Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/342 E. 2023/655 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/342 Esas
KARAR NO : 2023/655

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; icra takibe dayalı çekte bulunan kaşe ve imzanın müvekkili şirkete olmamakta beraber müvekkili şirket yetkilisine de ait olmadığını, çek üzerinde bulunan imza ve kaşe sahte olduğunu, çekte bulunan imzayı ve kaşeyi kabul etmediğini, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı şikayeti de yapılmış ancak Uyap’tan şikayet yapıldığından henüz soruşturma numarası almamış olup soruşturma numarası daha sonra bildirileceğini, müvekkili menfi tespite konu çekte lehtar olarak gösterildiğini ve sahte kaşe ile çek arkasına imza atılmak suretiyle ciro silsilesine dahil edildiğini, imza ve kaşenin sahte olmasından sebeple müvekkili borçlandırılarak haciz işlemine maruz kaldığını, borcunun bulunmadığının tespitinin yapılması gerektiğini, ivedi olarak olayın özelliği gereği başlangıçta teminatsız olarak olmadığı takdirde uygun miktarda teminat ile takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, diğer yandan gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine girecek olan paranın alacaklıya verilmemesine karar verilmesini, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile borcunun bulunmadığının tespitini, ödeme halinde ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan geri alınmasını, davalı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafından istirdat davası olarak dava açılmış olup, alakası olmadığını iddia ettiği çeki istirdat etme hakkı olamayacağını, müvekkili, çeki ciro yoluyla iktisap ettiğinden çek üzerindeki imzanın kim tarafından atıldığını bilebilecek durumda olmadığını, müvekkili, çek üzerinde de cirosu bulunan Taner Bakır’dan alacağına karşılık olarak takibe konu aldığını, … da davacı firmayla aralarında ticari ilişki bulunduğunu, aralarında düzenlenen faturalar da olduğunu haricen beyan ettiğini, işbu durum nedeniyle şikayet haklarının saklı olduğunu, ihtiyati tedbir konusunda kanunun hükümleri açık olup icra dosyasının tamamının dosya depo edilmesi sonrasında %15 ayrıca teminat yatırılmak suretiyle takibin durdurulabileceği açık olduğunu, aksi halde ödeme emri usule uygun olarak tebliğ edilen davacının borcu ödememe iradesiyle böyle bir davayı açtığı anlaşılacaktır ki müvekkil için telafisi güç ve imkansız zararlar doğması ve alacağını tahsil edememe durumu söz konusu olacağını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini, davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle esastan reddini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 18. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasının UYAP üzerinden ve imza incelemesi için kurum ve kuruluşlara yazılan müzekkere cevapları celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … 18. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında 131.400,00-TL asıl alacak, 3.345,30-TL işlemiş faiz, 13.140,00-TL tazminat ve 394,20-TL komisyon olmak üzere toplam 148.279,50-TL üzerinden takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın takipten sonra ikame edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu çek arka yüzde atılı 1. cirosı imza ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacı lehtarın çekteki imza ve kaşenin yetkili temsilcisine ve kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacı lehtarın çekteki imza ve kaşenin yetkili temsilcisine ve kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebi isteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davaya konusu … Bankasına ait, … seri numaralı, keşidecisi … Şti., lehtarı davacı olan, 10/02/2022 keşide tarihli, 135.000-TL bedelli çekin … 18. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında icra takibine dayanak olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çekte lehtar olarak davacının imzası bulunduğu ancak bu imzanın inkarı nedeniyle açılan menfi tespit davasında, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinden imza incelemesine ilişkin rapor alındığı, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davaya konusu takibe dayanak çekte çekin arka yüzünde atılı imza ile Müjdat Bakmaz’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığı, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla Müjdat BAKMAZ’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, çekteki imzanın münferiden yetkili olan davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ve imza itirazının mutlak defilerden olup iyiniyet-kötüniyet ayrımı yapılmaksızın herkese karşı ileri sürülebileceği, bunun yanında davacının çekin tamamen sahte olduğuna dair iddiasının aksinin davalı yanca delillendirilemediği, bu halde davacının icra takibine konu edilen ve ancak imzası kendisinden sadır olmayan çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Bu yönde tespit veya ispat bulunmadığından, çeki davalının başka bir şahıstan iktisap ettiğinden ve doğrudan davacı ile ticari ilişkisi bulunmadığından aksi ispat olunmayan şekilde iyiniyetli kabul edilerek yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, … 18. İcra Dairesinin …E. sayılı takip dosyasına konu edilen … Bankasına ait, … seri numaralı, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı davacı olan, 10/02/2022 keşide tarihli, 135.000-TL bedelli bono ve anılan takip kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Yasal koşulları oluşmadığından davacının tazminat talebinin Reddine,
3-Alınması gereken 10.128,97-TL karar ve ilam harcından 2.532,25-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 7.596,72-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 2.532,25-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.612,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.648,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 23.241,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde celp edilen belge asıllarının ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza