Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2021/835 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/95 Esas
KARAR NO:2021/835

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :02/09/2020
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin … Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 01.09.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirketinin takip borçluları ile hiçbir borç ve alacak ilişkisi bulunmadığını ancak davalı …Ş. takip borçlusu … San.ve Tic A.Ş. den alacaklı olduğunu, bu borçlular aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını, bu dosyadan davalı vekilinin talebi doğrultusunda …’ya yazılan talimatla şirketlerine hacze gelinmiş, itirazları üzerine haciz durdurulmuş ancak … Faktoring vekilinin talebi ile borçlular ile şirketleri arasındaki bağlantının bulunduğu gerekçesi ile haciz tatbikine karar verilmiş ancak çalışanları …’ın itirazı nedeniyle mallar kaldırılmayarak yedi emin olarak teslim edildiği, bu konuda … İcra Hukuk Mahkemesinin…E sayılı dosyası ile takibe ve hacze itiraz edildiği, bu dava devam ederken 27.08.2020 tarihinde haczedilen malların kaldırılması için yeniden gelindiği, şirketin mallarının kaldırılmaması için icra borcu ödenmek zorunda kalındığı, ödemek zorunda kaldıkları bedel 68.347,73 TL olması nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ödeme tarihi olan 27.08.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın icra takibinden kaynaklı ve İİK 72. Maddesine dayalı İstirdat davası olduğunu, İstirdat davalarına bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İİK 72.maddesine göre istirdat davasının ancak dosya borçlusu tarafından açılabileceğini, davacının icra dosyasında borçlu olmamasına rağmen işbu dava ile icra dosyasından yapılan işlemlerle tahsil edilen paranın istirdatını talep ettiğinin de aşikar olduğunu, bu nedenlerle davanın görev yönünden reddine, aksi halde davacının icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından, İİK 72 madde gereğince icra dosya borcuna istinaden yapılan ödemelere ilişkin ancak dosya borçlusu tarafından istirdat davası açılabileceğinden, bu eksikliğin aktif husumet yokluğu sebebi teşkil ettiğinden HMK 115 gereğince açılan davanın usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/10/2020 tarihli, 2020/… E. 2020/… K. Sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edildiği ve yukarıdaki esas numarasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosya içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 45.902,60-Tl asıl alacağa 1.123,77 TL tkp. Öncesi Faiz (ticari (Reeskont Avans) faizi) 4.812,76 TL%10 çek tazminatı (keşideci sorumludur) 114,38 TL%0,3 komisyon olmak üzere 51.983,51-TL için takip yapıldığı, takip dayanağı olarak Fibabanka … şubesine ait 14.04.2020 keşide tarihi, 4030 seri numaralı, 48.127,60 TL’lik bedelli çek gösterilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişi heyetine verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlediği 17.09.2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalının HMK.218. madde mucibi incelemeye sunulan, 2019-2020 yılında E-defter mükellefi olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği, Davalının incelenen ticari defter dökümlerinde; Dava konusu edilen … … Şubesine ait 17.04.2020 keşlide tarihli 4030 seri no.lu 48.217,60 TL’lik çekin davalı tarafından 01.01.2019 tarihli Faktoring Sözleşmesi uyarınca …. Şti. firmasından alınmış olarak kayıtlı olduğu, huzurdaki davanın net bir sonuca ulaşılabilmesi için davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, hacze konu edilen ürünlerin faturalarının davacı kayıtlarında yer alıp almadığı, davacı …… A.Ş. ile dosya borçlusu …… A.Ş. arasında ticari ilişkinin mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanın asıl borçlular hakkında yapılan takibin haczi sırasında malları kaldırtmamak için ödemek zorunda kaldıkları borçtan dolayı borçlu olmadıkları yönünde tedbir ve istirdat istemi iddiası ile borçlu olmadığı iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davalı …Ş. …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden 1) …Paz. Ltd. Şti., 2) … San. ve Tic. A.Ş., 3) …. Şti. ve 4) …aleyhine 45.902,60 TL Çek alacağı, 1.123,77 TL Takip öncesi faiz, 4.812,76 TL %10 Çek tazminatı, 144,38 TL %0,3 komisyon toplamda 51.983,51 TL tutarındaki alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış olduğu, … Genel İcra dairesi … Tal. Sayılı dosya üzerinden 29.07.2020 tarihinde davalı … Tur. San. ve Tic. A.Ş.’nin bulunduğu adreste davalı şirketin ürünleri haciz edildiği. Davalı şirketin personellerinden …’ın işlem esnasında öne sürdüğü istihkak iddiası dikkate alınarak mal muhafaza talepleri reddedilmiş ve şirket personeli …’a yediemin olarak bırakıldığı. Davacı tarafından 27.08.2020 tarihinde icra dosyasına 68.347,73 TL tutarlı ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nin 72. maddesi gereğince menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerektiği gözetilerek, HMK’nin 27. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği davacıların borçluluk durumu saptanarak hükmü kurulması gerekir.
Davacı yan, davalı tarafından haczedilen ve yediemine teslim edilen ürünlerin kendilerine ait olduğunu, bu ürünlerin … A.Ş. tarafından kendilerine satıldığını ve satış işlemine ilişkin 20.07.2020 tarihinde fatura düzenlendiğini beyan etmiştir. Davacı tarafın merkez adresinin …’da olduğundan davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığından hacze konu edilen ürünlerin faturalarının davacı kayıtlarında mevcut olup olmadığı tespit edilememiştir.
Dosyaya sunulu belgelerden davacı …… A.Ş. ile dosya borçlusu …… A.Ş. arasında organik bağ olup olmadığı yönünden yapılan incelemelerde, … kayıtlarına göre, davacı … …A.Ş., dosya borçlusu … …A.Ş.’nin faaliyet adresi olan ” … Mah. … Sok. No:29 …/…” adresinde kurulduğu, 24.04.2018 tarihli … kaydı, dosya borçlusu …… A.Ş.’nin, haciz uygulanan ”… Mah. … Sok. No:29 …/…” adresinde faaliyet göstermeye başladığını, 10.07.2019 tarihli … kaydı, borçlu …… A.Ş.’nin o tarih itibariyle halen aynı adreste (“… Mah. … Sok. No: 29 …/…” adresi) faaliyetinde devam ettiği, 22.03.2019 tarihli … kaydı, davacı …… A.Ş.’nin, dosya borçlusunun adresi olan ”… Mah. … Sok. No:29 …/…” adresinde kurulduğu, Bu bağlamda iki şirketin de aynı adreste faaliyette bulunmuş olduğu ticaret sicil kayıtlarıyla ve 29.07.2020 tarihli Haciz Tutanağı ile sabit olduğu görülmüştür. Diğer yandan davacı … kuran …’nin dosya borçlusu …… A.Ş.’nin ortağı ve yetkili olduğu görülmüştür.
Alacaklı tarafından başlatılan takip ve bunun sonucunda davacının iddiasına göre yapılan hukuka aykırı hacizler nedeniyle davacı şirketin zarara uğradığı iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu davanın reddine,
2-59,30-TL karar harcının peşin alınan 1.167,21-TL den düşümü ile kalan 1.107,91-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 9.685,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır