Davalı yanca bu yönde bir ispat veya iddia ileri sürülmüş değildir. Sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği hususunun kaza tespit tutanağı ve olay özeti başlıklı tutanak ile sabit olduğu, resmi tutanağın aksinin ispat olunamadığı, davacı sigorta şirketinin ödediği gerçek zarar bedelini davalı sigortalısına rücu şartlarının oluştuğu, ödenen bedellerin kadri maruf olduğunun rapor ile teyit edildiği, davacının asıl alacağı 19.975,00 TL yönünden itirazın iptali gerektiği, her bir dava dışı zarar görene ödenen bedellerin ise ödeme tarihinden takip tarihine kadar faiz hesabı gerektiği anlaşılmıştır.
Dava dışı … plaka sayılı araç yönünden ödenen 12.900,00 TL için 02/10/2018 ödeme ve 03/03/2020 takip tarihine göre takipteki avans faiz oranını aşmayan %18 oran ve 518 gün için 3.295,33 TL hesaplanması gerektiği,
Dava dışı …plaka sayılı araç yönünden ödenen 3.999,00 TL için 02/10/2018 ödeme ve 03/03/2020 takip tarihine göre takipteki avans faiz oranını aşmayan %18 oran ve 518 gün için 1.021,55 TL hesaplanması gerektiği,
Dava dışı … plaka sayılı araç yönünden ödenen 3.076,00 TL için 27/03/2019 ödeme ve 03/03/2020 takip tarihine göre takipteki avans faiz oranını aşmayan %18 oran ve 342 gün için 518,79 TL hesaplanması gerektiği,
Bu hesaplama için ayrıca ek rapora ihtiyaç duyulmadığı, davacının takip tarihine göre toplam 4.835,67 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, bu miktarı aşan kısım itibariyle itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla davanın davalı işleten şirket yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı … aracın şöförü olup, davalı şirket ise 2918 Sayılı KTK’nun 3. maddesine göre aracın işletenidir. Ancak KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) aleyhine açılabilir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8353 Esas 2019/6270 Karar). Yine KTK.’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle akit tarafı olmayıp sigortalı sıfatı bulunmayan, ağır kusuru veya kasti davranışı tespit edilemeyen davalı Murat yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden; davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği alacak tutarının likit olmadığı, davanın haksız fiile dayalı niteliği gözetilerek İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davalıların icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı … açısından husumet yokluğundan Reddine,
2-Davanın davalı sigortalı şirket yönünden Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yöneltilen davalı şirket itirazının kısmen iptali ile takibin 19.975,00-TL asıl alacak ve 4.835,67-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.810,67TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa takip talebinde talep edilen miktarı aşmamak kaydıyla avans faizi işletilmesine, fazlaya dair isteminin Reddine,
3-Davacının, davanın niteliği kapsamında yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
4-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.694,82-TL karar ve ilam harcından 314,83-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 1.379,99-TL harcın davalı şirketten tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 314,83-TL peşin harç olmak üzere toplam 374,13-TL harcın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kabul-red oranına göre davalı şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.256,71-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı şirkete verilmesine,
8-Kabul-red oranına göre davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL (maktu) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.139,10-TL yargılama gideri kabul (%95,1789) ve red durumuna göre 2.035,97-TL’lik kısmının davalı şirketten tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı şirket tarafından yapılan 500,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 24,10-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalı şirkete verilmesine; arda kalan kısmın davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
11-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 720,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 685,29-TL’sinin davalı şirketten, 34,71-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.29/05/2023

Katip . Hakim
e-imza e-imza