Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/822 E. 2022/527 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/822 Esas
KARAR NO : 2022/527
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta nezdinde Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve boruların davalılar tarafından hasara uğradığını ve bu nedenle müvekkilinin 27/01/2017 tarihinde 4.080,39 USD hasar tazminatı ödediğini, davalılardan … firması tarafından 975 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle ödenen miktar tazminat taleplerinden tenzil edilerek 3.800,77 USD’lik talepte bulunduklarını, sigortalı emtianın hasara uğramasından sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderildiğini, davalı tarafın rücu mektuplarına olumsuz yanıt verdiğini ve borcun ödenmediğini, sigortalılarına ödediği tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili imkanı bulunduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kendisine gönderilen tebligat ile davalı olarak gösterildiğini fakat konuyla alakalı hiçbir ilişiği, yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığını, sadece diğer davalı … İnşaat’ta işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, tutanaktaki imzanın kendisine ait olmadığını davayla alakası olmadığını beyan etmiştir.
İnşaat Mühendisi bilirkişinin 05/01/2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu hasarın; işveren sıfatıyla … namına, Yüklenici – … İnşaat tarafından yapılan kanal bağlantı çalışmaları sırasında meydana geldiği ve meydana gelen hasar sorumluluğunun, Yüklenici – … İnşaatın da kabulünde bulunduğunu, rücu yazısı ile 975,25 TL tutarında kısmi ödeme yaptığını, meydana gelen hasardan; hangi davalının kusurlu bulunduğu veya her bir davalının, hangi oranlarda kusurlu olabileceği hususunun takdirinin mahkemeye ait bulunduğunu, dava konusu hasarın, toplam 41.40 TL (2 adet PE manşonu, 12.36 TL 4+1 m PE 63 mm düz boru, 29.04 TL) tutarındaki malzeme harcaması ile ve tamamen dava dışı …’ ın; personel ve araçları ile giderildiği, ayrıca mahkemeye ait olmak üzere dava konusu hasarın onarımı esnasında ve vana kapatıldıktan sonra ise onarıma başlayabilmek için borulardan toplam 933.85 TL tutarındaki gaz tahliyesi yapıldığı (dava dışı – … beyanları ile hesaplamasına ait söz konusu tutarın, kadri maruf bulunduğunu), anılan kalemlere ait toplam talebin ise 975,25 TL olduğu, ayrıca rücu yazısı üzerine ve 02.06.2017 tarihinde, Davalı – Yüklenici – … İnşaat tarafından davacı hesabına 975,25 TL tutarında ödeme yapıldığını, iş bu davada mükerrer olarak …, birlikte, söz konusu 2 ayrı hasar kalemi bakımından, davanın konusuz kaldığı, Davacı tarafından; Personel Giderleri adı altında 245.42 TL, Araç Giderleri adı altında 33.15 TL ve Sayaç Açma Kapama Bedeli adı altında ise 11.102 TL olmak üzere, toplam 11.380,57TL tutarında tazminat talep edildiğini, içerikleri itibariyle anılan hasar kalemleri toplam tutarı olan 11.380,57-TL nin; talep edilip edilemeyeceği hususunun takdirinin mahkemeye ait bulunduğunu, davacının faiz talebi ve yabancı para cinsinden tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususu ile tarafların sair hususlardaki taleplerinin takdirinin mahkemeye ait bulunduğunu, değerlendirilmesi ve hesaplanması talep edilen sair hususların ise görev ve uzmanlık alanı dışında hukuki yorum ve değerlendirmeler gerektirmesi nedeniyle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere; anılan konularda değerlendirme ve hesaplama yapamayacağı kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişinin 07/10/2021 tarihli raporunda özetle; hasarın davalı … Tic. A.Ş firmasının bölgede yaptığı kazı çalışmasından kaynaklandığını, meydana gelen hasar ile davalı şirketin eylemleri arasında illiyet bağının bulunduğunu, … AŞ tarafından hazırlanan 01.08.2016 tarihli Hasar Onarım Gider Belgesi incelendiğinde; hasarın kapsamı ile uyumlu olduğu ve işçilik ve araç giderleri dahil toplam bedelin kadri maruf olduğunu, olayın oluş şeklini değerlendirildiği zaman davalı … Tic. A.Ş ‘nin kusurlu olduğu ancak davalı … Genel Müdürlüğü ve davalı … …’ın kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunmadığını, hat üzerinde oluşan doğalgaz kaçağı değerlendirildiğinde, arızanın yapılabilmesi için ana vanaların kapatılması gerektiğini, bunun yanı sıra abonelerin doğalgaz sayaçlarının tek tek kontrol edilmesi gerekebileceği değerlendirildiğinden sayaç açma kapama bedelinin … tarafından alınabileceğini, abone sayısına göre toplam hasar bedeli içerisindeki sayaç açma kapama bedelinin 793 Adet × 14 TL = 11.102 TL olduğunu, hasar bedeli incelendiğinde; …’ın kendi teknisyenleri ve araçları ile arıza onarımına müdahale ettiğini, özel olarak işçi tutup çalıştırma gibi bir durumun olmadığını, işçilik ve araç giderleri dahil toplam hasar bedelinin 12.355,82 TL olduğunu, işçilik ve araç giderlerinin 278,57 TL olduğunu, işçilik ve araç giderleri hariç toplam hasar bedelinin 12.077,25 TL (12.355,82 TL – 278,57 TL) olduğunu belirtmiştir.
… Sigorta’nın hasar dosyasının incelenmesinde; 06.06.2016-31.07.2016 arası muhtelif tarihler olarak belirtilen hasar tarihinde 3. şahısların verdiği zarar nedeniyle servis kutuları, servis dağıtım hatları ve doğalgaz sayaçları, regülatör hasarı nedeniyle alınan ekspertiz raporunda 63.109,27-USD tazminat tutarı belirlendiği, poliçedeki sigorta bedelinin 1.366.621.194,00-USD olduğu, poliçe vadesinin 01.02.2016-01.02.2017 tarihlerini kapsadığı, … tarafından …’a … Bankası aracılığıyla 18/04/2017 tarihinde 374.600,33-USD ödeme yapıldığı, ibranamenin tetkikinde 63.109,27-USD hasar bedeline ilişkin sigorta tazminatı alındığının ibra edildiği görülmüştür.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi davalı …, … İnşaat ve … … aleyhine sigortacısı olduğu dava dışı …’a ait servis kutu ve borularının hasar görmesine ilişkin yapılan ödemenin haksız fiile dayalı sorumluluk nedeniyle rücuan tazminini talep etmektedir.
…’ın 21.07.2016 hasar tarihli tutanağında … mah … Sokak no: … adresinde ihbar üzerine gelen ekiplerce … kanal bağlantı çalışması sonucu … hattına hasar verildiği ve gaz çıkışı olduğu, … nolu vana kapatılarak gaz çıkışının durdurulduğuna ilişkin tutanak tutulduğu görülmüştür.
Mahkememiz 2017/… Esas sayılı dosyasının 27/12/2021 tarihli duruşmasında ”Davanın davalı … … yönünden yapılacak olan imza incelemesi ve usul ekonomisi esas alınarak tefrikine” karar verilerek, dosyanın mahkememizin 2021/… Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla sadece davalı gerçek şahıs yönünden davaya devam edilmektedir.
Davacı sigorta şirketi, davalı gerçek şahsın esas dava dosyasında davalı konumunda olan … adlı şirketin çalışanı ve 21/07/2016 tarihli hasar tespit tutanağında hasara neden olan kişi olarak kaydedilmesine dayanarak sorumluluğuna gitmek istemektedir.
Davacı yanca davalı gerçek şahsın zarara sebep olduğuna dair ileri sürülen tek iddia ve delil bahsi geçen tutanaktan kaynaklanmaktadır. Söz konusu tutanakta davalı gerçek şahsın kusurlu eylemine dair herhangi bir belirleme bulunmamaktadır. Davalı gerçek şahıs kendisine yetkili olarak telefonla ulaşıldığını olay yerinde orada bulunmadığını, hasara sebep olmadığını savunmuştur. Mahkememizce davalı gerçek şahıs yönünden imzası inkar edilen 21/07/2016 tarihli hasar tespit tutanağındaki imzanın incelenmesine karar verilmiş ve ara karar kurulmuş ise de imzanın davalı yanca atıldığına dair kesin tespit bulunması ihtimalinde dahi bu tespitin davalı gerçek şahsın olay yerinde bulunduğuna veya dava dışı sigortalı aleyhine gerçekleştirilen haksız eylemlere dahiliyetinin bulunduğuna işaret etmeyeceği, davacı yanın bu kapsamda somut bir iddiasının da bulunmadığı, imza incelemesinin dosyaya yenilik katmayacağı anlaşılmıştır.
Dosyanın tefrikinden önce davalı … ile diğer davalı … arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı …’nin diğer davalı yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla … ile … arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır.
Haksız fiilden sorumluluk için hukuka aykırı, kusurlu davranış ile aralarında illiyet bağı bulunacak şekilde zarara sebep olmak gerekecektir. Ne var ki davalı gerçek şahsa doğrudan izafe edilen bir eylem bulunmamakla birlikte davacının tek iddiası bu kişinin orada çalışma yapan şirketin çalışanı olması ve tutanaktaki imzanın sahibi olması üzerinedir. İlgili tutanağı düzenleyen mümziilerin bilgi ve görgülerine davacı tarafça tanık deliline dayanılmamış olup davalı gerçek şahsın kusurlu davranışının varlığı, niteliği ve sübutu noktasında delil bulunmadığından kusurluluğu tespit edilemeyen davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70-TL maktu harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra re’sen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.26/09/2022

Katip … Hakim …