Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/814 E. 2023/325 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/814 Esas
KARAR NO : 2023/325
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … Ticaret AŞ.’nin hissedarı olduğunu, ayrıca, 02.07.2018 tarihinde yapılan Genel Kurulda Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiğini, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Genel Kurul yapılamadığından, görevini devredemediğini, ancak gerek yaşı gerekse pandemi nedeniyle bu görevi yerine getiremediğinden bahisle Aralık 2020 ayı içinde istifa ettiğini, 2018 yılı, 2019 yılı ve 2020 yılı hesaplarına ilişkin yönetim kurulunun ibraları hususunda yapılması gereken olağan genel kurulu, şirketin yönetim kurulunda bulunan üyelerin aralarındaki husumet nedeniyle zamanında yapılmadığını, yönetim kurulunda bulunan, diğer şirket ortaklarının, şirkete zarar verdiğini, şirket sermayesinin şahsi ihtiyaçlar için kullanıldığına yönelik bazı şüphe yaratan faturaların bulunduğunu, çekilen kredilerin harcanmasında ve kullanılmasında açıklanmayan hesap hareketlerinin bulunduğunu, bazı evraklarda müvekkili adına habersiz imza atılmış olduğunu, şirket sermayesinden alınan borçların uzun zamandır kapatılmayarak şirketin zarara uğratıldığı gibi usulsüz tasarrufları mevcut olduğuna yönelik bazı tespitlerinin bulunduğunu, … AŞ. Yönetim Kurulu’na, TTK’nun 410’ncu maddesi uyarınca Genel Kurulu toplantıya çağrılması ve Gündeme TTK’nun 438/1’nci maddesi uyarınca “özel denetim yapılması” maddesinin konulması yönünde … Noterliğini 09.06.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili adına yapmış oldukları ihtara rağmen uzunca süre yine de genel kurulun toplanmadığını, Genel Kurulun 23.03.2021 tarihinde çağrılı olarak toplandığını, müvekkili yerine vekil olarak atadığı … ‘un müvekkili temsilen toplantıya katıldığını, müvekkilinin şirket hesaplarında şaibeli işlemler olduğunu düşündüğünden 2018 ve 2019 yılı hesaplarının özel denetimden geçmesini talepli ihtarnameyi yönetim kuruluna gönderdiğini, ancak bu konuda bir karar verilmediğini, 23.03.2021 tarihinde yapılan dava konusu Genel Kurulda hesaplarının ibra edilmesi gündeme alındığını ve 2018,2019 ve 2020 yıllarına ait faaliyet raporu okunmuş ise de bu yıllara ait denetim raporları olmadığından bahisle okunmadığını, hesapların özel denetime tabi tutulmasını isteyen müvekkili, normal denetimin de yapılmaması nedeniyle finansal tablolara itiraz ettiğini, Yönetim Kurulunun ibra edilmediğini, müvekkili ile birlikte … ve Hazım … tarafından da yönetim kurulu ibra edilmediğini, ayrıca, Genel Kurul Gündeminde olan Bağımsız Özel Denetim yoluyla şirket hesaplarının denetlenmesi yönündeki talep oy çokluğu ile reddedildiğini, Genel Kurul Gündeminde şirketin faaliyetine son verilmesi hususunun görüşülmesi bulunmasına rağmen bakanlık temsilcisinin çağrılmadığını, özel denetim yapılması hususunda da ayrıca … Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığını, bu nedenlerle davanın kabul edilerek, …nin 23.03.2021 tarihli Genel Kurulunun iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmamış olduğu görüldüğünden, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, Türk Ticaret Kanunu’na göre her faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içerisinde yapılması gereken olağan genel kurul toplantıları 2018, 2019 ve 2020 yıllarında içerisinde yönetim kurulu üyelerinin yaşları, sağlık problemleri, pandemi koşulları ve aralarında yaşanan anlaşmazlıklar sebepleriyle vaktinde gerçekleştirilemediğin, temsilci … ‘un vekaletnamede eksiklik bulunmasına rağmen toplantıya katılmış olması, toplantıda hazır bulunma şartının yerine getirilmemiş olduğu anlamına gelecek olup davacının işbu davayı ikame etmesi mümkün olmadığını,
Davacı ile Av. … arasında düzenlenen 24.12.2001 tarihli vekaletnamede ise, pay sahibinin pay adedi belirtilmediği bu durumda 24.12.2001 tarihli vekaletname, anılan Yönetmeliğin 21 ve 23’üncü maddeleri uyarınca geçersizdir ve bakanlık komiserince bu gerekçe ile Av. …’in toplantıya kabul edilmemesi doğru olup o halde davacı, ortağı bulunduğu şirketin genel kuruluna, usulüne uygun yapılan çağrıya karşın, kendi kusuru nedeniyle katılamamış durumda olmakla dolayısıyla genel kurulda alınan kararların iptalini isteyemeyeceğini,
Türk Ticaret Kanunu’nun 446. maddesinin 1. fıkrası ile tasarlanmış ve iptal davasının ikame edilebilmesi bakımından dava şartı niteliğinde olan “toplantıda hazır bulunma” ve “muhalefeti toplantı tutanağına şerh ettirme” hususlarının davacı tarafından sağlanmamış olduğunu, Dava şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu, 10/04/2023 tarihli dilekçesiyle, açmış olduğu davasından tüm taleplerinden kayıtsız ve şartsız feragat ettiğini bildirmiştir.
Davadan feragat …K. nun 307.ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
…K. nun 309.maddesi hükmüne uygun olarak davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu, öninceleme duruşması yapıldıktan sonra feragat edildiği görülmüştür. Bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 119,93-TL harcın (ilam harcının 2/3), peşin alınan 59,30-TL’den mahsubu ile bakiye 60,63-TL ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 116,30-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6.maddeye göre hesaplanan 9.200,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen tarafara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”