Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/151 E. 2023/310 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/151 Esas
KARAR NO : 2023/310

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında alım satım sözleşmesi yapıldığını, davalı şirket tarafından KS/MA 133.737 referans nolu proforma faturası kesilerek müvekkiline gönderildiğini, proforma faturasından anlaşılacağı üzere … marka 2021 model çekicinin 1.218.500,00-TL bedelle satılması konusunda anlaşıldığı bedelin tamamının 1.218.500,00-TL olarak davalının iban hesabına yatırıldığını, davalı tarafından aracın teslim edilmemesi nedeniyle Mersin … Noterliğinin 24.11.2021 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamenin gönderilerek aracın 26.11.2021 tarihine kadar tesliminin istendiğini, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin 24.11.2021 tarihinde hesabına iade edildiğini, söz konusu arası 30.11.2021 tarihinde 1.401.210,89-TL’den satın almak zorunda kaldığını, sonuçta davalı şirketin basiretli tüccar gibi davranmaması ve sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle dava miktarı kadar zarara uğradığını, sonuçta (1.401.210,89 – 1.218.500,00) 182.710,89-TL’nin 30.11.2021 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faizle davalıdan tahsil edilmesini için davanın açıldığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça satış konusu araçların anlaşılan fiyattan satılmadığı iddiası ile zararının mevcut olduğunu ileri sürerek zararın tazmini talepli dava açıldığını, davacı tarafça açılan ikama edilen dava haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, dava konusu satış ilişkisinde taraflar arasında malın teslim tarihindeki fiyatının nihai bedel olduğunun kararlaştırıldığını, sözleşmenin taraflarının tacir olduğunu, müvekkili şirketin taraf olduğu bir çok davada proforma fatura ve taahhütnamede yer alan teslim tarihi itibariyle fiyatın geçerli olacağını, proforma faturada yazan bedelin bağlayıcı olmadığını kabul eden tacirin aksini talep edemeyeceğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, davacı yanın ihtiraz-i kayıt ileri sürmeksizin teslim tarihindeki fiyat üzerinden ödemesini yaptığını ve aracını satın aldığını, davacı sözleşmeyi kabul ederek hiçbir ihtirazı kayıt bulunmaksızın ödeme yaptığını, davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemekle birlikte zarar iddiasının sebebinin müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirket taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun davrandığını, faiz talebinin yerinde olmadığını, davacının ödeme tarihi itibariyle ticari temerrüt faizi talebinin mesnetsiz olduğunu,ödeme tarihi itibariyle temerrüde düşeceği kabul edilemeyeceği gibi ticari faizinin işletilmesi de mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … A.Ş. vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirket …A.Ş., davacı son müşteri ile davalı yetkili bayi arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, …ve … marka kamyonları üreten müvekkili şirket, davalı …A.Ş’de dahil olmak üzere yetkili satıcılarıyla yıllık ve aylık alım adedi tespit etmekte ve ardından bu adetleri belirlenen tarihlerde yetkili satıcılarına satmakta olduğunu, diğer otomotiv üreticilerinde olduğu gibi müvekkili şirket, emredici yasal düzenlemeler karşısında, yetkili satıcılarının son müşteriye yapacakları satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, bu sözleşmeye konu ürünlerin fiyatını belirleme hak ve yetkisininde bulunmadığını, işbu nedenle müvekkili şirket, internet sitesinde tavsiye edilen perakende satış fiyatını duyurmakta, fakat yetkili satıcılar, bağlayıcı olmayan ve sadece tavsiye edilen satış fiyatı niteliğinde olan bu fiyatlardan farklı bedelle satış yapabildiğini, müvekkili şirketin internet sitesinde yapılan duyuruda, müvekkil şirketin tavsiye edilen satış fiyatlarında değişiklik yapabileceği, vergi ve diğer masraflarda oluşacak değişikliklerin ayrıca bir bildirime gerek duyulmaksızın fiyatlara yansıtılacağı ve fiyatların bayi faturalarının kesildiği günkü değerlerle düzenleneceği açıkça belirtiltiğini, ayrıca davalının … AŞ’ye gönderdiği sipariş yazısından, araçların teslim tarihine kadar meydana gelecek fiyat değişikliklerini kabul edeceğinin anlaşıldığını, bu durumda müvekkili şirket tarafından davalı … AŞ’ye yapılan satış tüm şartlarıyla bayilik sözleşmesine uygun olduğu gibi, davacı ile davalı arasındaki satış işlemi de sipariş ve proforma faturaya uygun gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket dava konusu edilen araçların üreticisi olup, huzurdaki davanın sonucundan etkileneceğinden, HMK 66 maddesi gereğince davaya davalı … Ticaret Türk A.Ş. yanında feri müdahil olarak katılmalarını talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu çekicinin ilgili döneme ilişkin tavsiye edilen araç satış fiyatlarının Mercedes Benz’den celp edilerek dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir ve Sektör bilirkişilerinin 08/03/2023 tarihli raporlarında özetle; sözleşmenin tarafları tacir olduğu, tacir olan davacının ıslak imza ile de teslim tarihine kadar gelecek olan fiyat farkını ödeyeceğini kabul ettiği, düzenlenen sözleşme hükmünün aksine emredici hukuk kuralı mevcut olmadığı sürece davacının bu davadaki taleplerinin geçerli olamayacağı, yapılan uygulamanın emredici hukuk kurallarına da aykırı bir durumun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki araç alım satım sözleşmesi sebebiyle satışa konu olan araç için tahsil edilen fiyat farkının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında araç satımına ilişkin sözleşme kurulmuş ve ifa edilmiştir. Davacı özetle proforma faturadaki miktarın geçerli olduğunu, bu miktarın ödenmesine rağmen aracın teslim edilmeyip bedelin iade edildiğini, sonradan gelen araç için daha fazla bedel talep edildiği ve araç teslimi için mecburen ödenen bedelin fazlaca tahsil edildiğini belirterek aradaki farkın tahsilini talep etmektedir.
Davacının dosyaya sunmuş olduğu 19/11/2021 tarihli proforma fatura davalı şirket tarafından düzenlenmiş olup, aracın fiyat 1.218,500,00 TL olarak belirlenmiştir. Aynı belgede teklif geçerlilik süresi 24/11/2021 olarak gösterilmiş ve teslim tarihindeki fiyatın geçerli olacağı belirlenmiştir. Ödemeyi müteakip 3 iş günü içerisinde araç teslim edilecektir. Davacı 23/11/2021 tarihinde araç bedeli açıklamasıyla proforma faturayı esas alarak davalıya ücreti göndermiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişi heyetince sözleşmenin tarafları tacir olduğu, tacir olan davacının ıslak imza ile de teslim tarihine kadar gelecek olan fiyat farkını ödeyeceğini kabul ettiği, düzenlenen sözleşme hükmünün aksine emredici hukuk kuralı mevcut olmadığı sürece davacının bu davadaki taleplerinin geçerli olamayacağı, yapılan uygulamanın emredici hukuk kurallarına da aykırı bir durumun olmadığı tespitlerine varıldığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.

Temel manada sözleşme icap ve kabul beyanlarının uyuşması ile kurulur. Uygulamada sıkça rastlanan ve sözleşmenin imzalanmasından önce malın fiyatını, özelliklerini vs. göstermek amacıyla düzenlenen proforma fatura icap niteliğindedir. Geçerli satış sözleşmesinin bulunmadığı hallerde, düzenlenen böyle bir belge fatura niteliği taşımaz, ancak icap mahiyetinde olabilir. Davacı bu davete icabet ederek bildirilen bedeli ödemiş ise de ödeme tarihinde teslim edilen bir araç bulunmamakla beraber aracın kesin bir teslim tarihi de bulunmamaktadır. Bunun yanında teklif/icap geçerlilik süresi de 24/11/2021 olarak belirlenmiştir. Tacir olan davacı, aracın teslim gününde fiyatının belirleneceğinden haberdardır. Sözleşme özgürlüğü kapsamında yasal zorunluluk içermeyen bu yönden davacının teklif süresi bitmeden ancak araç henüz teslim edilmeden proforma faturadaki fiyatı esas alarak ödeme yapmış olsa da bu durum sözleşmenin kurulduğu ve ödeme ile davacı borçlarının sona erdiği sonucunu doğurmayacaktır. Teslim gününün davalı yanca ötelendiğine veya geciktirildiğine dair bir kötüniyet iddia ve ispatı da bulunmadığından yeni bir icap mahiyetindeki bedeli ödeyerek alınan araca dair proforma faturadaki bedelin mahsubu ile aradaki farkın talep edilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu harcın 3.120,25-TL peşin harçtan düşümü ile artan 2.940,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 28.406,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.600,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/04/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza