Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2021/986 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/93 Esas
KARAR NO:2021/986

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:11/02/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının yasayla kurulmuş ilk ve tek kamuya ait kanal olduğunu, kamu yayıncılığı faaliyetlerinin icrası sırasında tabi olarak binlerce personel istihdam etmekte, işleyişin yürütülmesi amacıyla da Kurum dışından bilhassa güvenlik ve temizlik faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla hizmet alımı yapıldığını, söz konusu hizmet alımları kapsamında sözleşme yapılan şirketlerden birinin de davalı olduğunu, davalı şirket ile davacı kurum arasında 05.09.2014 tarihinde … İstanbul Müdürlüğü Ve Ünitelerinin Bina ve Tesisleri İle … Verici İstasyonlarının Koruma ve Güvenliği Hizmet Alımına Ait Sözleşme imzalandığını, davalı şirket ile davalı kurum arasında imzalanan sözleşmenin 5. Maddesinde sözleşme konusunun 85 silahlı özel güvenlik personelinin 24 ay süreyle temini olduğu ve yine sözleşmenin 9.1. hükmü ile işe başlama tarihinin 01.12.2014; işi bitirme tarihinin 30.11.2016 düzenlendiğini, davalı şirket, işi bitirme tarihi olan 30.11.2016 tarihinde çalıştırmış olduğu personelin işten ayrılışlarını mevzuatta belirlenen usule uygun olarak yapmadığını bu nedenle de 30.11.2016 tarihinde işten çıkarılan 16 personelin açtığı işe iade talepli olarak davaların kabul edildiğini, anılan kararların kesinleşmesinin ardından davalı şirketin personeli işe başlatmaması üzerine davacı kurum davacı personele işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve yargılama giderleri başta olmak üzere 16 ayrı dava için ayrı ayrı olmak üzere toplamda 448.339,76 TL tazminatı icra tehdidi altında dosyalarına ödemek durumunda kaldığını, işçilik alacakları bakımından tüm sorumluluğun davalıda olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacı kurumun davalı şirketten alacaklı olduğunun tespiti ile davacı tarafından ödemek durumunda kalınan 27.02.2018 tarihli toplam 22.220,00 TL, 28.02.2018 tarihli toplam 1.348,00 TL, 08.06.2018 tarihli toplam 404.368,72 TL, 06.12.2018 tarihli toplam 22.403,00 TL olmak üzere toplam 448.339,76 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …, …, .., …/18859, …/18860, …/18861, …/18864, …/18865, …/18867, …/18869, …/18870, …/18874, …/18875 Esas sayılı dosyaları
2-İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …/3626, …/3620, …/3619, …/3614, …/3613, …/3625, …/3629, …/3624, …/3622, …/3628, …/3627, …/3623, …/3618, …/3617, …/3621, …/3630 Esas sayılı dosyaları
3-İstanbul … İş Mahkemesi’nin …, 2016/…, 2016/…, 2016/…, 2016/611, 2016/…, 2016/…, 2016/…, 2016/615, 2016/616, 2016/617, 2016/618, 2016/619, 2016/620, 2016/621, 2016/622 Esas sayılı dosyaları
4-Hizmet Alım Sözleşmesi
5-Bilirkişi raporu
6-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da, anılan madde hükmü uyarınca davacı ile davalı arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl(üst) işveren, davalı (alt) işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim, TBK’nın 167. maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yani, müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra dosyalarının incelenmesinde; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …, …/18845, …/18857, …/18859, …/18860, …/18861, …/18864, …/18865, …/18867, …/18869, …/18870, …/18874, …/18875 Esas sayılı ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …/3626, …/3620, …/3619, …/3614, …/3613, …/3625, …/3629, …/3624, …/3622, …/3628, …/3627, …/3623, …/3618, …/3617, …/3621, …/3630 Esas sayılı dosyalarında dava dışı işçilerin işçilik alacaklarının tahsili için …Genel Müdürlüğü ve … Ltd. Şti aleyhine açılan icra takipleri olduğu görülmüştür.
İş Mahkemesi dosyalarının incelenmesinde; İstanbul … İş Mahkemesi’nin …, 2016/608, 2016/609, 2016/610, 2016/611, 2016/612, 2016/613, 2016/614, 2016/615, 2016/616, 2016/617, 2016/618, 2016/619, 2016/620, 2016/621, 2016/622 Esas sayılı dosyalarında dava dışı işçilerin işe iade ve işçilik alacaklarının tespiti ve tanzimi taleplerine ilişkin olduğu, davaların kabulüne fesih işleminin geçersizliği ile işe iadelerine, süresinde işe başlatılmamaları halinde tazminat ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Hizmet Alım Sözleşmesinin incelenmesinde; 2014/30158 ihale kayıt numaralı … Müdürlüğü ve ünitelerinin bina ve tesisleri ile …istasyonlarının koruma ve güvenliğine ilişkin … Güvenlik Hizm Ltd Şti arasında 05/09/2014 tarihinde hizmet alım sözleşmesi akdedildiği görülmüştür.
Nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişinin 17/08/2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; davanın uyuşmazlık konusunun, davalıların söz konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk nispetinde miktarının tespit edilmesi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin “İş tanımı” başlıklı 5. Maddesinde, Sözleşmenin konusu “… açık ve kapalı alanlarının koruma ve güvenli için ihtiyaç duyulan güvenlik personeli temini” olarak tanımlandığını, aynı söyleşmenin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7. Maddesinde, taahhüdün (ilave işler nedeniyle meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ilgili mevzuat gereğince ödenecek vergi, resim, harç ile ulaşım ve her türü sigorta giderleri sözleşme bedeline dahil olduğu düzenlendiğini, Sözleşmenin 8. Maddesinde, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin, İdari Şartnamenin, Sözleşme Tasarısının, Birim Fiyat Tariflerinin (varsa), Özel Teknik Şartnamenin (varsa), Teknik Şartnamenin ve Açıklamaların (varsa) ihale dokümanın ekleri olduğu belirtildiğini, yüklenicinin çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları başlıklı 22.1 maddesinde; Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarının ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlendiğini, yüklenicinin bunlara aynen uygulamakla yükümlü olduğunu, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 6. Bölüm 38. Maddesinde; “Yüklenici, çalıştırdığı işçilerin işi yapmakta olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatta kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme ile veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve en uygun bir bölgedeki iş kolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tespit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır.” hükümleri yer aldığını, işe iade davacı açan ve işe iade yönünde hüküm kurulan Mahkeme kararlarına rağmen davalı yüklenici firma tarafından işe başlatılmayan personellerden dolayı işe iade edilmemeden kaynaklı tazminatları ve yargılama giderlerini ödemek zorunda kalan davacı kurumun Hizmet Alım Sözleşme hükümleri çerçevesinde söz konusu ödemeleri davalı yüklenici firmadan talep etmesinin yerinde olduğunu, neticeten rücuya konu toplam alacağın 448.340,06 TL olduğu, dava dilekçesinde talep edilen tutarın 448.339,76 TL olduğu, talebe bağlılık ilkesi gereğince dava dilekçesinde belirtilen 448.339,76 TL ile sınırlı olduğu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı kurumun davalı şirketten hizmet alım sözleşmesi kapsamında güvenlik personeli çalıştırılması hizmeti alındığı, sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerden 16 tanesinin kabul edilmiş ve kesinleşmiş işe iade kararı olması rağmen davalı şirket tarafından işe başlama işlemlerinin yapılmaması nedeniyle icra tehdidi altında asıl işveren davacı kurumun 27.02…. tarihli 20.220,00-TL, 28.02…. 1.348,00-TL, 08.06…. tarihli 375.116,72-TL, 12.06.2018 tarihli 29.252,30-TL, 06.12.2018 tarihli 22.403,04-TL olmak üzere toplam 448.340,06-TL ödemek zorunda kaldığı, davacı tarafından faiz talebinin ödeme tarihlerinden itibaren istenildiği, bilirkişi raporunun bu kapsamda denetime elverişli olmamakla mahkememizce yapılan ödemelerin aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Ödeme tarihi: 27.02.2018
İstanbul … İcra Müdürlüğü
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü
X
…/3614-1.348,00
…/3620-1.348,00
…/3619-1.348,00
…/3626-1.348,00
…/3623-1.348,00
…/3618-1.348,00
…/3624-1.348,00
…/3621-1.348,00
…/3622-1.348,00
…/3613-1.348,00
…/3617-1.348,00
…/3628-1.348,00
…/3629-1.348,00
…/3630-1.348,00
…/3625-1.348,00
Ödeme tarihi:28/02/..
İstanbul … İcra Müdürlüğü
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü
X
2018/3627-1.348,00
Ödeme tarihi:12/06/2018
İstanbul … İcra Müdürlüğü
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü
…/18861-29.252,30
X
Ödeme tarihi:08/06/.
İstanbul … İcra Müdürlüğü
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü
…/18859 – 29.986,55
…/18845-30.013,26
…/18857-30.006,85
…/18844-26.246,71
…/18867-30.037,73
…/18869-26.276,78
…/18874-30.037,41
…/18864-26.252,30
…/18860-30.013,26
…/18870-29.942,90
…/18865-26.252,30
…/18862-30.013,26
…/18875-30.037,41
X
Ödeme tarihi:06/12/.
İstanbul … İcra Müdürlüğü
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü
X
…/3614-1.400,19
…/3620-1.400,19
…/3619-1.400,19
…/3626-1.400,19
…/3623-1.400,19
…/3618-1.400,19
…/3627-1.400,19
…/3624-1.400,19
…/3621-1.400,19
…/3622-1.400,19
…/3613-1.400,19
…/3617-1.400,19
…/3628-1.400,19
…/3629-1.400,19
…/3630-1.400,19
…/3625-1.400,19
Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davalı alt işveren şirketin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlama sorumluluğu bulunduğu, kamu asıl işveren olan davacının alt işveren olan yüklenici davalıya rücu talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla her ne kadar icra dosyalarına işçi alacaklarının toplam 448.340,06-TL ödeme yapılmış ise de taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 448.339,76-TL’nin ödeme tarihlerinnden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
( Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/22286 Esas 2014/2147 Karar, 2013/23685 Esas 2014/5067 Karar; 2015/40097 Esas 2018/3016 Karar; sayılı ilamları ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/3992 Esas 2014/4794 Karar; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9000 Esas, 2014/7235 Karar; 2015/5859 Esas 2015/ 6854 Karar sayılı ilamları )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile; 20.220,00-TL alacağa ödeme tarihi olan 27/02/2018, 1.348,00-TL’nin alacağa ödeme tarihi olan 28/02/2018, 375.116,72-TL alacağa ödeme tarihi olan 08/06/2018, 29.252,00-TL’ye ödeme tarihi olan 12/06/2018 tarihinden, 22.403,04 TL’nin 06.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 30.626,08-TL harcın, peşin alınan 7.656,53-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.969,55-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcının ve 7.656,53-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 935,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 39.466,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır