Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/354 E. 2023/974 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/354 Esas
KARAR NO : 2023/974 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle: … markasıyla ve www…com alan adlı internet sitesi üzerinden e-ticaret sektöründe faaliyetlerini sürdüren müvekkili şirketin, akdedilen sözleşmelere istinaden ülke genelindeki birçok gerçek ve/veya tüzel kişi tacirin ürünlerinin satışına aracılık ettiği, davalı tarafla 18/05/2020 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesi akdedildiği, satıcıların platform üzerinden işlem yapabilmelerinin öncelikli koşulunun, bu sözleşmeyi elektronik ortamda onaylamaları olduğu, sözleşme uyarınca davalıya ait ürünlerin www…com alan adlı internet sitesi üzerinden tüketicilere satışa sunulduğu, her bir satış işlemiyle ilgili olarak da müvekkilinin kararlaştırılan oranlardaki komisyonlar başta olmak üzere cezai şart, hediye çeki, kargo ve iade bedellerinden kaynaklı sair hak ediş bakiyeleri doğduğu, müvekkiline ait platform (www…com alan adlı internet sitesi) üzerinden yapılan işlemler neticesinde her bir taraf nezdinde doğan hak edişlerin faturalandırılarak cari hesaba kaydedildiği, müvekkili şirketin sözleşmenin diğer tarafı olan satıcıların cari hesapta alacak bakiyeleri doğduğunda ödeme işlemlerini gecikme olmaksızın yerine getirdiği, buna karşın davalı gibi birçok satıcı tarafından borç bakiyelerinin ödenmediği, ödeme konusunda yapılan sözlü görüşmeler ile iadeli taahhütlü olarak gönderilen ihtar mahiyetindeki ödeme mektuplarına da olumlu yanıt alınamadığı, dolayısıyla da borçlu konumundaki satıcılar aleyhine alacağın tahsili bakımından icra müdürlükleri nezdinde yasal işlemler başlatıldığı, davalı tarafın cari hesabı da 4.861,37 TL tutarında borç bakiyesi vermesine rağmen ilgili tutarın kararlaştırılan vade tarihinde ödenmediği, yapılan sözlü görüşmeler ile davalının sözleşmede yazılı adresine tebliğ edilen ödeme mektubundan da olumlu bir netice elde edilemediği, bu bakımdan borçlu konumundaki davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/03/2021 tarihinde tebliği akabinde yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğu için icra müdürlüğü tarafından takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiği, takip borçlusu davalının borca yönelik itirazının, mevcuttaki ticari kayıt ve belgeler göz önünde bulundurulduğunda açıkça haksız ve kötü niyetli olduğu, alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bu amacın, ticari kayıt ve belgelerin bilirkişi marifetiyle incelenmesi neticesinde ortaya çıkartılabileceği, yargılama neticesinde itirazın iptalinin yanında davalı tarafın likit bir alacağı kötü niyetli olarak inkar etmesi nedeniyle alacak tutarının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata da hükmedilmesi gerektiği, …açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle dosya borçlusu davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebliği yapıldığı halde davaya cevap vermediği görülmüştür.
Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 4.861,37-TL asıl alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişinin düzenlediği 14/04/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; UK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de yasal süresinde yaptırıldığı, davalıya ait firmanın ticari defterleri incelemeye ve/veya dosyaya sunulmadığından, davalının ticari defterlerinin incelenemediği, huzurdaki davada davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, “alacaklı görünen taraf ile aralarında akdi bir ilişkinin mevcut olmadığı” şeklinde itiraz ettiğinin görüldüğü; ancak, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu sözleşme ve işbu sözleşmede üzerindeki davalının kaşe-imzası; davacının davalı adına tanzim ettiği tüm faturalardaki alıcı (davalı) bilgilerinin de Sözleşme’deki kaşe bilgileri ile aynı olması ve ayrıca davacının davalı adına tanzim ettiği tüm faturaların da davalı/alıcıya elektronik ortamda teslim edilmiş olması hususlarının taraflar arasında ticari ilişki olduğunu gösterir nitelikte olduğu; davacının 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; 11/02/2021 takip tarihi itibariyle davalının davacıya olan borcunun 4.861,37 TL olarak kayıtlı olduğunun görüldüğü; Sayın Mahkemenizce davacının ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi halinde, 11/02/2021 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 4.861,37 TL borçlu olduğunun kabul edilebileceği, huzurdaki davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmediği; takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Yargılama devam ederken davacı vekilinin 11/12/2023 tarihli beyan dilekçesinde, davalı ile arasında görülmekte olan sulh görüşmeleri davalının borcunu ödemesi ile sonuçlandığını, … İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı icra dosyasındaki borç davalı yan tarafından ödenerek kapatılmış olup, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, huzurdaki davayı ikame etmekte haklı olduğundan yargılama giderlerini davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasında 18.05.2020 tarihli Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında sunulan hizmet bedellerinin tahsilinin talep edildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, mahkememizce öninceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve faturaların defterinde kayıtlı olduğu, yargılama devam ederken davalı tarafından icra takibine konu borcun haricen ödendiği anlaşıldığından iş bu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-269,85-TL karar harcının peşin alınan 83,03-TL den düşümü ile kalan 186,82-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.805,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır