Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/366 Esas
KARAR NO:2023/580 Karar
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2022
KARAR TARİHİ:11/07/2023
023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş ile yapılan temlik sözleşmesine göre davacının tasfiye halindeki … nezdindeki 10.126,00 USD alacağının davalı tarafından 07.01.2011 tarihli sözleşme ile devir alındığı, buna mukabil 10.126,00 USD’nin belli tarihlerde davalı tarafından ödeneceğinin taahhüt edilmesine karşın ödenmediği, bunun için ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile yapılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiği, diğer davalı … Tic.Ltd.Şti’nin … A.Ş adlı şirketi devir alması nedeniyle bu alacaktan birlikte sorumlu olduğu belirtilerek itirazın iptali ile 620 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yatırılması gereken harcın eksik yattığı, alacağın zamanaşımına uğradığı, alacağın talep edilebilir hale gelmediği, borcu nakledilen … … tasfiye sürecinin devam etmesi nedeniyle alacağın muaccel hale gelmediği belirtilerek davanın reddini, hakzı, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunun davanın öncelikle zamanaşımı ve diğer nedenler reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dava; Taraflar arasındaki 07/01/2011 tarihli Tasfiye Halindeki … A.Ş. nezdindeki alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 84.318,66 TL sözleşme bedel asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 09/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 13/12/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 09/03/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle;Taraflar arasında imzalanan 07.01.2011 tarihli temlik sözleşmesine göre davacının davalılardan talep edilebilir alacağının aşağıdaki gibi;
1.Seçenekte; zamanaşımı dikkate alınmaksızın talep edilebilir alacak tutarı; Taraflar arasında imzalanan temlik sözleşmesinde aylık taksitlerin ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı TL olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup, buna göre Mahkemece her bir taksitin ödeme gönündeki döviz alış kuruna göre TL karşılığının talep edilebileceğinin kabulü halinde; Davacının talep edilebilir alacağının = 23.772,04 TL. Olacağı,Sözleşmede ödemelerin yabancı para cinsinden ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve buna göre davacının sözleşmeye göre alacağını yabancı para cinsinde talep edebileceği, icra takibi ile TL talepte bulunularak alacağın icra takibi itibariyle TL’ye çevrildiğinin ve buna göre toplam alacağın 18.08.2021 takip talebi tarihindeki TCMB döviz alış kuruna göre TL karşılığının talep edilebileceğinin kabulü halinde; Davacının talep edilebilir alacağının İcra takibinde talep edilen tutar = 84.852,04 TL. Olacağı, (İcra takibinde talep edilen tutar =84.318,66 TL)
2.Seçenekte; 10 yıllık zamanaşımı dikkate alınarak talep edilebilir alacak tutarı; Taraflar arasında imzalanan temlik sözleşmesinde aylık taksitlerin ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı TL olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup, buna göre Mahkemece her bir taksitin ödeme gönündeki döviz alış kuruna göre TL karşılığının talep edilebileceğinin kabulü halinde; Davacının talep edilebilir alacağının = 23.696,88 TL. Olacağı, Sözleşmede ödemelerin yabancı para cinsinden ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve buna göre davacının sözleşmeye göre alacağını yabancı para cinsinde talep edebileceği, icra takibi ile TL talepte bulunularak alacağın icra takibi itibariyle TL’ye çevrildiğinin ve buna göre toplam alacağın 18.08.2021 takip talebi tarihindeki TCMB döviz alış kuruna göre TL karşılığının talep edilebileceğinin kabulü halinde; Davacının talep edilebilir alacağının = 84.471,20 TL. Olacağı, (İcra takibinde talep edilen tutar = 84.318,66 TL) sonuç ve kanaati ile bilirkişi raporu sunulmuştur.
6102 Sayılı TTK 4. maddesinde ticari dava ve işler sayılmıştır. Aynı yasanın 5. maddesinde ise bir yerde asliye ticaret mahkemesinin bulunması halinde, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağına değinilmiş, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, ihtilaf halinde göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenmekte olup göreve ilişkin kurallar kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının borcunu ödemediği iddia edilerek alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki … A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Davacı tacir olmadığı gibi eldeki dava da TTK’da düzenlenen hususlara ilişkin mutlak ticari davalardan değildir. Uyuşmazlık, TBK’da düzenlenmiş olan temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 183 vd. maddeleri uygulanacağından, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2630 Esas, 2019/328 Karar ve 25.03.2019 tarihli kararı, Yargıtay 11.HD.nin 04.04.2016 Tarih ve E.2015/14950-K.2016/3539 sayılı; Yargıtay 13.H.D.nin 22.02.2017 Tarih ve E.2015/15096- K.2017/2181 sayılı ilamları, İstanbul BAM. 12. HD’nin 27.12.2018 tarih ve 2018/2556 E,. 2018/1699 K. , İstanbul BAM. 14. HD’nin 27.04.2023 tarih ve 2023/547 E,. 2023/703 K. doğrultusunda istikrarlı kararları).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıdı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır