Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2022/520 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/320 Esas
KARAR NO : 2022/520
DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan dosya incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin ortak murisi … …, davalı … A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve hissedarlarından olup, 25.07.2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatıyla geriye mirasçıları olarak eşi davacı müvekkil … …, kızı davacı müvekkil … … ile murisin önceki evliliğinden olan kızı … ve oğlu … kaldığını, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… E. – 2019/ … K. sayılı ve 04.09.2019 tarihli mirasçılık belgesi ile davacıların ayrı ayrı ¼ oranında muris … …’ın yasal mirasçısı oldukları tespit edildiğini, muris … …’ın vefatı tarihinde 28.143.942 adet hissesi ile davalı … A.Ş.’nin yaklaşık %54 hissedarı konumunda olup murisin ¼ oranında yasal mirasçıları olan müvekkillerine murisin vefatı ile ayrı ayrı 7.035.985,5 adet (toplamda davalı şirketin yaklaşık %27’si oranında) şirket hissesi miras yoluyla intikal ettiğini, davacıların davalı şirkette muris … …’ın mirasçısı sıfatıyla pay sahibi olmaları nedeniyle, pay sahibi sıfatıyla davalı şirkete ilişkin inceleme haklarının haksız olarak reddedildiğini, davalı … A.Ş. ve davalı şirkete bağlı şirketlerin tüm ticari defter ve dayanak belgeler ile şirket kayıtları ve yazışmaları üzerinde TTK’nun 437/4-5. maddeleri uyarınca, müvekkillere ve müvekkillerin belirleyeceği uzmanlara inceleme izin ve yetkisi verilmesine, incelemenin müvekkilleri ve müvekkillerinin belirleyeceği uzmanlarca yapılabilmesi için davalı şirket merkezinde çalışma yeri tahsis edilmesine ve uzmanlarca tüm bu hususlarda sorulacak soruları cevaplayacak bilgi ve yeteneğe sahip davalı şirket yetkilisi ve çalışanlarının bu incelemede hazır bulundurulmasına, kararın davalı şirket tarafından yerine getirilip getirilmediğinin tespiti açısından bir noter kâtibinin incelemeye katılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi doğrultusunda mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olduğunu, buna göre diğer mirasçılarla birlikte elbirliği mülkiyetiyle sahibi olunan bu payların bireysel olarak şirket pay defterine kaydedilememesi ile birlikte paydaş sıfatına haiz olmayan davacıların haksız ve mesnetsiz inceleme taleplerinin karşılık bulması mümkün olmayıp hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu sebeple davacılar aktif dava ehliyetine sahip olmadığından davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddini, davalının 26.04.2022 tarihli ihtarnameye karşı cevap olarak keşide ettiği … Noterliği’nin 28.04.2022 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile şirket pay defterlerine kayıt gerçekleşene kadar Şirket nezdinde paydaş sıfatına sahip olunamayacağı ticari sır vasfındaki defter ve kayıtların bu aşamada incelemeye açılmasının hukuken mümkün bulunmadığı, şirketin bağlı şirketleri veya iştirakleri yönünden ihtarname ile talep edilen şahsi kefalet ve teminat bilgilerinin verilmesinin de mümkün olmadığının ihtar edildiğini, ölenin davalı şirketteki hisseleri bir bütün halinde miras ortaklığına geçtiğinden ve henüz terekenin taksimi yapılmadığından, hisselerin taksimi ile mirasçılar adına şirket pay defterine kaydedilmesine yasal olanak bulunmadığını, davacılar aktif dava ehliyetine sahip olmadığından davanın 6100 sayılı Kanun’un 114. maddesi gereğince öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacıların Şirket ve bağlı şirketlerinin tüm ticari defter ve dayanak belgeleri ile şirket kayıt ve yazışmaları üzerinde kendilerine ve belirleyecekleri uzmanlarca inceleme yetkisi verilmesi, müvekkili şirkette çalışma yeri tahsis edilmesi, müvekkili şirket ve yetkilisi ve çalışanlarının incelemede hazır bulundurulması, noter katibinin incelemeye katılması ve diğer haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin reddi ile haksız ve mesnetsizce ikame edilen işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, TTK 437/5.maddesi uyarınca davacıların pay sahibi sıfatı ile davalı … A.Ş.ve bağlı şirketlere ilişkin ticari defterlerin inceleme hakkının reddedildiği iddiasına dayalı olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanma talebinden kaynaklanmaktadır.
TTK 437/5.maddesinde: “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklinin de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.” hükmü getirilmiştir.
TTK 392/4.maddesinde: “Başkan bir üyenin, üçüncü fıkrada öngörülen bilgi alma, soru sorma ve inceleme yapma istemini reddederse, konu iki gün içinde yönetim kuruluna getirilir. Kurulun toplanmaması veya bu istemi reddetmesi hâlinde üye, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkeme istemi dosya üzerinden inceleyip karara bağlayabilir, mahkemenin kararı kesindir.
” hükmü uyarınca her ne kadar 04/07/2022 tarihli ön inceleme duruşmasına hazırlık tutanağında duruşma günü verilmiş ise de dosya üzerinden inceleme yapılmıştır.
TTK 494.maddesinde: “(1) Devir için gerekli olan onay verilmediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. (2) Payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmeleri hâlinde, bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhâl; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer.(3) Şirket, onaylamaya ilişkin istemi, aldığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde reddetmemişse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır.” hükmü getirilmiştir.
TMK 702.maddesinde: “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmü getirilmiştir.
Tıpkı genel kurulda yöneltilen bilgi alma ve inceleme talebinde olduğu gibi, dava bakımından da istem açık ve net olarak ortaya konulmalıdır. Hak sahibinin hangi konuda bilgi istediği ve hangi belgeleri incelemek istediği net bir şekilde dava dilekçesinde yer almalıdır. İstemin belirli olması şartı, ucu açık ve neye ilişkin olduğu anlaşılamayan taleplerle istemlerde bulunulmasını engellemek içindir. Bu konuda doktrinde “yolsuzlukların tespiti” örneği verilmektedir. Buna göre bilgi alma ve inceleme davasında, “İnceleme yapılarak yolsuzlukların tespit edilmesini talep ediyorum” şeklinde bir taleple dava açılamaz. Talebin bilgi alınmak ve inceleme yapılmak istenen konuyu somutlaştırır şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Bu somutlaştırma iki bakımından faydalı olacaktır. Birincisi, somutlaştırma sayesinde davaya bakan mahkeme talebin hakkın sınırları içerisinde olup olmadığını daha kolay değerlendirebilecektir. İkincisi, bu sayede mahkeme kararında hangi hususlarda bilgi verileceği ve inceleme yapılacağı net olarak ortaya konulabilecektir. Kuşkusuz bu netlik hükmün uygulanabilirliğini de kolaylaştıracaktır.” (Anonim Ortaklıkta Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı Yüksek Lisans Tezi-…)
Somut olayda; Davacı taraf inceleme talebine ilişkin ihtarda, hem inceleme talebinde hem de bilgi edinme talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesi incelendiğinde dava konusu talebin sadece inceleme talep edilen hususa ilişkin olduğu anlaşılmıştır. TTK 494 ve TMK 702. madde dikkate alındığında davacıların aktif dava ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Gerek inceleme talebine ilişkin ihtarname, gerek ise dava dilekçesi incelendiğinde ise inceleme yapılmak istenen konunun, izahı yukarıda alıntılan şekilde, somutlaştırılmamış olduğu anlaşılmakla tüm bu nedenlerle inceleme talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, TTK 437/5 maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 22/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır