Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2023/484 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/16 Esas
KARAR NO:2023/484 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/01/2022
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince Mahkemeye sunmuş olduğu 07/01/2022 tarihli dava dilekçesini özetle; … … … … Şirketi ile davalı arasında 15/07/2015 tarihinde düzenlenen 01/04/2015 tarihinde yürürlüğe giden “… Müşteri Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili … … … Şirketini bünyesinde birleştirildiğini, müvekkilinin yapılan sözleşme gereğince bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı yan ise belirlenen bedelin müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin yapılan hizmet bedeli için faturalar kestiğini ve ödenmeyen faturaların bedeli için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçlunun haksız olarak yaptığı …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebliği yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
Dava taraflar arasında imzalanan … … Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 14.455,00 TL asıl alacağa 9.545,73 geçmiş gün faizi ile birlikte 24.000,73-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 09/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 18/10/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir …’nın düzenlediği 03/03/2023 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 15/07/2015 tarihli … Müşteri Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında yürütüldüğünün anlaşıldığı, söz konusu sözleşmenin konusunun; davacının davalı adına … Kart Projesi Çağrı Merkezi’nden gelen çağrıların davalı tarafından davacıya aktarılarak bu çağrıların karşılanması, dönemsel gelebilecek datalar üzerinden dış aramaların (giden çağrı) gerçekleştirilmesi ve bu kapsamda hizmetlerin verilmesi olarak belirlendiği, davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu, incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yevmiye ve defteri kebir defterinin e-defter beratlarının kanuni sürelerinden verildiği, envanter defterinin ise noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde verildiği, envanter defterinin ise noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığı ve yapılan inceleme sonucunda usulüne uygun tutulduğunun tespit ediliği, davalı tarafça incelemeye yasal defterlerin ibraz edilmediği, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalının yasal defterlerinden inceleme yapılamadığı, dava konusu alaca dayanağı faturaların davacının yasal defterlerinden kayıtlı olduğu, faturaların e-fatura-temel fatura olarak düzenlendiği, bu nedenle davalıya sistem üzerinden gönderildiği ve aynı gün tebliğ alınmış sayılacağı, davalı tarafça söz konusu faturalara itiraz edildiğine yönelik olarak dosyada herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, taraflar arasında gerçekleşen e-mail yazışmalarında davalı tarafın faturalar konusunda bilgi sahibi olduğunu anlaşıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. Maddesinde ödeme vadesinin faturanın teslim tarihinden itibaren 35 gün olarak belirlendiği bu tarihte ödeme edimi yerine getirilmediği takdirde aylık %2,5 oranında vade farkı talep edilebileceği hususunun düzenlendiği, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler, davacı yasal defter ve dayanak belgeler çerçevesinde takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı toplamının 14.455,00 + 9.545,73 = 24.000,73-TL olarak hesaplandığı görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; taraflar arasında … Müşteri Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, mahkememizce öninceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların e-fatura şeklinde düzenlendiği dolayısıyla faturaların otomatik olarak gönderildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve faturaların defterinde kayıtlı olduğu, ancak faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacının faturaya konu malı teslim ettiği veya hizmeti verdiğini kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından hizmetin verildiğine ilişkin belgelerin sunulduğu, her ne kadar davacının 5.000 TL geçmeyen satışları vergi dairesine bildirim yükümlülüğü bulunmasa dahi, davacının 2017 şubat ayına ilişkin 3 adet toplam 7.350 TL bedelli faturaları BS formunda vergi dairesine bildirdiği, kalan faturaların yasal sınırın altında kalması sebebiyle bildirilmediği, vergi dairesine yapılan bildirimlerin fatura konu malın teslim edildiğine ilişkin karine oluşturduğu, bu durumda davalının malın teslim edilmediğinin ispat edilmesi gerektiği kabul edilmesi gerektiği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. Maddesi gereği faturanın tesliminden itibaren 35 gün sonrasında ödenmeyen miktar yönünden %2,5 vade farkının talep edilebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek,
İcra dairesinin yetkisi yönünden Davalının İcra Dairesinin yetkisine itirazı yönünden; İtirazın iptali davasının öncelikle görülme şartı; yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunmasıdır. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildikten sonra itirazın iptali davası açılması halinde, mahkemece öncelikle (mahkemenin görev ve yetkisinden önce) icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı incelenmeli, icra müdürlüğü yetkisiz ise dava, dava şartı yokluğundan HMK 114/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar vererek işten el çekmesi gerekir. İtirazın iptaline bakan mahkemenin icra dairesini yetkili daireye göndermek gibi bir karar vermesi mümkün değildir. 2004 sayılı İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesi gereğince İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmenin tacirler arasında düzenlenmiş ticari nitelikte bir sözleşme olduğundan, HMK’nun 17.maddesi uyarınca sözleşmedeki bu yetki şartı geçerlidir. Buna göre dava konusu icra takibinin alacaklının yetkili icra dairesince yapılmış olduğu anlaşılmakla, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen yetki ve borca itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 4.800,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar ve ilam harcı 1.639,44-TL nin peşin alınan 289,86-TL den düşümü ile kalan 1.349,58-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 370,56-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.425,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır