Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2021/1005 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/97 Esas
KARAR NO :2021/1005

DAVA:Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/02/2021
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 08/04/2011 tarihinde mülkiyeti müvekkile ait olan malların kiralanması ile ilgili olarak sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye konu malların bugüne kadar davalı tarafından kullanıldığını ve hala kullanıldığını, sözleşme gereği müvekkilinin malları talep ettiğinde, herhangi şart ileri sürmeksizin eksiksiz ve çalışır vaziyette derhal teslim etmeyi, mallarda eksiklik olması veya hasar olması durumunda 150.000 $ cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin 01/10/2018 tarihinde … 2. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile malların iadesini talep ettiğini ancak malların teslim edilmediğini, müvekkilinin … 2 Noterliğinin 11/09/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmede kararlaştırılan 150.000 $ cezai şartın davalıdan talep ettiğini ancak bedelin de müvekkiline ödenmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirket arasında kiralama sözleşmesi veya herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli davasını kabul etmediklerini, davacı tarafın halihazırda müvekkili şirketin %5 ortağı olduğunu, ayrıca müvekkili şirkette kadrolu çalışması hususunda sözleşme yapıldığını, davacının müvekkili şirkette haftalık en az bir saat çalışmak zorunda olduğu halde sözlü ve yazılı uyarılara rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının bahsettiği sözleşmede herhangi bir kiralama bedelinden bahsedilmediğini, bu hususun kiralama sözleşmelerinin ruhuna aykırı olduğunu, sözleşmede adı geçen cihazların müvekkili şirkete getirilmediğini, bu nedenlerle öncelikle görev yönünden reddini, aksi halde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını dayandırdığı 08/04/2011 tarihli sözleşmenin tarafları davacı ve davalı arasında olup, müvekkili …’in şahsen değil firma adına imza attığını, müvekkilinin sözleşmeden sonra şirketteki payını aktif ve pasifiyle devrederek ayrıldığını, müvekkilinin şirketten ayrıldıktan sonraki dönemde 01/03/2018 tarihinde taraflar arasında yeni bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede müvekkilinin hiçbir şekilde yer almadığını, 2018 tarihli sözleşmenin yeni bir sözleşme olup, önceki sözleşmenin devamı niteliğinde olmayıp, eski sözleşmeyi bertaraf eden nitelikte olduğunu, 2018 yılında yeni bir sözleşme akdedilmiş olmasının o tarihe kadar herhangi bir problem olmadığının ispatı olduğunu, ihtarnamelerin müvekkiline tebliğ edilmediğini, husumet yönünden itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğini, husumet itirazında bulunduklarını, dava dayanağı 08/04/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin taraflarından… Tıp Merkezi’nin tüzel kişiliğinin olmayıp taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacının sözleşmede bahsi geçen cihazları teslim ettiğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini ve bu konuda tanık dinletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, talep edilen cezai şart alacağının fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını, dava tarafları arasında son olarak 01/03/2018 tarihli protokol imzalandığını, bu protokol ile dava dayanağı08/04/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz kılındığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, 08.04.2011 tarihli taşınır kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Dava konusu alacak iddiası 08.04.2011 tarihli taşınır kira sözleşmesine dayanmakta olup, sözleşmede kira bedeli açıkça düzenlenmemiş ise de sözleşmenin konusuna ilişkin 2. Maddesindeki açık düzenleme dikkate alındığında tarafların kiralama iradesinin açık olduğu, bedelin ise nakdi olarak öngörülmesinin gerekli olmadığı, bir başka sözleşme ile (işletme hakkı tanınması, işletme hakkı bedelinin belirlenmesinde dikkate alınması gibi…) de düzenlenebileceği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler şeklindedir. Somut olayda, uyuşmazlık temelde kira akdinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerle mahkememiz görevsiz olup, 08.04.2011 tarihli taşınır kira sözleşmesine ilişkin davalı tarafın ileri sürdüğü diğer hususların takdirinin de görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE
HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …