Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/384 E. 2023/742 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/384 Esas
KARAR NO : 2023/742 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; “28.10.2017 tarihinde … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletiyle … … sevk ve idaresindeki … plakalı polis aracının çarpışma sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkillerinin desteği … …’in hayatını kaybettiğini, söz konusu kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan 2017/… soruşturma sayılı soruşturma dosyasında kusur yönünden yapılan bilirkişi incelemesi sonucu 24.07.2018 tarihli raporda; … plakalı araç sürücüsü … …’ın bilinçli taksir ile kazaya neden olduğu ve tam kusurlu olduğu ifade edildiğini, raporda … …’ın kullandığı aracın resmini görünümlü ve tepe lambalı ikaz işareti olmadığının belirtildiğini, kazanın oluşumunda bilinçli taksir düzeyinde kusurlu olduğunun tespit edildiğini Müvekkillerinin murisinin kazada bir kusuru bulunmadığını, kaza ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosya ve kamu davası açıldığını, Savcılık aşamasında kusur raporu düzenlenmeden önce davalı sigorta şirketince müvekkillerini bir miktar ödeme yapıldığını, sigorta şirketinin müvekkillerinin zararının tamamını karşılaması gerektiğin” belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı sürücünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kazanın davacıların desteğinin kusuru ile meydana geldiğini, vefat eden desteğin polis denetimden kaçarken kaza geçirdiğinin açık olduğunu, Müteveffanın, uyuşturucu madde kullanan şahısların yakalanmasına yönelik yapılan istihbari çalışmalar kapsamında takip edildiği esnada, takibin farkına vararak paniğe kapıldığını ve kaçmak istediği esnada, aşırı hız ile sürüş yaptığı motosikletin hakimiyetini kaybederek düştüğünü, motosikletin sürüklenerek polis aracına çarptığını, müteveffanın ise savrularak kaldırıma kafasını vurduğunun tanık beyanları ile sabit olduğunu, … ‘nun kararının kesinleşmiş olduğunu ve kazaya sebebiyet veren vefat edenin kendisi olduğundan haksız davanın reddini talep ettiklerini, Müteveffanın başını kaldırıma vurarak kafa travması yaşadığını ve kask takılı olmaması nedeniyle hayatını kaybettiğini, kaskın takılı olmadığına ilişkin ceza dosyasında ifadelerinin, tanık beyanlarının bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere ölümün meydana gelmesinde müteveffanın kusuru bulunduğundan müterafik kusuru indirimi yapılmasını talep ettiklerini” belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dava; trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir.
Dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinin ı bendinde “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklinde ifade edilen derdestlik, dava şartlarındandır. Açılmış olan bir davanın görülebilmesi için bulunması ya da bulunmaması gereken dava şartlarından biri olan derdestlikten söz edilebilmesi için daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
Eldeki davaya konu destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile ilgili olarak davacılar tarafından … ‘nun … sayılı dosyası ile başvuruda bulunulduğu, tahkim komisyonu kararında müteveffanın eşi … … için 46.234,52-TL, mütevaffanın kızı … için 9.051,26-TL, mütevaffanın oğlu … … için 9.031,84-TL, mütevaffanın oğlu … için 4.876,92-TL olmak üzere toplam 69.194,54-TL destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine karar verildiği, kararın temyiz edildiği, davacıların aynı davalıya karşı … ne başvurduğu, tahkim heyeti tarafından yasa yolu açık olmak üzere karar verildiği, dolayısı ile aynı tarafların aynı konu ile ilgili hakem heyeti dosyasının mahkememiz dosyasına derdestlik teşkil ettiği anlaşıldığından (aynı yönde İstanbul BAM 40. HD. 2019/3112 E., 2021/277 K. Sayılı Kararı) davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın derdestliliğe ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-269,85-TL karar harcının peşin alınan 80,70-TL den düşümü ile kalan 189,15-TL eksik karar harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır