Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2022/716 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/748 Esas
KARAR NO :2022/716

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/11/2021
KARAR TARİHİ:07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen 25/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı firma tarafından borçlu firmaya bir takım ürün satışı ve servis hizmetleri sağlanmış ise de borçlu firma tarafından sunulan hizmet ve satılan ürünlerin bedelleri ödenmediğini, davacı firma yangın söndürme ürün ve sistemleri konusunda üretim ve satış hizmetleri gerçekleştirdiğini, bu kapsamda davalı şahıs şirketine de çeşitli zamanlarda farklı hizmet ve ürün satışları gerçekleştirmiş ise de davalı tarafından taraflar arasındaki cari ilişkiye istinaden ödenmesi gereken 2.133,74-TL bakiye borç kötü niyetli olarak ödenmediğini, sunulan hizmet ve satılan ürünler dolayısıyla kesilen faturalar borçlu firmaya teslim edildiğini, borçlu firmadan ilgili faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borç kesinlik arz ettiğini, İstanbul … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile açılan takibe borçlu haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, ve takibin durdurulmasını sağladığını, davalının İstanbul … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve kötüniyetli itirazının iptalini, haksız itiraz nedeniyle takip durmuş olduğundan ve alacak mahiyeti itibariyle likit olduğundan davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç giderleri ve kanuni vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafına usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup davaya cevap vermeyerek tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1- İstanbul … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının Uyap sureti
2-BA/BS formları
3-Cari ilişkiye konu fatura suretleri
4-E-Defter Beratı, Berat (Defter Raporu)
5-Bilirkişi incelemesi
Bilirkişi tarafından düzenlenen 25/05/2022 tarihli Nihai raporda özetle; dosya mevcudu, davacı şirketin 2019,2020 ve 2021 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda davalı … inceleme günü olan 13/05/2022 günü saat 14:55’de mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, davacı … Yangın Söndürme İnşaat Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’nin icra takip tarihi olan 16/04/2021 tarihi itibariyle düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak davalı …’dan 2.091,26-TL tutarında cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı …’ın icra takip tarihi olan 16/04/2021 tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz talep edebileceğini, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğu bildirilmiştir.
İstanbul … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası uyap sisteminden dosyamız içerisine getirtilmiştir. Borçlu tarafından … icra dairesine hitaben yazılan dilekçede icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra takibinin 15/10/2021 tarihinde icra takibinin durdurulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 23 maddesinin yollaması ile ilgili maddede düzenlenen hükümler haricinde tacirler arasındaki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğuna yer vermiş olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 207 maddesi ise satıcıya malın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme edimini alıcıya ise kararlaştırdıkları ve veya belirlenebilir bedeli satıcıya ödeme edimini yüklemiştir. Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 18 maddesinin tacir olmanın gerekleri arasında ticari defter tutma yükümlüğünü getirmiş aynı kanunun 64 maddesi tacirin defter tutma zorunluluğunu düzenlemiş 83 maddesi ise hukuki uyuşmazlıklarda mahkemenin defterlerin ibrazına karar verebileceğine yer vermiş ve Hukuk Muhakemeleri Kanununa atıf yapmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 222 maddesinin 2 fıkrası gereğince Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. 3 fıkrasında ise İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğini düzenlemiştir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı ve 4 fıkra da ise Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olabileceğini düzenlemiştir.
Uyuşmazlık konusunun Taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan ilişki nedeni ile davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği faturalara dayanarak başlatmış olduğu takipten kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı görüldü.
Somut olayda,… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve davacı alacaklı ile davalı borçlu şirket arasındaki BA VE BS formlarının ilgili İkitelli vergi dairesinden celp edilmiş,davacının davalı borçluya düzenlemiş olduğu faturaların dosya içerisinde sunulduğu görülmüştür. Davacının ticari satımdan kaynaklı alacakları için davalı hakkında takip başlattığı, davalı borçlunun takibe itirazı neticesinde takibin durduğu davacı alacaklının bir yıllık hak düşürücü sürede davasını açtığı, dava şartı olan ara buluculuk anlaşmazlık tutanağının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari satıştan kaynaklı davacı alacaklının açık hesap gereği düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle davalı borçlunun davacı alacaklıya borcunun bulunup bulunmadığı, alacaklının takip talebindeki talepleri ile örtüşüp örtüşmediğinin tespiti için dosya, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ve delil listesi ibraz etmediği ve ticari defterlerini dosya sunmadığı görülmüş, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturaları, celp edilen BA/BS formları ile fatura tarihleri itibari ile cari hesap çalışılan yıllara ait davacı defterleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde hazırlanarak dosyaya sunulan 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık olduğu, tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalarındaki hususlarının gözetildiği ve mevcut hali ile hüküm kurmaya elverişli olduğu ve kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile mahkemece alınmış olan bilirkişi ruporu ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında açık hesap şeklinde ticari satım sözleşmesi kurulduğu ve taraflar arasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının yerine getirdiği edimlerini karşılığında davalı borçluya fatura düzenlediği, davacı alacaklı şirketin açık hesap şeklindeki faturalardan davalı taraftan 2.133,74 TL alacaklı olduğu, davacı takip öncesinde temerrüt faizi talebinde bulunmadığı, takip miktarı ile bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkan alacağın örtüştüğü, takip ile birlikte davalı borçlunun temerrüte düşmesi nedeni ile tacir olan davacı alacaklı şirketin ticari avans faizi üzerinden temerrüt faizi talep edebileceği görülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı şirketin takip talebinde belirtiği alacak kalemleri yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; davanın kabulü ile,Dava konusu asıl alacağın niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir alacak niteliği taşıdığı görülmekle, şartları taşıdığından davacının icra inkar tazminatının da kabulü ile, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesinde ayrıntısı ile açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının iptaline, takibin 2.133,74 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,
2-Asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 426,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar ve ilam harcı 145,75-TL nin peşin alınan 59,30-TL den düşümü ile kalan 86,45-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 118,60-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.147,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.133,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır