Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/283 E. 2022/515 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/283 Esas
KARAR NO : 2022/515
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı tarafından 24/08/2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin halen derdest olduğunu, davalının müvekkiline kulüp transferi konusu için teminat olarak 22.500,00 TL bedelli boş senet ver, kulüp yöneticilerine göstereyim, sonra senedi sana iade ederim dediğini, daha sonra senedi yırtıp attığını beyan ettiğini, fakat futbol sezonu bittiğinde davalının müvekkiline 22.500,00 TL borcun olduğunu ve borcu bir hafta içinde ödemesi gerektiğini söylediğini, davalının yırttım dediği bonoya rakamlar ve ödeme tarihi yazarak haksız kazanç sağlamak amacı ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlayamadığını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takiplerinde borçlunun borca tamamen ya da kısmen itiraz edebilmesi için, borcun sona erdiğine ilişkin sebepleri ancak yazılı belge ile ispat etmesinin şart olduğunu, davacının takibe konu senedin transfer bedeline ilişkin olduğunu iddia ettiğini ancak bunu herhangi bir belge ile ispatlayamadığını, davacının dava konusu bonoda bulunan imzasını inkar etmediğini, davacı tarafından bonoya ilişkin olduğu iddia edilen ödeme belgelerinin tarihlerinin, takibe konu bononun tanzim tarihinden önce olduğunu, davacının itirazlarının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılamama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı asil İstanbul Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla göndermiş olduğu, 15/09/2022 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları menfi tespit davasından HMK’nın 307. maddesi gereğince davasından feragat ettiğini, davalı vekilince sunulan 20/09/2022 tarihli dilekçe ile feragati kabul ettiklerini ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 26,90-TL harçtan, peşin alınan 307,40-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 280,50-TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı beyan edilmekle, bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen tarafara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”