Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2023/358 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/132 Esas
KARAR NO : 2023/358
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … yazılım E-Ticaret Limited Şirket tarafından, davalı şirket … Dış. Tic. Ltd. Şti. Arasında imzalanan “İnternet Sitesi Yazılım ve Bakım Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca E-Ticaret projesi bakım hizmeti ve E-Ticaret projesi barındırma hizmetleri sunulduğunu, bu hizmetlere ilişkin olarak da faturalar kesildiğini, müvekkil şirket tarafından davalı şirkete sunulan hizmetleri karşılığı olarak 2015 yılında 20 adet fatura kesildiğini toplamda 106.903,23-TL tutarında fatura düzenlenip davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket tarafından 95.659,97-TL tutarında ödeme yapıldığını ancak 01.10.2015 tarihli … seri nolu 6.383,00-TL ve 01.10.2015 tarihli … seri nolu 3.145,19-TL tutarlı faturalara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin toplamda 11.243,26-TL tutarındaki cari borcuna ilişkin olarak, davalı şirkete ihtarname gönderildiği, ihtarnameye rağmen söz konusu borç ödenmediği ve ödenmemiş bulunan 01.11.2015 tarihli … seri nolu 7.531,94-TL ve 01.11.2015 tarihli … seri nolu 3.506,44-TL tutarlı faturalar da hesaba katılarak davalı şirketin borcu için icra takibinde bulunulduğunu, davalı şirket tarafından bakiye tutara ve cari borca ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını ve davalı şirket tarafından fatura içeriklerine dair herhangi bir itiraz da bulunulmadığını, faturaya itiraz edilmemesi konusunda 6102 sayılı TTK’nın 23. maddesinin açık olduğunu, davalı şirketin 11.243,26-TL tutarındaki cari borcuna istinaden, … Nöterliği aracılığıyla 22 Ekim 2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, 11.243,26-TL tutarındaki cari hesap bakiyesinin söz konusu ihtarnemenin davalı şirkete tebliğ edilmesinden itibaren en geç 7 gün içinde ödenmesi talep edildiği ancak davalı şirket tarafından ihtarneme tebliğ alınmasına rağmen faturalara ilişkin ödeme yapılmadığını, bu sebeple faturalar dayalı olarak ödenmeyen borç, ihtarname, masraflar ve faizler için … İcra Müdürlüğünün 2015/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığnıı, takibe ilişkin ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından verilen itiraz dilekçesi ile takip durdurulduğunu, itiraz dilekçesinde davalı şirket takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğini ifade ettiğini, yapılan itirazların ne maddi ne de hukuki dayanağının bulunmadığını, davalı şirketin itirazı haksız olduğunu, davalı şirket itirazında kötü niyetli olduğunu, bu haksız itiraz üzerine takip durduruduğunu, bu nedenle borçulunun itirazının iptali, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı gereği %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … İcra Müdürlüğü 2015/2015/… Esas saylı dosyaya yapılan itirazın iptaline ilişkin huzurdaki dava ikame edildiğini, Davacı tarafın takip yapmakta haksız olduğunu, huzurdaki davasının da bu kapsamda haksız olduğunu ve reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında 30/05/2011 tarihinde “İnternet Sitesi Yazılım ve Bakım Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, bu kapsamda davacı taraf, davalı müvekkil şirketine internet sitesi yazılım programı kuracağını, internet üzerinden satış yapılabilmesi için gerekli kurulumları yapılacağını, sitenin devamlı ve düzgün çalışabilmesi için tüm teknik destek ve çalışmaları yerine getireleceğini, davacı taraf ile müvekkil şirketin birbirine karşı yükümlülükleri sözleşmenin 4 ve 5 nolu maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini, yapılan bu hizmetlere karşılık müvekkil şirket de, sözleşmenin 6 nolu maddesinde belirlenen ücret ödemelerini gerçekleştireceğini, davacı tarafından müvekkil şirket adına internet sitesi kurulmuş ve hizmet verilmeye başlanıldığını, müvekkil şirketçe de alınan hizmete ilişkin ödemeler eksiksiz olarak yerine getirildiğini, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi devam ederken, davacının kurulumu yaptığı internet sitesinde problemler meydana gelmeye başladığını, tüketicilerin gerek sosyal medya üzerinden gerekse de telefon yoluyla arayarak bildirdikleri şikayetlerin artması, davacı tarafından kalıcı çözüm üretilememesi gibi süreklilik arz eden tutum ve davranışlar nedeniyle taraflar arasında imzalanan sözleşme, müvekkil şirket bakımından çekilmez hal aldığını, sözleşmenin devamı kendisinden beklenemeyecek duruma geldiğini, internet sitesinde yaşanan sıkıntıların çözümlenmesi amacıyla davacı şirkete gönderilen mailler ile yaşanılan sorunlar bildirildiğini, ivedi ve kalıcı çözüm bulunması talep edildiğini, ancak davacı şirket tarafından, sözleşmede taahhüt edilen edimler eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, davacı tarafın sözleşme ile yükümlendiği edimlerini yerine getirmediğini gösterdiğini bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, haksız açılan davanın reddini, takibin iptalini, takip miktarının %10’undan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 09/10/2018 tarihli verilen karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, mahkememizin kararının davalı tarafça istinaf edildiği, … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2019/… Esas, 2022/… Karar sayılı ve 27/01/2022 tarihli ilamı ile;
”Dosya kapsamına göre dava dayanağı sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Nakit bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi taraflardan biri tarafından tek taraflı olarak feshedilebilir. Bu durumda sözleşmenin (aksine bir kararlaştırma yoksa) geriye etkili sonuç doğuracak şeklide sona erdiği kabul edilerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye yapılması gerekmektedir. Öte yandan eser sözleşmesinde sözleşmenin feshine ilişkin taraflarca kararlaştırılmış bir yol, yöntem ya da bir usul belirlenmiş olması halinde bu hükümlere uyulmaması sözleşme süresini uzatmayacağı gibi, fesih işlemini de kendiliğinden geçersiz kılmaz. Olsa olsa sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle oluşacak sonuç dairesinde değerlendirme yapılabilir. Ayrıca somut olayda davacı yaptığı takiple bakiye bedel talebinde bulunmuş ise de “çoğun işinde az da vardır” mantık ilkesi uyarınca sözleşme bedeli isteyemez ise de, feshedilen sözleşme nedeniyle şartları da varsa yaptığı imalatın bedelini isteyebilir. Mahkemece, sözleşmenin 7. maddesine göre fesih ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle feshin ilk defa 13.11.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile yapılmış olduğuna karar vermiş ise de, fesih iradesinin sonuç olarak davacıya ulaştığı anlaşılmakla, sözleşmenin fesihle sonlandırıldığının kabulü gerekir. Mahkemece, sözleşmenin geriye etkili sonuç doğuracak şekilde feshedilmiş olduğu hususu gözden kaçırılarak sözleşme ayaktaymış gibi inceleme ve değerlendirme yaparak sonuca ulaşmış olmakla verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına aykırı olduğundan kararın kaldırılarak, davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelini (sözleşme bedeli değil) fesih iradesinin karşı tarafa ulaştığı tarih itibarı ile piyasa rayiçlerine göre belirleyerek varsa kabul edilen ve ispatlanmış ödemeler mahsup edildikten sonra bulunacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine” karar verilerek, dosyanın mahkememize iade edildiği ve Mahkememizin 2022/… Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
… Mahkemesi kaldırma ilamı doğrultusunda önceki bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 26/01/2023 tarihli ek raporunda özetle;
… Hukuk Dairesinin dosya no: 2019/… karar no: 2022/… nolu 27.01.22 tarihinde vermiş olduğu kararda,
Davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelini (Sözleşme bedeli değil) fesih iradesinin karşı tarafa ulaştığı 01.9.2015 tarihi itibariyle, piyasa rayiçlerine göre belirleyecek varsa kabul edilen ve ispatlanmış ödemeler mahsup edildikten sonra bulunacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Kararına göre piyasada ortalama rayiç bedellerine göre yapılan hesaplamada
01.10.2015 TARİH … NOLU FATURA BEDELİ YENİ HESAPLAMA
1 Euro (3,40020 TL) [6.100,00 TL / 3.40020) = 1.794,01 Euro]
1.794,01 Euro x 3.40020TL = 6.099,99 TL
6.099,99 TL x %18 KDV = 1.097,99 TL KDV
6.099,99 TL + 1.097,99TL = 7.297,98 TL kesmesi gereken fatura bedeli
01.10.2015 TARİH 201074 NOLU FATURA BEDELİ YENİ HESAPLAMA
1 Euro (3.40020 TL) 12.900,00 TL / 3.40020] = 852.89 Euro
852,89 Euro x 3.40020TL = 2.899,99TL
2.899,99 TL x 18 KDV = 521,99TL Toplam 3.421,98 TL kesmesi gereken açık fatura
HESAPLAMA
2 adet açık fatura bedeli olan (7.297,98TL + 3.421,98TL = 10.719,96 TL bedele 01.10.2015 tarihinden 13.11.2015 takip tarihine kadar yıllık
%10,50 avans faiz hesabı:
10.719,96 TL asıl alacak,
101,76 TL (yıllık %10,50 avans faiz tutarı)
10.812,72 TL toplam alacak olacağı
Davacının davalıdan 13.11.2015 icra takip tarihi itibariyle (10.719,96 TL asıl alacağı bu alacağa yıllık %10,50 avans faiz olan 101,76 TL dahil toplam 10.812,72 TL) alacağı olacağı, bu alacağa, tahsil tarihine kadar tarafların tacir olması nedeniyle TCMB değişen oranlarda, avans faiz hesabı yapılması gerekeceği kanaati hasıl olduğu, ancak takdirin Yüce Mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı yüklenici davaya konu takiple faturaya bağlanmış bakiye cari hesap alacağının tahsilini istemiş; davalı taraf ise, faturaları kabul etmeyerek davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamına göre dava dayanağı sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından feshedilmiş olduğu, fesih iradesinin davacıya ulaştığı anlaşılmakla, sözleşmenin fesihle sonlandırıldığının kabulü gerekir.
Nakit bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi taraflardan biri tarafından tek taraflı olarak feshedilebilir. Bu durumda sözleşmenin (aksine bir kararlaştırma yoksa) geriye etkili sonuç doğuracak şeklide sona erdiği kabul edilerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye yapılması gerekmektedir.
Öte yandan eser sözleşmesinde sözleşmenin feshine ilişkin taraflarca kararlaştırılmış bir yol, yöntem ya da bir usul belirlenmiş olması halinde bu hükümlere uyulmaması sözleşme süresini uzatmayacağı gibi, fesih işlemini de kendiliğinden geçersiz kılmaz. Olsa olsa sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle oluşacak sonuç dairesinde değerlendirme yapılabilir.
Ayrıca somut olayda davacı yaptığı takiple bakiye bedel talebinde bulunmuş ise de “çoğun işinde az da vardır” mantık ilkesi uyarınca sözleşme bedeli isteyemez ise de, feshedilen sözleşme nedeniyle şartları da varsa yaptığı imalatın bedelini isteyebilir.
İstinaf ilamında da belirtildiği üzere sözleşmenin geriye etkili sonuç doğuracak şekilde feshedilmiş olduğu anlaşılmakla davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelini (sözleşme bedeli değil) fesih iradesinin karşı tarafa ulaştığı tarih itibarı ile piyasa rayiçlerine göre belirleyerek varsa kabul edilen ve ispatlanmış ödemeler mahsup edildikten sonra bulunacak sonuca göre karar verilmesi gerekecektir. Bu kapsamda dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş ve ek rapor alınmıştır. Her ne kadar ek rapor maddi hata içerse de sonuca etkili olmadığı, feshin ulaştığı tarih itibariyle davacı yüklenicinin imalat bedeli piyasa rayiçlerine göre istinaf ilamı doğrultusunda usulünce belirlenmiş, rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu edilen asıl alacağın kabul edilen miktarı itibariyle önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Bu yönde tespit veya ispat bulunmadığından yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ilk kararın sadece davalı yanca istinaf kanun yoluna taşındığı, Mahkememiz ilk kararında 4 adet faturanın ( … ve … ) ikisi yönünden (… ) kabul kararı verilip diğer ikisi yönünden reddedildiği, istinaf ilamında alınan ek rapor ile daha fazla faiz hesap edilmiş ise de takipteki ve ilk karardaki düşük olan miktara dair davalının kazanılmış hakları gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasına yöneltilen davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 10.719,96-TL asıl alacak ve 9,70-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.729,66 üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
2-Asıl alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 2.143,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 732,94-TL karar ve ilam harcından 381,18-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 351,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvuru harcı, 381,18-TL peşin harç olmak üzere toplam 410,38-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.671,10-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.284,02-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 63,75-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 33,10-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza