Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2021/99 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/88 Esas
KARAR NO : 2021/99
DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı noter katibi …’ın … A.Ş’ne ait eski karar defterlerini istememesi sebebi ile sahte karar ile şirket dışından yetkili atandığına dair kararı onadığını, sahte karar ile yetkili kişinin sahte belgeler ile taşınmazı sattığını, bu şekilde yapılan satışın batıl olması sebebi ile tapu iptali ve tescil davası sonunda taşınmazın iade edilmek durumunda kalması sebebi ile davacının zararına sebebiyet verdiğini, davalı noterin Noterlik kanunun 162. maddesi gereğince, noterlerin katiplerin eylemlerinden sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin noterlerin zorunlu mesleki sorumluluk sigortasını yapan, poliçe kapsamında sorumlu olduğunu beyanla, fazlaya dair her türlü dava ve takip hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacının davalılardan kaynaklanan eylem sebebi ile doğrudan ve dolaylı zararı toplamı olan 10.203.305-TL’nin dava tarihinden itibaren asıl alacağa ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, banka dekontları ve mahkeme kararları ile davacının zararı açık olduğundan davalılar adına kayıtlı taşınmaz var ise 3. şahıslara devir ve temlikin önlenmesi için kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi E:2014/…, K:2014/… sayılı ilamı; “Davalı … şirketinin sorumluluğunun dayanağını oluşturan … Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nin özel şartlarına ilişkin 4.maddede 3.şahıslar tarafından Noterler aleyhine açılan davaların kaybedilmesi sonucunda tazminat ödenmesi halinde geçerlilik kazanacağı belirtilmiştir.Bu durumda, mahkemece; davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.”
Yargıtay … Hukuk Dairesi E:2017/… , K:2019/… sayılı ilamı; “Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … şirketinin sorumluluğunun dayanağını oluşturan … Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nin özel şartlarına ilişkin 4. maddede …. şahıslar tarafından Noterler aleyhine açılan davaların kaybedilmesi sonucunda tazminat ödenmesi halinde geçerlilik kazanacağı belirtilmiş olmakla davalıya husumet düşmeyeceği gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir”
Yargıtay … Hukuk Dairesi E:2014/ … , K:2014/… sayılı ilamı;”noter aleyhine açılan davaların kaybedilmesi sonucunda tazminat ödenmesi halinde sigortacının sorumluluğunun başlayacağı belirlenmiştir. O halde mahkemece sigorta şirketi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde olup, bu gerekçeler ile asıl dosyadaki davalı sigorta şirketi açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tefrik ile işbu esasa kaydedilen dosya açısında ise;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Tefrik ile işbu esasa kaydedilen dosyada dava konusu noterin ve noterlik çalışanın sorumluluğundan kaynaklanmakta olup, iş bu dava ne mutlak ticari dava olup ne de nispi ticari dava niteliğindedir.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”