Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2022/545 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/250 Esas
KARAR NO : 2022/545
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının şirket ana sözleşmesi çerçevesinde 1 yıl süre ile kurucu ortaklarından olduğu davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (Eski Unvanı: … San ve Tic. Ltd. Şti.) müdürlüğüne seçildiğini, daha sonra tekrar müdür olarak seçilmiş ve bu defa görev süresinin 3 yıl, akabinde ise 15 yıl olarak kararlaştırıldığını, bu hususun 31.03.2010 tarihli, … sayılı; 31.03.3011 tarihli, 429 sayılı ve 27.08.2012 tarihli, 8140 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, Davacı gördüğü lüzum üzerine 16.08.2013 tarihine müdürlük görevinden istifa etmiş ve şirketteki 150.000 TL hissesinin 73.500 TL’sini …. Noterliği’nin 09.07.2013 tarih ve … sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket ortağı olmayan … …’ya, 73.500 TL’sini ise …. Noterliği’nin 09.07.2013 tarih ve 85176 sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket ortağı olmayan … ‘na devrettiğini, bu husus da 16.08.2013 tarihli ve 8385 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, böylece yapılan hisse devri ile müvekkilinin davalı şirket nezdinde 3.000 TL hissesi kaldığını, davacının 02.03.2017 tarihinde, davalı şirketin o dönemdeki müdürlü olan … … ile …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile davalı şirkette kalan 3.000 TL hissesinin tamamını tüm hak ve borçlarıyla … …’ya devrederek ortaklıktan ayrıldığını, mezkur pay devri sözleşmesi uyarınca … …, sözleşmeyi davalı şirkete ibraz ederek ticaret sicili müdürlüğünde ve ilgili diğer kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan etmiş ancak arada geçen süreçte hisse devri ve müvekkilin ortaklıktan çıktığı hususu tescil ve ilan edilmemiş olup, … kayıtlarında davacı halen şirket ortağı ve 3.000 TL pay sahibi olarak gözüktüğünü, davalı şirket, üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyerek süresi içerisinde sicile bildirim yapmamış ve davacının mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davacının davalı şirketteki hissesini devrederek ortaklıktan çıktığının tespiti ile bu hususun ticaret sicilinde tescil ve ilan ettirilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, ortaklık payının devrine rağmen bu hususun tescil ve ilan edilmemesi nedeniyle tescil ve ilan istemine ilişkindir.
…’nün yazı cevabının incelenmesinde; … San ve Tic. Ltd. Şti’nin şirket adresinin Nispetiye mah … cad … Blk No: … İstanbul olduğu, ticaret sicil kayıtlarından şirket yetkilisinin … …, şirket ortaklarının davacı …, … … ve … … olduğu görülmüştür.
Pay Devri Sözleşmesi; … Noterliği’nin 02.03.2017 tarih … yevmye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile … Ltd. Şti’deki …’ın 3.000-TL hissesinin 3.000-TL devir bedeli karşılığında devralan … …’ya devredildiği, devralanın bu sözleşmeyi şirkete sunup, ticaret siciline tescilini sağlamak konusunda yetkili bulunduğu ve şirket müdürünün yasal süresi içerisinde pay devrini tescil ettirmemesi halinde devredilen paylarla ticaret sicilinde devredenin adının silinmesinin sağlayacağı hususunu içerdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 28/04/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davacı sözlü olarak pay devrini ticaret sicil memurlarına bildirmiş ise de bu durumu davalı şirketin bildirmesini aksi başvuruyu kabul etmeyeceklerini beyan ettiklerini, davalı devralan … … tarafından herhangi bir müracaat yapılmadığını beyan etmiştir.
Hukuki yarar; davacının mahkemeden hukuki himaye istemesinde korunmaya değer bir menfaatinin olması ve devletin de bu himayede menfaati olan herkese hukuki himaye hakkı tanımasıdır. 6100 sayılı HMK’da hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir.
HMK 114/1.h.bendinde hukuki yarar dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115/1.maddesine göre, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartlarında eksiklik bulunması halinde davanın usulden reddine dair kararını yargılamanın her aşamasında verir.
TTK 595/2-7 maddesi gereğince “(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur….(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.”.
Davalı şirketin ana sözleşmesinde devri kısıtlayıcı bir hüküm ve TTK 595. maddeye aykırı bir hüküm bulunmamaktadır.
Her ne kadar pay devir sözleşmesinde devralanın bu sözleşmeyi şirkete sunup, ticaret siciline tescilini sağlamak konusunda yetkili ve sorumlu olduğu kararlaştırılmış ise de; TTK 595. Madde düzenlemesi payı devreden ortağa şirkete başvuru için sorumluluk ve görev yüklemiş olup, bunun pay devri sözleşmesi ile devir alana bırakılması şirketler hukuku açısından bir hüküm ifade etmeyecektir. Devir alan kişinin müdür olması da, şirkete başvuru yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı nitelikte sayılması mümkün değildir.
Davacının, şirkete başvurarak, pay devri nedeniyle ortaklıktan çıkma prosedürünü tamamlama imkanı var iken mahkememize başvurmasında hukuki menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 80,70-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”