Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/771 E. 2023/62 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/771 Esas
KARAR NO : 2023/62
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine davalı tarafından ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğunu, icra takibine konu alacaklarının hiçbir hukuki dayanaklarının olmadığını, müvekkillerinin böyle bir borcunun bulunmadığını, davaya konu icra takibinin 20.01.2020 keşide tarihli, … seri numaralı çekin dayanak gösterilerek … Ltd. Şti. tarafından başlatıldığını ancak çekte davalının cirosunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıkça iptal edildiğini, cirosu iptal edilen hamilin yetkisiz hale geleceği için çeke dayalı herhangi bir talepte bulunamayacağını, takibe konu çekin şirket cirosu iptal edildikten sonra … … isimli şahsa ciro edildiğini ve bu çekin … … tarafından bankaya ibraz edildiğini ancak icra takibinin … … tarafından yapılmadığını ve cirosu iptal edilen şirketin yaptığını, müvekkillerinin … … isimli şahısla herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, takibe konu çekte bulunan imzaların da müvekkillere ait olmadığını, haksız icra takibi nedeniyle müvekkillerinin kişilik haklarının zedelendiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takibe konu çekle ilgili müvekkili şirkete borçlu olduğunun ve bu borcun ödenmediği hususunun dosyaya sundukları deliller ile sabit olduğunu,müvekkili şirket ile davacı … şirketi arasında 05.09.2019 ve 26.09.2019 tarihli toplam 5 adet plastik enjeksiyon makinesinin satışı konusunda 2 adet makine satış sözleşmesi imzalandığını, davacının makinelerin satış bedeli olarak müvekkili şirkete 7 adet çek teslim ettiğini, davacı … Kalıp şirketinin verdiği çeklere şirket yetkilisi diğer davacı …’ın kefil olacağı yönünde
konulan hüküm uyarınca …’ın gerek takibe konu gerekse diğer 6 çeki ciro ederek müvekkili şirkete teslim ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeler uyarınca 5 adet plastik enjeksiyon makinesini davacı şirkete teslim ettiğini ve kurulumunu gerçekleştirdiğini, davacıların makineleri eksiksiz olarak teslim almalarına rağmen makineleri aldıkları gün kurulumunun yapıldığı adresten kaçırarak muvazaalı işlemlerle işbirliği içinde hareket ettikleri firmalara satışını gerçekleştirdiklerini, satış bedeli olarak verdikleri 7 adet çek bedelini de ödemediklerini ve çeklerin tamamının karşılıksız kaldığını, davacı tarafların çekteki cirosunun iptal edildiği hususuna dayalı olarak takibin iptali için … İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında itiraz olarak ileri sürdüğünü açılan davanın reddedildiğini, takibe konu çekin bankaya ibraz edildiğinde müvekkili şirketin cirosunun iptal edilmemiş şekilde bulunduğunu, ciro iptalinin müvekkili şirketin muhasebe servisinde çalışan deneyimsiz bir personeli tarafından çekin çalınma vb. bir durumda şirketin sorun yaşamaması düşüncesi ile gerçekleştirildiğini, takipteki son cironun müvekkili şirket çalışanı … …’a ait olduğunu, bu cironun şirket adına gerçekleştirilmiş olmakla tahsil cirosu niteliğinde olduğunu ve müvekkili şirketin yetkili hamil durumda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar aleyhine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasının UYAP suretinin, çeke ilişkin banka kayıtları, ticaret sicil kayıtları celp edilerek, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasından toplam 352.715,75-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın takipten sonra ikame edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte İİK 170/a maddesi kapsamında cirosu iptal edilen ve ciro zincirindeki kopukluk nedeniyle yetkili olmayan hamil davalı tarafından davacılar aleyhine takip yapılamayacağı, davalının alacaklı sıfatını haiz olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 26/09/2022 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince davacı gerçek şahıs ile davacı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi çıkartılmasına karar verilmiş ise de, celse arasında davacı vekilince 04/10/2022 tarihli dilekçe ile yargılamanın uzamasını engellemek için bu delillerinden vazgeçtiklerini bildirdikleri görüldüğü, mahkememizce bu sebeple davacı gerçek şahıs ve davacı şirket yetkilisine isticvap yapılmamıştır. Davacıların beyanı ile çekteki imzalara dair itirazlarından vazgeçtikleri anlaşılmıştır.
20/01/2020 keşide tarihli, 300.000,00-TL bedelli, 0241952 seri numaralı çekin, davaya konu … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu bu çekte, davacı … şirketinin lehtar/ciranta, dava dışı … Petrol ürünlerinin keşideci, davacı …’in ciranta olduğu, son cirantanın dava dışı … … olduğu, bu cirantanın önündeki cironun ise davalı şirket olup cirosunun iptal edildiği, dava dışı … … tarafından ibraz edilen çeke karşılıksız işlemi yapıldığı görülmüştür.
TTK.nın 778. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 681/1. maddesi uyarınca; “Her poliçe (bono) açıkça emre yazılı olmasa da ciro ve zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredilebilir.” Aynı Kanunun 686/1. maddesinde ise; “(1) Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” hükmü yer almaktadır.
Tedavülü sona erip ibraz edilen ve muhtelif cirolar görmüş senetlerde, cirantalar atlanmak suretiyle müracaat borçlularına başvurularak senet bedelinin tahsili ile ona iadesi mümkündür. Bu halde, senet üzerinde ayrıca yeniden geriye dönüş cirosunun bulunması gerekmez. Ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve senet elinde bulunan müracaat borçlusu, yetkili hamil olduğundan takip hakkı mevcuttur. Ancak, vadesi veya ibraz günü henüz gelmemiş, başka bir anlatımla ciro olanağı mevcut senetlerde cirantalar atlanmış ise, bu takdirde bu kişi yetkili hamil sayılmaz. (12.HD. 20/10/2011 tarih, 2011/3786-19608 E-K)
Takibe konu çek, davalı cirosunu içermekle birlikte şirketin cirosu çizilmek suretiyle iptal edilmiştir. Çizilmiş ciro yazılmamış hükmündedir. Diğer bir anlatımla iptal edilen ciro yokmuş gibi ciro silsilesinin değerlendirilmesi gerekir. İptal edilen cirodan sonra … …’a ait ciro, sonrasında muhatab bankaya ibraz yer almaktadır. Davalı şirkete yapılan cironun iptal edilmesi nedeniyle geriye dönüş cirosundan bahsedilemeyeceği gibi en son ciranta … …’un, cirosu iptal edilen şirket yetkilisi olması da bu sonucu doğurmaz. (Ankara BAM., 18.HD., 2021/834E., 2022/1666K.) Bu durumda takip alacaklısı davalı şirketin yetkili hamil olmadığı, cironun iptali nedeniyle davalı şirket tarafından temsilci vasıtasıyla çekin yeniden tedavüle çıkarıldığı kabul edilemeyeceğinden davacıların davalı alacaklıya bu çek kapsamında kambiyo senedine dayalı bir borçlarının bulunmadığı, çekin kambiyo vasfından dolayı şirket temsilcisinin hatalı işlemine dair savunmaya itibar edilemeyeceği anlaşılmakla menfi tespit istemi yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Menfi tespit kapsamında davalının davaya konu çeki, takibe koymasında haksız olduğu tespit edilmiş ise de İİK 72/5 maddesi kapsamında birlikte aranan kötüniyetli olma şartının yerine gelmediği, davalının açıkça kötüniyetli olduğunun davacılar tarafından ispat olunamadığı anlaşılmakla davacıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda manevi tazminatın gündeme gelmesi için davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıyan, davalıdan sadır kusurlu bir eylemin varlığı şarttır. Davacı yanca bu eylemin varlığı ve ne suretle kişilik haklarının ihlal edildiği bildirilmemiştir. Halihazırda salt davacıların mal varlığına yönelik bir takip başlatılmasından dolayı kişilik haklarının ihlal edildiğinden bahsedilemeyecektir. Bu kapsamda davacılara takipten dolayı ileri sürülen bir haksız ve orantısız eylemli haciz işleminin varlığından veya başkaca bir etkili eylemden bahsedilmediğine göre manevi tazminat şartları oluşmadığı kanaatiyle bu taleplerin de reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davacıların Menfi Tespit istemine yönelik davalarının Kabulü ile, davacıların …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında takibe konulan 300.000,00 TL bedelli, … seri numaralı takip dayanağı çekten dolayı davalı şirkete borçlu olmadıklarının Tespitine,
-Şartları bulunmadığından davacıların kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı Reddine,
2-Davacıların Manevi tazminat istemlerine yönelik davalarının ayrı ayrı Reddine,
3-Menfi tespit talepleri yönünden;
a-Alınması gereken 24.094,01-TL karar ve ilam harcından 6.023,51-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 18.070,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 6.023,51-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.082,81-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere olmak üzere toplam 145,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
d-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 52.380,21-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Manevi tazminat talepleri yönünden;
a-Davacı …’in talebi kapsamında alınması gereken 179,90-TL maktu harcın 341,55-TL peşin harçtan düşümü ile artan 161,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davacıya iadesine,
b-Davacı şirketin talebi kapsamında alınması gereken 179,90-TL maktu harcın 341,55-TL peşin harçtan düşümü ile artan 161,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davacıya iadesine,
c-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00’erTL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.360,00-TL’nin davanın kabul red oranı (%90) gözetilerek 1.224,00 TL’sinin davalıdan; 136,00 TL’sinin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.30/01/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza