Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/107 E. 2022/92 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/107 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA/
Davacı vekili, 19/12/2019 tarihinde tefrik olunun davadaki davalı …’nin idaresindeki… plakalı araç ile Çanakkale de İzmir yolu üzerinde kırmızı ışıkta geçerek… plakalı motosikleti kullanan müvekkillerinden …’ın eşi …’a çarpması neticesinde davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek murislerinin motosikleti için yapmış oldukları ZMMS poliçesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili, 6102 sayılı TTK’nın 5/a maddesi kapsamında davadan önce arabuluculuğa başvuru yapılmadığı gibi müvekkili şirkete yapılan başvurunun da KTK’nın 97. maddesi ve genel şartlar uyarınca eksik evrak ile yapıldığını belirterek davanın öncelikle usulden reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE/
Dava hukuksal niteliği itibariyle; destek yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Mahkememizin …esas sayılı dosyası üzerinden hem sürücü hem de karşı araç sigortacısı ile birlikte dava açılmışsa da mahkememizin adı geçen dosyasında 16/02/2022 tarihli 5 nolu celse ara kararı ile davalı açısından dava şartı yokluğu açık ve belirgin olduğundan usul ekonomisi uyarınca bu davalı yönünden dosya ayrılarak mahkememizin 2022/107 esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” düzenlemesini, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” düzenlemesini, 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi, (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir” düzenlemesini içermektedir.
Dayandığı kriter hangisi olursa olsun uyuşmazlık ticari davaya vücut vermekteyse ve talep bir miktar paradan oluşan alacağın ödenmesi veya tazminata yönelikse, dava açılmadan önce arabulucuya gidilmesi, dava şartı arabuluculuk kapsamında zorunludur, bu anlamda arabulucuya başvurulmuş olması, usuli yönden bir dava şartıdır. Aksi halde dava şartı yokluğu sebebiyle dava usulden reddedilecektir. Somut olayda, davacının işbu davanın açıldığı tarihte davalı yönünden arabuluculuğa başvurduğu ancak arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmadığına dair tutanağı ibraz etmediği uyuşmazlık konusu değildir. 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre, bu durumda, davacıya arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibrazı için bir haftalık kesin süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekmekte ise de aynı maddenin son cümlesine göre davalı … Sigorta yönünden arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Davacılar ise davadan önce arabuluculuğa hiç başvuruda bulunmadığından bu eksikliğin sonradan tamamlanması da mümkün değildir. Dolayısıyla 6325 sayılı kanunun 18/A-2. Fıkrasının birinci cümlesinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın usulden reddi ve mevcut dava değeri nazara alınarak 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*