Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/760 E. 2022/128 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/760 Esas
KARAR NO :2022/128

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/10/2020
KARAR TARİHİ:25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi yoluyla …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin ödeme emrine itiraz süresini kaçırması nedeniyle takip kesinleşmiş olduğunu. Takibin kesinleşmesi sonrasında menkul ve gayrimenkul varlıklarına icra takibi yapılarak haciz şerhi koyulması sonucunda haciz şerhi bulunan malvarlıklarının satılmasından endişelenen müvekkil, davalıya borcu olmamasına rağmen icra baskısı altında takip konusu alacağa ilişkin olarak 39.927,09 TL ödemeyi icra dosyasına yaptığını. Müvekkiline hukuka aykırı ve zorla ödeme yaptırıldığını, müvekkilinin 24.01.2014 tarihinde … İnş. San. Tic. A.Ş . İle arasında konut satım sözleşmesi imzaladığını, imzalanan konut satım sözleşmesindeki senet listesinden görüleceği üzere konut satım bedelinin parça parça ve farklı vade tarihlerinde ödeneceği hüküm altına alındığını, … İnş. San. Tic. A.Ş tarafından düzenlenen bu senetlerin bedellerinin ödemelerini müvekkilinin dava dışı … adlı şirkete eksiksiz olarak yapıldığını, … adlı şirketin, müvekkilinin bedelinin tamamını ödeyerek satın almış olduğunu, bu taşınmaza ilişkin borcu kalmadığına dair borcu yoktur belgesi verildiğini. Bu belge senetlerin eksiksiz olarak … adli şirkete ödendiğinin ispatı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin senet bedellerinin tümünü …’nın hesabına ödemiş olduğunu, bu ödemeyi yapmış olmasına rağmen …, müvekkilinin senetlerini … San. A.Ş ‘ye ciro etmiş ve … San. A.Ş. ise müvekkilimin zaten ödediği senedin bedelini kendisinden tekrar istemekte olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 72/7 maddesinde “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmü yer almakta olduğunu. Kanun maddesinde belirtildiği gibi müvekkilinin, borçlu olmadığı halde takibe itiraz etmemesi nedeniyle 39.927,09 TL’yi ödemek mecburiyetinde kalmış olduğunu. Müvekkilinin bu bedeli hem … hem de … San. Tic. A.Ş ödemesi neticesinde aynı bedel farklı iki tüzel kişiye ödendiğini, davalıya ödenen bedel ise mükerrer bir ödeme olup müvekkile geri iade edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davamızın kabülü ile müvekkilimizin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 39.927,09 TL’nin ödeme tarihi olan 22.07.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini mahkememizden arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından iddiaların iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, öncelikle davanın … şirketine ihbar edilmesi gerektiğini, söz konusu bono nedeni ile çıkan ihtilaflarda görevli mahkeme ticaret mahkemeleri olduğunu, davacı tarafında ikrar ettiği üzere; davacı ile … arasında konut satım sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözleşme uyarınca davacı tarafından …’ya senet verilmiş olduğunu ve bundan dolayı çıkan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, kambiyo senetlerinin soyut olup dava dışı … firmasına ödeme yapılmasının şahsi defi niteliğinde olduğunu, şahsi definin müvekkil şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün olmayarak davanın reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin … … yüksek miktarlarda alacağı bulunmakta olup müvekkil şirketin iyiniyetli hamil olduğuna hiçbir şüphe bulunmadığını, bu nedenlerle davacı tarafından açılan haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini mahkememizden arz ve talep etmiştir.
İş bu dava ilk olarak …. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, 28/09/2021 tarihlinde verilen görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edilerek yukarıda yazan esas sayısını aldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı yanın dava dış şirkete verip ödediği senedin haksız ciro edilmesi nedeniyle icra baskısı altında ödediği senetlerden dolayı borçlu olmadığı iddiası ile açılmış istirdat davasıdır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır.
Davacının senet bedellerinin tümünü …’nın hesabına ödemiş olduğunu, bu ödemeyi yapmış olmasına rağmen …, davacı senetlerini davalı … San. A.Ş ‘ye ciro etmiştir. Davalı … San. A.Ş. ise davacının ödediği senedin bedelini kendisinden tekrar istemekte olduğu iddiası ile bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanunu’nun 72/7 maddesinde “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmü uyarınca istirdat davasını açtığı anlaşılmaktadır. Kanun maddesinde belirtildiği gibi davacının, borçlu olmadığı halde takibe itiraz etmemesi nedeniyle 39.927,09 TL’yi ödemek mecburiyetinde kalmış olduğunu beyan etmektedir. Davacının bu bedeli hem … hem de … San. Tic. A.Ş ödemesi neticesinde aynı bedel farklı iki tüzel kişiye ödendiğini, davalıya ödenen bedel ise mükerrer bir ödeme olup davacının geri iade edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davamızın kabulü ile müvekkilimizin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 39.927,09-TL’nin ödeme tarihi olan 22.07.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmektedir.
Dava, icra takibine konu senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkememizce dava tarihi itibariyle davacının dava dışı şirkete verdiği senetin ödediğini iddia etmesine rağmen geri almadığı, 3. Şahsında iyi niyetli hamil olan davalıya bu senedi borçlarına mahsuben verdiği davacının kabulünde olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Kanıtlanamayan davanın reddine,
2-80,70-TL karar harcının peşin alınan 681,86-TL den mahsubu ile kalan 601,16-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır