Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/164 E. 2023/372 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/294 Esas
KARAR NO :2023/326

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:01/06/2016
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi tarafından dava dışı … Tekstil San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. lehine dava dışı … …, davalı-borçlu … … ve …’ın müşterek ve müteselsil kefaletiyle kredi hesapları açıldığını ve kullandırıldığını, kredi ödemelerinin yapılmaması nedeniyle kredi hesapları … 30. Noterliğinin 18.12.2015 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarı ile 17.12.2015 tarihinde kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlulardan … … ve … hakkında …. İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yapılan icra takibinde borçlulardan … … ve … tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini, davalı borçlular ile müvekkil banka arasında imzalanan 5 adet Genel Kredi Sözleşmesi bulunduğunu, takibe konu kredilerden … nolu 142.669,83-TL’lık kredinin 18.06.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında; diğer kredilerin tümünün ise 09.04.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırıldığını, bu nedenle davalı borçlulardan … … için 347.016,52-TL nakit ve 23.220,00-TL gayrinakit alacak için; davalı borçlu … için 193.906,90-TL nakit ve 23.220,00-TL gayrinakit alacak için takip açıldığını, davalı borçlu ile müvekkili banka arasında imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesi gereğince takip talebinde istenilen faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğunu, bu nedenle faize, faiz oranına ve ferilerine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, takibe konu esnek ticari hesaptan ve … Card için T.C. Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2013/8 sayılı tebliğ gereğince % 30,24 faiz oranı talep edildiğini, borçlularla imzalanan kredi sözleşmelerinde ihtilaf halinde banka defter ve kayıtlarının kesin delil olarak kabul edildiğini, banka defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırıldığında banka alacağının varlığının doğrulanacağını, belirtilerek sonuç olarak; davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline … numaralı … 30. Noterliği aracılığıyla davacı banka tarafından hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini ancak müvekkili tarafından karşı ihtarname ile, gönderilen hesap özeti konusunda mutabık olunmadığının davacı bankaya bildirildiğini, bu sebeple iddianın aksine muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığını, davacı tarafa, gönderilen hesap özeti hususunda mutabık olunmadığının ihtaren bildirilmesine rağmen, müvekkili aleyhine ihtarnamede belirtilen meblağ üzerinden icra takibi başlatıldığını, bu sebeple müvekkili adına haksız icra takibine itirazda bulunulduğunu, müvekkilin ikametgah adresinin Güngören’de bulunması sebebiyle itirazın iptali davasında İstanbul Çağlayan Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, bu konuda … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkillerin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle borca ve faiz miktarı ile borcun ferilerine itiraz edildiğini, ayrıca sözleşmede yer alan davacı tarafın defter ve kayıtlarının delil teşkil edeceği hükmümün de Yargıtay Kararlarınca kabul görmediğini belirtilerek netice olarak; haksız davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak koşulu ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında ticari kredi ve deposu talep edilen çeklerden kaynaklanan 305.424,41-TL asıl alacak 24.879,18-TL temerrüt faizi, 1.243,95-TL faizin %5 gider vergisi, 613,68-TL noter masrafı olmak üzere toplam 332.161,22-TL takip yapıldığı, borçlunun da süresi içerisinde 11.04.2016 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 2016/591 Esas 2019/1221 Karar sayılı dosyası ile davanın yetki itirazlarının iptaline, Davalı Müteselsil kefil …’ın; toplamda  15.183,69 TL; Çek yaprakları nedeniyle banka ödeme yükümlülük depo tutarı olan 23.220 TL, Davalı Müteselsil kefil … …’ın; toplamda  15.183,69 TL; Çek yaprakları nedeniyle banka ödeme yükümlülük depo tutarı olan 23.220 TL miktarlara yapılan itirazların iptaline dair karar verilmiş olup İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesinin 2020/358 Esas 2022/568 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesinin 2020/358 Esas 2022/568 Karar sayılı kararı kaldırma gerekçesinde “…mahkemece hükme esas alındığı belirtilen 12/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda takip tarihi itibariyle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek ve 04/04/2016 tarihinde yapılan 10.000,00 TL’lik tahsilat tutarı mahsup edildiğinde, davalı …’ın 125.474,81 TL nakit borçtan sorumlu tutulabileceği, davalı … …’ın 319.300,84 TL nakit borçtan sorumlu tutulabileceği belirtildiği ve gerekçe kısmında bu ek rapora göre karar verildiği belirtildiği halde, mahkemece davalı … 125.916,16 TL ve davalı … … 328.726,65 TL nakit borçtan sorumlu sorumlu tutulmak suretiyle hüküm kurulmuş olup bu şekilde hükmün gerekçesi ile hüküm kısım arasında çelişki oluşturmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmediği gibi, davacı bankanın esnek ticari hesap ve … kart alacak talebi yönünden “taleple bağlılık” kuralı dikkate alınmadan talebi aşacak şekilde karar verilmesi, ayrıca hükümde davanın kısmen kabul edilip edilmediği, fazla istemin reddedilip reddedilmediği hususlarının gösterilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Mahkemenin kabulüne göre ise, icra takibinden sonra davadan önce borcun bir kısmının ödenmesi halinde TBK 100. m. hükmü dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle hesaplama yapılması, hesaplama yapılırken takip tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı ile icra dosyası masraflarının da dikkate alınması ve ödeme tarihi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu yönden denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmayan ek rapor kısmen dikkate alınarak karar verilmesi de isabetsizdir.
Yine mahkemenin kabulüne göre, her bir davalı yönünden talep edilen ve hükmedilen tutarlar, ayrıca tek bir vekille temsil edildikleri dikkate alınmadan davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Bu itibarla mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü…” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
İsticvap; Mahkememizce talimat yazılan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile … …’ın isticvabı gerçekleştirilmiş olup, “Bana gösterilen protokolün ilk sayfasındaki sol baştan ikinci imza, ikinci sayfasındaki yine sol baştan ikinci imza, üçüncü sayfasındaki sol baştan ikinci imza ve dördüncü sayfasındaki adımın yanında yazan imza ile … Tekstil Ltd. Şti.ibaresinin yanındaki imza da bana aittir. Protokolü hep beraber imza altına aldık zaten protokol uyarınca 29 taksit belirlemiştik 28 tanesini ödedik, son taksidi de Nisan 2023 yılında ödeyeceğiz” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı …’a usulüne uygun isticvap davetiyesi çıkarılmış olup, isticvap davetiyesi gereğine yerine getirmemiş, isticvap celsesine katılmamıştır.
Davacı taraf, …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına ve bu takibe ilişkin mahkememizin itirazın iptali davası ile ilgili olarak davalı borçlular … … ve …’la davacı banka arasında imzalanan 18.11.2020 tarihli Ödeme Protokolü ibraz edilmiş, Ödeme Protokolünde davalıların …. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasındaki itirazlarından kayıtsız şartsız olarak feragat ettikleri ve anılan icra takibine konu edilmiş borçlarını, takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen kabul ettiğini beyan etmişlerdir.
İcra dosyasına karar tarihine kadar itirazlardan feragat dilekçesi, protokol doğrultusunda ibraz edilmemiştir.
…. İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasına konu borcu takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen kabul beyanları harici ikrar niteliğindedir.
Mahkeme dışı ikrar, bir belge ile ispat edilir ise, kesin delil hükmünde olur. Davacı taraf harici ikrara ilişkin 18.11.2020 tarihli Ödeme Protokolü ibraz edilmiş olup, Protokoldeki imzaların aidiyetinin tespiti için davalılar isticvap edilmiş, davalı … imzayı açıkça kabul etmiş, davalı Aydın açısından ise HMK 171. Madde gereğince imzanın kendisine ait olduğu ikrar edilmiş sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle harici ikrar nedeniyle davanın tümden kabulüne karar verilmiştir
İcra İnkar Tazminatı yönünden; Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın harici ikrar nedeniyle KABULÜNE, Davalıların …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasındaki tüm itirazlarının iptaline:
2-305.424,41-TL’nin % 20’si olan 61.084,88-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak (davalı Aydın 179.051,60 % 20’si olan 35.810,32 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 20.863,54-TL ilam harcından peşin alınan 4.192,31-TL’nin mahsubu ile bakiye 16.671,23-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 4.192,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.221,51 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 45.759,42-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.939,08-TL yargılama gideri davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır