Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/276 E. 2023/531 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/290 Esas
KARAR NO :2023/391

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/04/2022
KARAR TARİHİ:17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi mevcut olduğunu müvekkil şirketin, davalıya medya sektöründe danışmanlık ve reklam hizmetleri verdiğini, verilen hizmet kapsamında müvekkil şirketin davalıya 03.11.2021 tarihli, … fatura numaralı, 9.571,00- TL bedelli faturayı düzenlediğini, bu fatura uyarınca davalı borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müc i nezdinde … E. sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı bu takibe kötü niyetle ve süreci uzatmak amacı ile itirazda bulunduğunu ve bunun üzerine icra takibinin durdurulduğunu, karşı tarafın itirazına hiçbir dayanak göstermediğini, borca söz konusu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu bu nedenle davamızın kabulüne, …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasındaki davalı borçlunun yapmış olduğu haksız İtirazın İptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı yan tarafından düzenlenerek müvekkil şirkete gönderilen faturaların muhasebe departmanının bilgisizliği nedeniyle deftere işlendiğini, davacı tarafından bahse konu fatura bedeli karşılığı işin yapılmadığını, müvekkil şirketin davacıya karşı bahse konu fatura ve yahut başkaca bir borcu bulunmadığını, muhasebe departmanının hatalı işlemi nedeniyle faturaya itiraz için belirlenen 8 günlük süreyi geçirdiklerini ancak tek başına bu hususun fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediği gibi faturanın kesinleşmesini de sağlamadığını, bununla ilgili Yargıtay kararları olduğunu, kabul manasına gelmemekle birlikte davacının müvekkil şirkete fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığını, işin süresinde ve ayıptan ari yapılıp yapılmadığının tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafça sunulan irsaliyeli faturada teslim eden ve teslim alan bölümlerinde isim ve imza bulunmadığını, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerektiğini, dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmasının ve faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağını beyanla davacının, müvekkil şirket aleyhine başlattığı icra takibine yönelik borca ve tüm ferilerine itiraz edilerek huzurdaki davanın reddine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası
2-Arabuluculuk Son Tutanağı
3-Dava konusu fatura sureti
4-Tarafların ticari defter kayıtları
5-Müvekkil şirketin muavin defter kayıtları
6-Taraflar arasındaki yazışma ve mailler
7-Bilirkişi incelemesi, tanık, Yargıtay kararları ve yasal her türlü delil
Bilirkişi … tarafından düzenlenen Nihai raporda özetle; Davalı … ve Yem San. Tic. A.Ş.’nin ibraz etmiş olduğu yasal defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davacı … Ltd. Sti’ nin davalı … ve Yem San. Tic. A.S.’n den takip tarihi 04.03.2022 itibariyle KDV Dahil 9.571,00 TL alacaklı olduğunu, alacağın fatura muhteviyatı – “… Yayın Bedeli (…)” içerikli 03.11.2021 tarihli, … no.lu faturadan kaynaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyası uyap sisteminden içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 9.571,00 TL fatura alacağı, 453,25 TL fatura alacağı işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.024,25 TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 14/03/2022 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında medya sektöründeki danışmanlık ve reklam hizmetlerinden kaynaklı ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve bu ilişki nedeniyle davacı alacaklının davalı borçluya yönelik düzenlediği faturanın dayanağı olan alt ilişkinin doğup doğmadığı ve davalı alacaklının kendi üzerine düşen edimi yerine getirip getirmediği ve davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlattığı takibe yönelik davalı borçluya yapmış olduğu itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Somut olayda; İcra dosyası ile taraflara ait BA/BS kayıtları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiş, takibin konusu fatura ile taraflar arasındaki yazışmaların dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Davacının davalı tarafta alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması için dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu raporun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan ve davalı tarafından inkar edilmeyen taraflar arasındaki Wathsaap yazışmalarında taraflar arsında medya danışmanlığı ve reklam hizmet sözleşmesi kurulduğu ve davacı tarafın üzerine düşen edimi yerine getirdiği görülmüştür. Davalı tarafın edimini yerine getirdiğinin ispatı için her hangi bir ödeme belgesi sunmadığı gibi bilirkişi incelemesinin dosyaya sunduğu raporda da davalı şirket kayıtlarında da davacı tarafa borçlu olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda yapılan alacak tespiti ile davaya konu edilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak miktarlarının örtüştüğü görülmüştür. Her na kadar alacaklı takip talebinde alacağa faiz işletmiş ise de, davacı alacaklının davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair dosyada her hangi bir belge bulunmadığından takip öncesi işletilen faizin yerinde olmadığı anlaşılmış, bu nedenle davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiş alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmiş, yargılama sonunda davacının alacağı olduğu ve kötü niyeti ispat edilemediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminat talebi reddedilmiş, davacı tacir olduğundan avans faizi talep edebileceğinden alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 15,75 oranını geçmeyecek şekilde işleyecek avans faizi işletilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 9.571,00-TL Asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık % 15,75 oranını geçmeyecek şekilde işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, Fazlaya ilişkin 453,25 TL lik kısmın reddine
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacak üzerinden hesaplanan 1.914,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmadığından Kötü niyet tazminatı talebinin reddine
4-Karar ve ilam harcı 653,79-TL nin peşin alınan 121,07-TL den düşümü ile kalan 532,72-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 201,77-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.635,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.561,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 453,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.560,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.489,50-TL’sinin davalıdan, bakiye 70,50-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
10-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır