Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/325 E. 2022/765 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/325 Esas
KARAR NO : 2022/765 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 15.09.2015 tarihli dava dilekçesi ile taraflar arasında reklam pano imalatına dayalı ticari ilişkiye istinaden oluşan cari hesap borcunun 34.600,00-TL olduğunu, yine ticari ilişkiye dayanak farklı anlaşmalar yaptıklarını, davalı şirketin müvekkiline farklı tarihlerde 68.296,00-TL’lik ödeme yaptığını, müvekkilinin bakiye 34.600,00-TL’sini ise ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasına vaki haksız ve dayanaksız borca ilişkin itirazın iptalini, haksız itiraz nedeni ile duran alacağın likit bulunduğundan davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkeme sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket ile … Belediye Başkanlığı ile imzalanan 03/10/2013 tarihli sözleşme gereği park tabelalarının imal ve montaj işinin üstlenildiğini, sözleşmede yazan şartlara uygun malzeme ve işçilikle kesilip kaplanıp boyanıp montaja hazır hale getirilmesi işlerini davacıya verildiğini, bu kapsamda davacıya 350 adet tabela teslim edildiğini, davacının bunlardan 250 tanesini geri teslim ettiğini ancak 100 tanesini teslim etmediğini, halen davacı uhdesinde olduğunu, edimin tam olarak yerine getirilmediğini, teslim edilip montajı yapılan tabelaların da sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmadığını, ayıp ihbarında bulunularak davacıdan ürünleri tamir etmesinin istenildiğini, davacının ürünlerin bir kısmı üzerindeki ayıbı gidermeye çalıştığını, kısa süre sonra ayıpların devam ettiğinin ortaya çıktığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili replik dilekçesi ile davalının cevap dilekçesinin süresinde olmadığını, sözleşme konusu tüm işleri davalı tarafa yaptığını ve teslim ettiğini, davalı tarafın ayıp savunmasının yasal süresinde olmadığını, davalı taraf … Belediyesinden alacağını tahsil edememesi sebebi ile davacıya ödeme yapmadığını belirterek cevapların reddine, davanın kabulünü karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, taraf vekillerine delillerini sunmaları için süre verilmiş, deliller toplanmış, bu kapsamda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba dayalı olarak başlatılan takip olup ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine borçlunun yetki itirazında bulunduğu, dosyanın İstanbul İcra Dairelerine gönderildiği, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya sunulan faturaların incelenmesinde … seri numaralı 45.843,00 TL miktarlı fatura ile … seri numaralı 55.342,00 TL miktarlı faturalar olduğu, … seri numaralı sevk irsaliyesi ile ilk faturaya konu 105 adet ürünün teslim edildiği teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, … seri numaralı sevk irsaliyesi ile de ikinci faturaya konu 245 adet ürünün teslim edildiği teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu görülmüştür.
SGK’dan gelen cevabi yazı ekinde gönderilen dönem bordrolarının incelenmesinde sevk irsaliyelerinde ismi bulunan kişinin davalı çalışanı olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ile birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler dosyaya sundukları rapor ile davacının kendi defterlerine göre davalıdan 34.600,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirket kayıtlarında ise borç miktarının 30.000,00 TL olduğu, aradaki farkın fiyat farkı faturasının davacı defterlerinde davalı şirkete alacak kaydı yapılması gerekir iken borç kaydı yapılması ve sonrasında düzeltme kayıtlarının da doğru yapılmamasından kaynaklandığı, faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya sunulan delillerden davacı imalatçının 350 adet tabelayı davalı yükleniciye teslim ettiği, davalın tarafın ibraz ettiği üretimi yapılmış tabelalara ait fotoğraflardan tabelaların yağış, hava, ısı değişimi ve benzeri dış mekan koşullarına uygun olarak üretilmediğinin tespit edildiği, mail yazışmasında davacı imalatçının davalı yükleniciye 350 adet strafor köpük malzemeden mamul üzeri polürea kaplı macunlu bayalı tabela işinin imalatı için 90.000,0 TL + KDV fiyat verdiği, davalının strafor köpük malzemeden üretilecek tabelalar için bu fiyatı 85.250,00 TL olarak onayladığı, davalının kompozit panelden mamul tabela yerine daha ucuz ve dayanıksız strafor malzemeden mamul tabela siparişi verdiği, davacının da davalının siparişi doğrultusunda davalının istediği özelliklerde strafor köpük malzemeden tabela üretimi gerçekleştirdiği, davacının davalının talebi doğrultusunda üretim yaptığı ve davalının istediği malzeme ile tabelaları üretip davalıya teslim ettiği için teslimat anından sonraki aşamada tabelalarda meydana gelen bozulmaların ayıp olarak nitelendirmenin mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra; ” Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 30.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50’yi geçmemek üzere avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine. Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 6.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde İstinaf edilmiştir.
… Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2018/… E, 2020/… K sayılı 22.12.2020 tarihli ilamı ile Kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle ; “Yargılama aşamasında teknik bilirkişi tarafından davalı tarafın ibraz ettiği üretimi yapılmış tabelalara ait fotoğraflara göre, tabelaların yağış, hava, ısı değişimi ve benzeri dış mekan koşullarına uygun olarak üretilmediği, davalının kompozit panelden üretilecek tabela yerine daha ucuz ve dayanıksız strafor malzemeden mamul tabelayı sipariş verdiği, davacının da davalının siparişi doğrultusunda davalının istediği özelliklerde strafor köpük malzemeden tabela üretimi gerçekleştirdiği, davacının davalının talebi doğrultusunda üretim yaptığı ve davalının istediği malzeme ile tabelaları üretip davalıya teslim ettiği için teslimat anından sonraki aşamada tabelalarda meydana gelen bozulmaların ayıp olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ne var ki, taraflara ait e-posta kayıtları ile tarafların beyanlarına göre bir kısım ürünün düzeltilmek üzere davacı tarafından teslim alındığı, teslim alınan bir kısım ürünlerin ise davalıya iade edilmediği anlaşılmaktadır. Davacı, ürünleri düzeltmek üzere teslim aldığına göre, ayıbın davacı tarafından benimsendiğini kabul etmek gerekmektedir. Bu bakımdan davalı tarafça ayıp nedeniyle davacıya teslim edilen bir kısım tabelaların ayıpları giderilerek iade edildiği, ancak 100 kadar ürünün halen davacıda kaldığı savunulduğundan, tamirat için davacıya iade edilen ürün miktarı ile bunlardan tamir edilip davalıya iade edilenler dışında davacı elinde tabela kalıp kalmadığı, kalmış ise kaç adet olduğu, onarımların yapılıp yapılmadığı hususları da göz önüne alınarak, taraflardan buna ilişkin teslim belgeleri sorulup, halen ayıplı ürün varsa ayıbın miktarı belirlenip davalıya teslim edilmeyen ürün varsa ürünün bedeli değerlendirilip, davacı alacağı bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü Kaldırılmıştır.
Mahkememizce Kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra;”Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 5.643-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, % 20 icra inkar tazminatı istemi alacak likit olmadığından reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde İstinaf edilmiştir.
… Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2022/… E, 2022/… K sayılı 29/03/2022 tarihli ilamı ile Kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle ; davacı, dava dilekçesinin deliller bölümünde açıkça “yemin” deliline dayandığından, mahkemece davalı yanca ayıplı olduğu tespit edilerek davacıya iade edildiği ihtilaf konusu olmayan tabelalardan bir kısmının halen davacının uhdesinde olduğu e-mail yazışmalarından anlaşıldığından davalıya teslim edilmeyen ürün adetinin (net miktarının) belirlenmesi konusunda davacı yana yemin hakları olduğu hatırlatılarak, yemin hakkının kullanılıp kullanılmayacağı belirlendikten sonra, yemin hakkı kullanıldığı taktirde yemin sonucuna göre ilk kaldırma kararı da gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. gerekçesi ile mahkememiz hükmünü Kaldırılmıştır.
Mahkememizce Kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
…Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2022/… E, 2022/… K sayılı kaldırma ilamında belirtildiği üzere davacıya yemin hakkının hatırlatıldığı, davacı vekilinin mahkememizin 1 nolu celsesinde yemin deliline dayanmayacaklarını açıkça ifade etmiştir.
Dosya kapsamından, takip konusu faturanın davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bozma öncesi yargılama aşamasında teknik bilirkişi tarafından davalı tarafın ibraz ettiği üretimi yapılmış tabelalara ait fotoğraflara göre, tabelaların yağış, hava, ısı değişimi ve benzeri dış mekan koşullarına uygun olarak üretilmediği, davalının kompozit panelden üretilecek tabela yerine daha ucuz ve dayanıksız strafor malzemeden mamul tabelayı sipariş verdiği. Davacının da davalının siparişi doğrultusunda davalının istediği özelliklerde strafor köpük malzemeden tabela üretimi gerçekleştirdiği. Davacının davalının talebi doğrultusunda üretim yaptığı ve davalının istediği malzeme ile tabelaları üretip davalıya teslim ettiği için teslimat anından sonraki aşamada tabelalarda meydana gelen bozulmaların ayıp olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Ne var ki, taraflara ait e-posta kayıtları ile tarafların beyanlarına göre bir kısım ürünün düzeltilmek üzere davacı tarafından teslim alındığı. Teslim alınan bir kısım ürünlerin ise davalıya iade edilmediği anlaşılmaktadır. Davacı, ürünleri düzeltmek üzere teslim aldığına göre, ayıbın davacı tarafından benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı tarafça ayıp nedeniyle davacıya teslim edilen bir kısım tabelaların ayıpları giderilerek iade edildiği, ancak 100 kadar ürünün halen davacıda kaldığı, tamirat için davacıya iade edilen ürün miktarı ile bunlardan tamir edilip davalıya iade edilenler dışında davacı elinde tabela kaldığı ihtilafsızdır.
Bilirkişi e-posta kayıtları ile tarafların beyanlarına göre bir kısım ürünün düzeltilmek üzere davacı tarafından teslim alındığı, teslim alınan bir kısım ürünlerin ise davalıya iade edilmediği anlaşıldığından, ayıbın davacı tarafından benimsendiğinin kabulünün gerektiği. Davacı taraf, bir takım ürünlerin ayıplı olduğunu kabul ederek tamirlerini üstlendiğinden, teslim aldığı ürünlerin kaç adet olduklarını ve bunların ne kadarlık kısmını davalıya tamir ederek teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği. Davacının bu ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu bakımdan iddia edildiği gibi 100 adet ürünün iade edilmediğinin kabulünün ve buna göre, iade edilmeyen ürün bedeli olan (85.250/350= 243,57; 243,57 x 100 =) 24.357-TL’nin davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiği belirlenmiştir. Bu durumda davacının ödenmeyen bakiye alacağının (30.000,00 -24.357 =) 5.643-TL olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 5.643,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bilmediği yapılan takibe alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu kanıtlanamadığı, alacağın bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiği anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2015/… E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.643,00 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz uygulanmasına, fazla dair istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 385,47-TL nin peşin alınan 417,89-TL den düşümü ile kalan 32,42-TL bakiye ilam harcının talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yatırılan 413,17-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.420,10-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 557,80’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.643,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 151,85-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 127,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır