Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/252 E. 2023/126 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/252 Esas
KARAR NO : 2023/126
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta müvekkili kurum tarafından 17.04.2018 tarihinde yapılan kontrolde sözleşme olmaksızın elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, tespit üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği 17.04.2018 tarih ve … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, işbu tutanağa istinaden 19.174,90-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 19.449,44-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, tüm bu nedenlerle davalının ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP’tan ve davacı şirketten abonelik dosyasının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasında 19.174,90-TL asıl alacak, 232,66-TL işlemiş faiz, 41,88-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 19.449,44-TL takip yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde 26/06/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 04/12/2022 tarihli raporunda özetle; EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 26/1-b maddesinin, ”…… veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,,,,…” şeklinde düzenlendiği, davalının sözleşmesiz kaçak tüketim kullandığı, bu hususların kaçak elektrik tüketimine girdiği bu nedenle davalının kaçak elektrik kullandığı, Kullanılan kaçak tüketim tutarının, EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda asıl alacak tutarının 19.174,90TL hesaplandığı, %9,75 avans faiz tutarı 138,29TL ve faizin KDV tutarı 24,89TL ilavesiyle toplam 19.338,08TL hesaplandığı, Davacı, davalıdan 19.338,08TL alacaklı olduğu kanatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki abonesiz/sözleşmesiz kaçak elektrik bedeline ilişkin faturaya dayalı ilamsız icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
EPDK’nin yayınladığı yönetmeliğin 26/1-b maddesinin, ”…… veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,,,,…” şeklinde düzenlendiği, davalının sözleşmesiz kaçak tüketiminin bulunduğuna dair tutanak düzenlendiği, kaçak tespit tutanaklarının, kaçak elektrik kullanan suç failini açıkça belirtir ve doğru tespitlere yönelik düzenlenmesi, halinde bundan sonra aksinin sabit oluncaya kadar geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüketimin kaçak olduğu gözetilerek sözleşmesiz kullanım nedeniyle tutanaktaki tespitler, EPDK birim fiyatları ve ilgili yönetmelikleri doğrultusunda asıl alacak tutarının 19.174,90TL hesaplandığı, bu miktarın davacı tarafından usulünce gözetilerek takibe konu edildiği görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamasına göre; abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre faiz istenebilir. Abonelik (elektrik, su, atık su ve doğalgaz) sözleşmesinde; 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, borç ödenmediği takdirde, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, abonenin sıfatına (mesken ise yasal faiz, ticarî ise TTK’nuna tabi aboneler için ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır. (HGK’nun 22/09/2010 tarih, 2010/13-466 Esas, 2010/410 Karar, 28/11/2012 tarih,2012/13-624 Esas, 2012/915 Karar, 3. HD’nin 27/02/2014 tarih, 2013/18346 Esas, 2014/3079 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.)
Davacı her ne kadar takipte %16,80 oranında faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı, gecikme zammına dair oranın uygulanamayacağı, davalının tacir olduğu ve olayın haksız fiil niteliği gözetilerek ticari işlerde avans faizinin esas olduğu anlaşılmakla işlemiş ve işleyecek faize dair itiraz yönünden talep kısmen reddedilmiş, bilirkişi raporunda avans faizine göre faturaya göre temerrüt ve takip tarihi arasındaki hesaplamaya itibar edilmiştir.
Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh’ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davacının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/ 5967 Esas 2014/12840 Karar sayılı emsal ilamı) dolayısıyla faturaya dahil edilen KDV ile işlemiş faiz yönünden de istenen KDV miktarı belirlenerek, işlemişi faize ilişkin değişen miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda, uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu, dava konusu kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/A-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Somut olayda davalı arabuluculuk toplantısına katılmadığı arabuluculuk son tutanağı ile sabit olmakla yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 19.174,90 TL asıl alacak 138,29-TL işlemiş faiz 24,89-TL işlemiş faiz kdv’si olmak üzere toplam 19.338,08-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (takipte talep edilen 16,80 oranı geçmemek kaydıyla) avans faizi ve faizin %18 KDV’sinin işletilmesine, fazlaya dair istemin Reddine,
2-Davanın niteliği ve alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.320,98-TL karar ve ilam harcından 332,15-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 988,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 332,15-TL peşin harç olmak üzere toplam 412,85-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 826,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.13/02/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza