Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/713 E. 2023/63 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/713 Esas
KARAR NO : 2023/63
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında kargo taşınması için sözleşme akdedildiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete cari hesap borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketi cari hesap borcunu yerine getirmesi için defalarca ihtar etmesine rağmen davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davaya ve icra takibine konu alacağın likit olup davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının UYAP suretinin ve vergi dairesinden gönderilen BA-BS formlarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasında cari hesaba dayalı alacaktan kaynaklanan 4.332,38-TL asıl alacak takip yapıldığı, ödeme emrinin 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09/04/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 16/09/2022 tarihli raporunda özetle; Davacının ticari defterlerinin incelemesi neticesinde, davalının, takip tarihi itibariyle davacıya 4.332,38-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalının ticari defterlerinin Sayın Mahkemeniz nezdinde yapılan incelemeye sunulmadığı; davalı tarafından yerinde inceleme de talep edilmediğinden, davalının ticari defterlerinin incelenemediği; davacının, taraflar arasında ticari ilişki olduğuna dair taraflar arasında akdedilen 22/09/2014 tarihli taşıma sözleşmesini ve ayrıca takip konusu cari hesap alacağına dayanak 5 adet faturayı dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu; Dosya mevcudu itibariyle, sunulan faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği yönünden herhangi bir tespit yapılamadığı; Sayın Mahkemenizce davalıya ait BA-BS formları da celp edilmiş olmakla birlikte, davacının alacağına dayanak olarak sunduğu faturaların tutarları beyan sınırının (aylık KDV hariç 5.000,00TL’nin) altında kaldığından BA-BS formlarıyla beyan edilmeyeceği; bu haliyle de söz konusu BA-BS formlarının incelenmesine gerek kalmadığı; yapılan tespitler neticesinde, davacının ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi halinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.332,38TL alacaklı olduğunun kabul edileceği (huzurdaki davaya konu takipte de bu tutarın talep edildiği) hususunun değerlendirmesi ve takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu; huzurdaki davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmediği; taraflar tacir olup, alacak da borçlunun ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, Mahkemece sabit görülecek borç (asıl alacak) miktarına takip tarihinden itibaren 3095 s.K.nun 2/2.maddesi uyarınca ticari faiz (avans faizi) işletilebileceği, tutulması zorunlu defterler ve defter tasdiklerine ilişkin olarak, davacı şirketin 2019-2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan 2019-2020 ve 2021 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki fatura alacağına ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması sonucu açılan açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cari hesap TTK 89 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin yazılılık şartı geçerlilik şartı olarak düzenlenmiştir.Taraflar arasında yasal şekilde aranan bir cari hesap ilişkisi bulunmamaktadır. Ancak zamana yayılı olacak şekilde ticari ilişki bulunmaktadır. Bu durumda incelenen ticari defterlerden de anlaşıldığı üzere aralarında ticari ilişki bulunduğu ve alacak ile borçları açık cari hesap ile takip ettikleri anlaşılmıştır. Davacının doğrudan TTK 89 ve devamında düzenlenen cari hesap sözleşmesinden yazılı geçerlilik şartına aykırılıktan yaralanamayacağı açık ise de ticari defter kayıtlarından alacağını ispat etmesi mümkün olacaktır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, davalı tarafça davaya süresinde cevap verilmediği, mahkememizce ön inceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verilerek dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, taraflara usulüne uygun ihtaratların yapıldığı, incelemenin davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden yapıldığı, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, bu durumda HMK 222/3 maddesi uyarınca bir tarafın ticari defterlerinin hükme esas alınabileceğinin düzenlendiği, mahkememizce tarafların ilişki dönemine ilişkin tüm dönemi kapsar şekilde BA-BS formlarının celp edildiği, mahkememizce aldırılan ve hükme esas olan bilirkişi raporu ile, davacı şirketin 2019-2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacı ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının, takip tarihi itibariyle davacıya 4.332,38-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. maddesi ile, ”Taraflar arasında iş bu sözleşmeden yada iş bu sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek uyuşmazlıklarda GÖNDEREN ve … KARGO’nun yasal defter ve kayıtları ile sözleşme kapsamında bahsi geçen belgeler ve bilgisayar kayıtları kesin ve münhasıran delil olacaktır.” denildiği, bu suretle taraflar arasında münhasır delil sözleşmesinin bulunduğu, ticari defter ve kayıtlara dair münhasır delilin davacının iddiasını ispata elverişli olduğu, davacı yanın kargo alındı belgeleri ile de iddiasını belgelediği, 30/01/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.332,38-TL alacağının bulunduğu, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu edilen alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 866,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 295,94-TL karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 236,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 751,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.332,38-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/01/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza