Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/10 E. 2023/31 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/10 Esas
KARAR NO : 2023/31
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında kurulan taşıma sözleşmesi gereği müvekkilinin davalıya ait toplam 11 m3 eşyanın İstanbul’dan Almanya’ya taşınması için anlaştıklarını, müvekkilinin teslim aldığı eşyayı gönderilene teslim ettiğini ve sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalıya 19.10.2021 tarihli ve 1.000,00 Euro bedelli faturayı düzenleyip gönderdiğini, davalı tarafından fatura içeriğine itiraz edilmediğini ve 04.11.2021 tarihinde 552,00 Euro karşılığı olan 6.180,00 TL’yi ödediğini fakat kalan borcu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini, davalının itirazlarının yerinde olmadığını, yurt dışı alıcısı Yusuf Karabıyık’ın teslim aldığı malin 11 m3 olduğunu teyit ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasının çıktılarının alınarak, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasında kaynaklanan alacağa 5.086,14-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 20/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 18/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 02/12/2022 tarihli raporunda özetle; Davacının ticari defterleri Almanya’da olduğundan, ticari defterlerinin incelenmesinin mümkün olmadığı; VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davalı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan 2021 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki kapanış tasdiki yaptırılma süresinin dolmadığı, tespit edilmiştir, davalı şirketin 2021 yevmiye defterinin 19/10/2021 tarih ve 168 yevmiye maddesinde, takip konusu 19/10/2021 tarih ve … nolu faturanın, “… ” açıklamasıyla, davalının alacağına (TL karşılığı 10.737,50 TL olarak) kayıtlı olduğu; ancak sonrasında yani 31/10/2021 tarih ve 176 yevmiye maddesinde de, davalının, davacı adına tanzim ettiği 31/10/2021 tarih ve … nolu 1000 Euro (TL karşılığı 10.737,50 TL) tutarlı iade faturasının davalının borcuna kaydedilmesi neticesinde, taraflar arasında herhangi bir borç/alacak bakiyesinin kalmadığı görülmüştür, dilekçe ekinde de davaya konu taşıma sözleşmesine ait gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesininin sunulduğu; bu haliyle de taraflar arasında, davacının davalı adına tanzim ettiği faturanın davalıya tebliğ edilmiş olduğu hususunda ve fatura karşılığında bir kısım ödeme (6.180,00 TL) yapıldığı hususunda (davalı tarafça ödenen tutar belirtilmemiş olmakla birlikte ödenen tutarın davacının da kabulünde olduğu) hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınan eşyanın 11 m3 mü yoksa 6 m3 mü olduğu noktasında olduğu; bu haliyle de davalı şirket vekilinin sunmuş olduğu, gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesi ve davacının sunduğu takip konusu fatura ve sevk irsaliyesi incelenmek suretiyle değerlendirme/tespit yapılabileceği, davacının tanzim ettiği takip konusu 19/10/2021 tarih ve … nolu fatura incelendiğinde, işbu faturanın, 16 koli/palet, 1800 kg, 11 m3 eşyanın taşınması nedeniyle tanzim edildiğinin görüldüğü, davalının sunduğu … nolu Dolaşım Belgesinin (ATR), brüt ağırlık 1800 kg ve 16 paket eşyanın taşınması kapsamında tanzim edilmiş olduğu, 08/10/2021 tarihli Gümrük Beyannamesinde de 16 kap eşya taşındığının yer aldığı; dava dilekçesi ekindeki taşımaya konu 08/10/2021 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde de “14 parça ve 2 palet” için 11 m3 alındı” ibaresinin yer aldığı, netice itibariyle, sevk irsaliyesinden ve takip konusu faturanın üzerinde 11 m3 yazmakla birlikte, işbu 11 m3 eşyanın aynı zamanda 16 koli/palet ve 1800 kg olduğu;davalının sunduğu gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesinde de davaya konu taşıma sözleşmesi kapsamındaki eşyanın 16 koli/palet ve 1800 kg olduğu; bu haliyle de davacının tanzim ettiği faturanın, taşınan eşyanın “16 koli/palet ve 1800 kg” olduğu yönünden, gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesiyle uyumlu olduğu; gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesinde brüt ağırlığın kg olarak belirtildiği, diğer ölçüler yani m3 bilgisinin yer verilmediği; bu haliyle de faturanın ve gümrük beyannamesinin kg ve koli/palet üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, hususlarında takdir Sayın Mahkemenizindir, huzurdaki davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmemiştir ancak talep kısmında 5.086,14 TL Asıl Alacak (En yüksek Mevduat Faizi Euro) şeklinde belirttikten sonra, “448-Euro alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 5.086,14 TL üzerinden ödenmesi, alacağın tahsili tarihine kadar %11,75 temerrüt faizi, masraf ve vekalet ücreti ile tahsilinin talep edildiği” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak iddiasına dair dayanak fatura ile başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya … aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının sözleşme ilişkisini reddetmediği, 552 Euro kısmi ödemenin iki tarafın da kabulünde olduğu, kur sabitlenerek bakiye 448 Euro’nun takibe konu edildiği, tarafların sadece taşıma sözleşmesine konu malın hacminin 6 veya 11 metreküp olması hususunda anlaşamadığı, aralarında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından tanzim edilen irsaliyenin 11 metreküp olarak kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya düzenlenen 19/10/2021 tarihli faturanın da 11 metreküp içerikli olacak şekilde 1.000,00 Euro olduğu, davalının da dava dışı alıcıya 11 metreküp olarak irsaliyeli fatura edildiği, davalının iade faturası düzenlemediği veya varsa da belgelendirmediği, davacının ticari defterleri Almanya’da olduğundan ticari defterlerinin incelenemediği, incelemenin davalı şirket defterleri üzerinde yapıldığı, davalı şirket ticari defterlerinde dava konusu faturanın 1.000,00 Euro şeklinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerindeki iade faturasının belgelendirilmediği, dayanağı olmayan borç düşümünün izaha muhtaç olduğu, tacirin usulüne uygun tutmakla yükümlü olduğu ticari defterin yardımcı kayıtları ile birlikte üçüncü kişilerce izaha muhtaç olmayacak şekilde okunur ve anlaşılır şekilde olması gerektiği, itiraza uğramayan ve 3. Kişiye aynı şekilde fatura edeldiği şekilde sözleşme bedelinin 1.000,00 Euro olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinden sonra bildirilen ayıplı hizmetin savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu ve davacının açık kabulü bulunmadığı, davalı tarafından icra dosyasına sunulan 18/11/2021 tarihli dilekçede konu ile ilgili olarak “…şirketlerinin alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı, bahse konu borcun nakliye bedeli olup, alacaklıya borcun tamamının banka kanalı aracılığı ile ödendiği,” belirtildiği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, aksinin davalı tarafından ispatlanabileceği bir ödeme belgesi veya kesin delil sunmadığı, yemin deliline de dayanmadığı, ticari iş niteliğindeki sözleşmeden doğan alacakta avans faizi talebinin yerinde olduğu, davalının takibe itirazda haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 1.017,28-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Alınması gereken 347,43-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 266,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 754,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.086,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza