Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2022/555 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/143 Esas
KARAR NO : 2022/555
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının “… Mah. … No: …/İSTANBUL” adresinde restaurant olarak faaliyette bulunan Richess adlı iş yeri olduğunu, davalı şirketten ” … ” hesap numarası ile davalı şirkete elektrik aboneliği olduğunu, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından 21.09.2020 tarihinde 9.045,00-TL olarak söz konusu borç ödendiğini, ödemeden sonra, davalı şirketin görevlileri tarafından, ödenmemiş 30.813,33-TL’lik elektrik borcu olduğu gerekçesiyle müvekkili şirket aranmış ve 09.10.2020 tarihinde kredi kartı ile … Çağlayan İşletme Müdürlüğü’ne gidilerek 30.831,33-TL’lik borç da ödenmiş olduğunu, icra takibi ve ayrıca davalıya ödenen toplam 39.858,33-TL’lik ödemeden sonra, abone borcu sorgulaması yapılmış ve bu sorgulama neticesinde davacı şirketin; 11.05.2020 fatura tarihli 5.162,26-TL, 31.03.2020 fatura tarihli 13.736,03-TL, 29.02.2020 tarihli 18.189,34-TL olmak üzere toplam 37.087,63-TL borcunun bulunduğu tespit edildiğini, bu faturaların haricinde 16.09.2020 tarihli fatura ile 30.601,48-TL daha borcu görüldüğünü, Covid-19 virüs salgını nedeniyle elektrik sayaçları okunmamış, abonelere geçmiş tüketim ortalamalarına göre fatura tahakkuk ettirilmiş, faaliyeti durdurulan işletmelerin sayaç okumalarının da erteleneceği belirtilmiş ise de davacı şirkete re’sen fatura tahakkuk ettirilmeye devam edildiğini, faaliyet göstermeyen, soğuk hava depolarının dahi kapalı olduğu iş yerinde, bu derece yüksek miktarlarda fatura gelmesinin imkansız olduğunu, durum sebebiyle davalı …A.Ş.’ne, 11.11.2020 tarihli itiraz dilekçesi verilmiş ancak hiç bir sonuç alınamadığını, re’sen tahakkuk edilen faturaların yanı sıra, 16.09.2020 tarihli faturada müşteri grubu kısmında “kaçak” ibaresi bulunduğunu, aylardır hiç kullanılmayan, kapalı olan iş yerine re’sen tahakkuk edilen elektrik faturasında bir de “kaçak” ibaresinin bulunması, aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiğinin açık ispatı olduğunu, re’sen tahakkuk ettirilen elektrik borçlarından dolayı müvekkil şirketin elektriğinin kesilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 11.05.2020 tarihli 5.162,26-TL bedelli fatura, 31.03.2020 tarihli 13.736,03-TL bedelli fatura, 29.02.2020 tarihli 18.189,34-TL bedelli fatura ve 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL bedeli faturanın iptaline, faturaların icra takibine konu edilmesinin önlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuk süreci işletilmemiş olup dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; … numaralı tüketim noktasında ödemesi yapılmamış fatura borçları nedeni ile tedarikçi şirket tarafından 30.04.2020 tarihinde elektriğinin kesilerek hizmet alımının durdurulduğu, tüketim noktasında davalı şirket ekiplerince 10.06.2020, 11.09.2020 ve 26.10.2020 tarihlerinde yapılan kontrollerde “borcundan dolayı elektriği kesilen sayacın kullanıma açılarak elektrik tüketildiği” şeklinde tespitleri ile… , … ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit tutanakları tanzim edildiğini, 11.05.2020 fatura tarihli 5.162,26TL, 31.03.2020 fatura tarihli 13.736,03TL, 29.02.2020 tarihli 18.189,34TL ve 16.09.2020 tarihli 30.601,48TL bedelli faturaların iptali ile bu faturalardan borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş ise de bu faturalar müvekkil şirket tarafından tanzim edilmediğinden talebin muhatabınında müvekkil şirket olmadığını, 16.09.2020 tarihli 30.601,48TL bedelli fatura 09.10.2020 tarihinde ödenmiş olduğundan huzurdaki davaya konu edilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığını, elektriğin tedarikçi şirket tarafından kesildiği dönemde, davacının elektriğini açarak kullanması sebebiyle hakkında kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanaklar tanzim edilmiş ve tahakkuk yapıldığını ancak dava konusu edilen faturalardan yalnızca 16.09.2020 tarihli ve 30.601,48 TL bedelli fatura müvekkil şirket tarafından kaçak elektrik kullanımına istinaden tanzim edildiğini, HMK 393. madde hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığı yönünde hüküm tesis edilmesini, aksi halde tedbir kararının kaldırılmasını, usuli itirazları dikkate alınarak huzurdaki davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 29/03/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı kararı ilamı ile, ”Dava itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı gösterilen … A.Ş dağıtım şirketi olup, … abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal etmektedir. Gerek dava tarihi gerek fatura ve tutanak tarihinde dava dışı … ile davalı …’ın ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve ayrı tüzel kişilik olarak faaliyet sürdürdükleri açıktır. Dava konusu faturaların … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik faturasına ilişkin olmadığı bu halde yanlış hasma dava açılması maddi hata veya bir yanılgı olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca davacı tarafından davalının itirazına rağmen tarafta iradi değişiklik yönünde yargılama sırasında herhangi talepte de bulunmadığı dikkate alındığında, her iki şirketin ayrı tüzel kişiliği bulunduğundan, somut olayda dağıtım şirketi olarak husumet düşmediği kabul edilmelidir. Tüm bu açıklamalarla dava dilekçesi ekindeki dava konusu faturaların dahi … tarafından yapıldığı anlaşılmakla, davalı şirkete husumet düşmediği” gerekçeleriyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edildiği,
… Hukuk Dairesinin 17/02/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı ilamı ile, ”Dosya kapsamından, dava konusu faturaların incelenmesinde; 29/02/2020 tarihli 16.030,40-TL, 31/03/2020 tarihli 12.324,40-TL, 11/05/2020 fatura 4.733,30-TL bedelli faturaların dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlendiği, bu husussun faturalardan da anlaşıldığı, cevap dilekçesine göre dava dışı şirket tarafından 30.04.2020 tarihinde elektriğinin kesilerek hizmet alımının durdurulduğunun belirtildiği, davaya konu üç faturanın bu tarih öncesinde tahakkuk etmiş olduğu, bu haliyle bu faturalar nedeniyle davanın dava dışı …’a yönlendirilmesi gerekirken …’ın husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu, bu faturalar nedeniyle davacının istinaf isteğinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı tarafın ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde belirttiği 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL tutarındaki fatura yönünden davayı geri alıp almadığı, feragat edip etmediği hususları anlaşılamamaktadır. Bu fatura yönünden dava dilekçesinde talep olmasına rağmen karar verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde yargılamaya hakim olan ilkelerden “taleple bağlılık ilkesi” düzenlenmiş olup buna göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Yine aynı kanunun 297. maddesi uyarınca mahkeme tarafından hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekir. Mahkemece taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar verilmemiş olması durumunda hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılmaz. Zira bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur. Bu nedenlerle, tarafların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, 30.601,48-TL bedelli fatura yönünden olumlu-olumsuz istinaf incelemesine konu olabilecek şekilde karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine” karar verilerek dosyanın Mahkememize iade edilerek, Mahkememizin 2022/143 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, abone tarafından ödenmeyen elektrik tüketim bedellerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf, müvekkilinin davaya konu 11.05.2020 tarihli 5.162,26-TL bedelli fatura, 31.03.2020 tarihli 13.736,03-TL bedelli fatura, 29.02.2020 tarihli 18.189,34-TL bedelli fatura ve 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL bedeli faturalar yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu faturaların incelenmesinde; 29/02/2020 tarihli 16.030,40-TL, 31/03/2020 tarihli 12.324,40-TL, 11/05/2020 fatura 4.733,30-TL bedelli faturaların dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlendiği, bu husussun faturalardan da anlaşıldığı, cevap dilekçesine göre dava dışı şirket tarafından 30.04.2020 tarihinde elektriğinin kesilerek hizmet alımının durdurulduğunun belirtildiği, davaya konu üç faturanın bu tarih öncesinde tahakkuk etmiş olduğu, bu haliyle bu faturalar nedeniyle davanın dava dışı …’a yönlendirilmesi gerekirken …’a yöneltilmesinin mümkün olamayacağı, bu üç fatura yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı taraf, ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde belirttiği 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL tutarındaki faturanın, … Müdürlüğü’ne 09/10/2020 tarihinde 30.813,33-TL ödendiğini, fatura bedeli 30.601,48-TL olduğundan yapılan ödeme ile arasında meblağ olarak farkın bulunması nedeniyle 16/09/2020 tarihli faturanın başka bir fatura olduğu düşünüldüğü, bu nedenle dava açılırken dava dilekçesine eklendiğinin bildirildiği görülmüştür. Islah dilekçesinde bahsi geçmeyen ancak dava dilekçesine konu edilen ve davalı tarafından düzenlenen bu faturaya ilişkin talebin akıbeti hakkında beyanda bulunması için davacıya süre verilmiş, ancak davadan feragat ettiğine dair açık bir talebi bulunmadığından davalının da davanın geri alınmasına muvafakati de gözetilerek bu fatura yönünden davanın geri alındığı anlaşılmakla 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL tutarlı fatura yönünden HMK’nın 123. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle, davanın usulden karar verilerek neticelendirilmesi ve davalı tarafça davanın takip edildiği gözetilerek yargılama giderleri belirlenmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Dava konusu 11/05/2020, 31/03/2020 ve 29/02/2020 tarihli faturalara ilişkin talep yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile Reddine,
2-Dava konusu 16/09/2020 tarihli faturaya ilişkin talep yönünden davanın HMK 123 maddesi uyarınca Açılmamış Sayılmasına,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 170,78-TL peşin harçtan düşümü ile artan 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana geri verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra re!sen ilgilisine iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde …. İcra Dairesinin 2020/…E. sayılı takip dosyasının iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/10/2022

Katip … Hakim …