Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/535 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2022/535 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … Şubesi ile … Tic. Ltdi Şti. Arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmelere … … müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, borçlunun aldığı kredilerini ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlular tarafından takibe itiraz edildiğini, anılan takibin itiraz edilen miktar bakımından durduğunu, davalı borçluların borcun faizine ve ferilerine yönelik itirazları yerinde olmadığını, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine yönelik tüm itirazların iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup davaya cevap vermeyerek tüm iddiaları inkar etmiş sayılmışlardır.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esaslı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde … Bankası tarafından, borçlular … Ticaret Limited Şirketi, … … aleyhine; 91.561,11-TL asıl alacağa 625,83-TL işlemiş %39 temerrüt faizi ve 31,29-TL % 5 BSMV toplamı ile 1.333,08- TL ihtarname masrafı ile birlikte toplam 93.551,31-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin … …’na ile … Ticaret Limited Şirketi’ne tebliği edildiği, borçlu … Ticaret Limited Şirketi vekili süresi içerisinde borçlular adına borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişisinin 20/07/2022 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; davalı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti. Firmasının sorumluluk bedelinin toplam 91.926,95-TL alacaklı olduğunu, davacının toplam 93.551,32-TL olan alacak talebinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığını, davacı bankasının 01/08/2019 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. firmasından toplam 90.408,76-TL olan asıl alacak, 176,30 TL faiz, ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceğini, davalı kefil … …’nun sorumluluk bedeli toplam 90.862,36-TL alacaklı olduğunu, davacının toplam 93.551,32-TL olan alacak talebinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığını, davacı bankanın 01/08/2019 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar dava kefil … …’ndan toplam 88.872,16-TL olan alacak üzerinden %23,40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceğini belirtmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Bu madde hükmüne göre,kefil yönünden alacağın muaccel olması için kat ihtarının borçluya tebliği gerekiyor ise de kat ihtarının kefile tebliğ şartı bulunmamaktadır. Ancak kefile yapılacak tebliğ,kefil hakkında temerrüt faizi uygulanması için değerlendirilir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; ” …Beri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise; “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü düzenlenmiştir. Aynı yasanın 584/2.maddesi gereğince kefilin sorumluluğun artmasına ilişkin değişiklik içinde eş rızası aranacaktır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava; Genel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kredi tutarlarının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka defterleri usulüne uygun tutulmuş olup, sahibinin lehine delil olarak kullanılabilecek niteliği taşımaktadır.
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. Davalı kefil açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması, kefaletin türü, sorumlu olunacak azami kefalet limiti, kefaletin tarihi ve yasada şartların bizzat kefillerin kendi el yazıları ile yazılmış olduğu kefalette bulunduğu, tüm bunlara göre geçerli bir kefalet akdinin kurulmuş olduğu, TBK’nun 598/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler yasal değişiklik tarihi 28.03.2013’den sonra akdedilmiş olması nedeniyle, davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek olmadığı kanısına varılmıştır.
TBK’nun 589 ve 590. maddesine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.
Kefilin sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumludur.
26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Kefiller kendi temerrüdünün sonuçlarından ;kefalet limiti ile sınırlı olarak asıl borçlunun temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Başka bir anlatımla kefiller kefalet limitini aşmamak kaydıyla en fazla asıl borçlunun borcu kadar sorumlu olacaklardır.
Davacı banka ile davalı … Limited Şirketi arasında 05/09/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan … …’nun sözleşmeyi 500.000,00 TL limit için müteselsil kefil olarak imzaladığı, Kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583. maddesinde düzenlen şekil şartlarına uygun kurulduğu, anılan genel kredi sözleşmes kapsamında davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esaslı dosyasında 91.561,11-TL asıl alacak, 625,83-TL işlemiş temerrüt faizi, 31,29-TL BSMV, 1.333,08- TL ihtarname masrafı ile toplam 93.551,31-TL için icra takibi yapıldığı, borçlu davalıların borca itiraz ettikleri, genel kredi sözleşmesi kapsamında borcu miktarının tespiti amacıyla bankacı bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davalı … Limited Şirketi’nin 90.408,76 TL asıl alacak, 176,30 TL işlemiş faiz, 8,81 TL BSMV ve 1.333,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 91.926,95 TL borçlu olduğu, davalı kefil … …’nun anılan borcun 88.872,16 TL asıl alacak, 625,83 TL işlemiş faiz, 31,29 TL BSMV ve 1.333,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 90.862,36 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun denetime açık ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından tahsilde tekerrür olmamak şartıyla …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptali ile; İcra takibinin … … Limited Şirketi yönünden, 90.408,76 TL asıl alacak, 176,30 TL işlemiş faiz, 8,81 TL BSMV, 1.333,08 TL masraf olmak üzere toplam 91.926,95 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, İcra takibinin … … yönünden 88.872,16 TL asıl alacak, 625,83 TL işlemiş faiz, 31,29 TL BSMV, 1.333,08 TL masraf olmak üzere toplam 90.862,36 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalıların sorumlu oldukları bedellerin ayrı ayrı alınması gerekli bedeller olmayıp tahsilde tekerrür olmamak şartıyla sorumlu oldukları, icra dosyasında takibin, takip talebinde belirtilen bedel üzerinden borçluların müteselsilen sorumlu olmalarına yönelik başlatıldığı, nitekim mahkememizin kararında tek alacak için davalıların farklı miktarlar ile sorumlu olmaları sebebiyle icra inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere alınmasına karar verilmiştir.
Asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının 18.081,75 TL’sinin davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’den, 17.774,43 TL’sinin davalı … …’dan (tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1- Davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptali ile;
a-İcra takibinin … Ticaret Limited Şirketi yönünden 90.408,76 TL asıl alacak, 176,30 TL işlemiş faiz, 8,81 TL BSMV, 1.333,08 TL masraf olmak üzere toplam 91.926,95 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
b-İcra takibin … … yönünden 88.872,16 TL asıl alacak, 625,83 TL işlemiş faiz, 31,29 TL BSMV, 1.333,08 TL masraf olmak üzere toplam 90.862,36 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının 18.081,75 TL’sinin davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’den, 17.774,43 TL’sinin davalı … …’dan (tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar ve ilam harcı 6.279,52 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin (1.297,00-TL’sini davalılardan 23,00-TL’sini davacıdan) tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.322,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.299,00-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 14.708,31-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır