Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/80 E. 2022/88 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/80 Esas
KARAR NO:2022/88

DAVA:İtirazın İptali (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/02/2021
KARAR TARİHİ:16/02/2022

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, dava dışı İş… A.Ş.’nin … 16. Noterliğinin 28/12/2018 tarih ve … yevmiye nolu temlikname ile davalılardan olan alacaklarını müvekkile temlik ettiğini, temlik eden şirket ile … … A.Ş. arasında … 16. Noterliğinin 09/06/2004 tarih ve … yevmiye no.lu evraklı ile 6361 sayılı… sözleşmesi kapsamında davalılar …-…’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, … 3. Noterliği’nin 19/07/2006 tarih ve … yevmiye no.lu evraklı ile ikinci bir sözleşme daha imzalandığını, temlik eden şirketçe malların satın alınıp… yoluyla dava dışı şirkete teslim edildiğini, davalı asıl borçlunun kira borçlarını vadesinde ödemediği için temerrüde düştüğünü, bunun üzerine ihtarname keşide edildiğini, bu 60 gün içinde geciken bakiye 24.559,29 TL kira borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67. maddesi gereğince iptali ile asgari % 20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, müvekkilini davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … … vekili de, takibe yasal süresinde itiraz ettiklerini, yürütülen faizinin yasaya uygun olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, dava dışı… şirketinden temlik alınan ödenmeyen bakiye kira alacağının alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemidir.
İtirazın iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü süre itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağından, icra dosyasında itirazların alacaklıya tebliğine ilişkin belge bulunmadığı anlaşıldığından iş bu itirazın iptali davasının süresinde açılmış olduğunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Dava dışı… şirketi ile dava dışı asıl borçlu ve davalı kefiller arasındaki 09/06/2004 tarihli… sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’da ön görülen kefalete ilişkin şekli şartları taşıdığı anlaşılmaktadır. Davalı … vekili TBK’nın 598. maddesi uyarınca kefaletin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını savunmuşsa da, 818 sayılı mülga BK zamanında böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Kefalete ilişkin 10 yıllık süre 6098 sayılı yasa ile yeni getirilmiştir. Dosyada mübrez bilgi ve belgeler uyarınca kısmi ödemeler yapılması nedeniyle 818 sayılı BK’nın 133. (TBK md. 154) maddesi gereğince yapılan kısmi ödemeler zamanaşımını keseceği gibi asıl borçlu tarafından yapılan bir kısım ödemeler nedeniyle kefiller yönünden de zamanaşımı kesilmiş olacaktır. Gerçekten de Türkiye İş Bankasından gelen cevabı yazı uyarınca 13/12/2012 tarihinde … tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle zamanaşımı savunması yerinde görülmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmesi kapsamında düzenlenen ödeme planı tarafların kabulündedir. Geciken ve vadesi geçen 09/07/2006 tarihinde kat edilen bakiye kira borcu nedeniyle noterden ihtarname gönderildiği, 6361 Sayılı Kanunun 33. maddesi gereğince 60 günlük süre verildiği, ancak dava dışı asıl borçluya çıkartılan tebligatın bila ikmal döndüğü anlaşılmaktadır. Lakin sözleşmenin 12. maddesi uyarınca finansal kiracının yasal ikametgah taahhüdünde bulunduğu anlaşıldığından, adres değişikliği de bildirilmediğinden bu ihtarname tebliğinin yapılmış sayılması gerekmektedir. Davalı kefillere ise ihtarnamenin 25/03/2013 tarihinde tebliği edildiği anlaşılmaktadır. Verilen süre içerisinde kira borçları ödenmediğinden sözleşmenin tek yanlı olarak fesh edildiği anlaşılmaktadır.
Alacağını temlik eden dava dışı… şirketinin muavin defter kayıtlarındaki hesap hareketleri incelendiğinde 2013 yılından 2014 yılına ve 2015 yılına devreden bakiye alacak miktarının 18.068,93 TL olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 16. maddesinde HUMK 287. (HMK md. 193) maddesine uygun olarak delil sözleşmesi düzenlendiği anlaşıldığından dava dışı… şirketindeki muavin kayıtlarının alacağın varlığı yönünden delil teşkil edecektir. Dolayısıyla bu noktadan sonra bakiye borcun ödendiği yönündeki ispat külfeti davalı kefiller üzerinde olacaktır. Ne var ki davalı kefiller defterde gözüken bakiye borcu ödediklerine ilişkin HMK’nın 200 ve devamı maddeleri gereğince yazılı delil sunabilmiş değillerdir.
Faiz oranları yönünden sözleşmenin 11. maddesinin d/i-ii bentlerinde öngörülen hükümlere uygun olarak faiz talebinde bulunulduğu, ticari nitelikli iş bu… sözleşmesindeki faiz hükümleri tarafları bağlayacağından davalı Yusuf … vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir. Raporda döviz cinsinden yıllık % 20 oranında faiz işletebileceği değerlendirilmiş ise de kat tarihinde ki kura göre TL üzerinden alacağın talep edildiği ve defterlerde TL olarak kaydedildiği anlaşıldığından sözleşmeye uygun olarak % 50 yıllık temerrüt faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak, yapılan defter incelemesi sonucu tespit edilen 18.068,93 TL bakiye alacak tutarı yönünden aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; takibin 18.068,93 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için takibin devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 icra inkar tazminatı 3.613,78 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.257,41-TL harçtan peşin alınan 575,93-TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.681,48-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 6.999,14-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarf edilen, 643,73 TL harç gideri 111,00-TL posta masrafı, 700,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.454,73 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce hazineden sarf edilmiş bulunan 1.360,00-TL’den ibaret arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …