Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2023/149 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/703 Esas
KARAR NO : 2023/149
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde icra mahkemesinde imza inkarında bulunulmadığı için menfi tespit davası açma zorunluluğu doğduğunu, takibe dayanak olarak gösterilen bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığını bonolarda davacı ismini taşıyan kaşe kullanılmış ise de imzası bulunmadığını, takibe konu edilen bonoları imzalayan kişi ya da kişilerin, sahte olarak müvekkilimin ismini taşıyan kaşeyi hazırladığı ve bono üzerine kaşeyi bastığını belirterek icra takibinin yargılama sonuna kadar durdurulmasına, bu talebin kabul görmemesi halinde 2004 sayılı İİK’nın 72/3 maddesi mucibince, icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine şeklinde tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüyle …. İcra Müdürlüğünün 2011/… Esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının, takip konusu alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin alt bayisi olduğunu, davacı, müvekkili şirketten almış olduğu ürünlerin vadeleri geçmiş olmasına rağmen bedellerini ödemediğini, takip tarihine kadarki toplam borç bakiyesi 4.000-TL olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi sonrası bu hususun anlaşılacağını, imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi borcu olmadığı anlamına gelmediğini, bayilik sözleşmesi, hesap hareketleri ve faturalardan anlaşılacağı üzere davacının müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, müvekkilin şirketin alacağının likit olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davacının davasının haksız olması nedeniyle davanın esastan reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasının UYAP üzerinden, noterlik evrak asılları ve senet asılları celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasında 2.000,00-TL ve 2.000,00-TL toplam 4.000,00-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın takipten sonra ikame edildiği anlaşılmıştır.
Grafolog bilirkişinin 23/09/2022 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu 01.02.2020 düzenleme 14.08.2020 ödeme tarihli 2.000,00-TL tutarlı borçlu … …, lehdar … A.Ş. kefil … senet aslı ile 01.02.2020 düzenleme 21.08.2020 ödeme tarihli 2.000,00-TL tutarlı borçlu … …, lehdar … A.Ş. kefil … senet aslında bulunan yazı, rakam ve imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki …’a ait yazı, rakam ve imzalara kıyasla; …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki bonoya dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki bonoya dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Davaya konusunu 01.02.2020 düzenleme 14.08.2020 ödeme tarihli 2.000,00-TL tutarlı borçlu … …, lehdar … A.Ş. kefil … senet aslı ile 01.02.2020 düzenleme 21.08.2020 ödeme tarihli 2.000,00-TL tutarlı borçlu … …, lehdar … A.Ş. kefil … senetlerin icra takibine dayanak olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çekte keşideci olarak davacının imzası bulunduğu ancak bu imzanın inkarı nedeniyle açılan menfi tespit davasında, grafoloji bilirkişiden imza incelemesine ilişkin rapor alındığı, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davaya konusu takibe dayanak senetlerdeki yazı, rakam ve imzanın şekil-tersim tarzları bakımından grafolojik açıdan önemli uygunsuzluk ve farklılıklar bulunduğu, bu nedenlerle davacı …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı ve imza itirazının mutlak defilerden olup iyiniyet-kötüniyet ayrımı yapılmaksızın herkese karşı ileri sürülebileceği, bu halde davacının icra takibine konu edilen ve ancak imzası kendisinden sadır olmayan bonolar nedeniyle davalı lehtara borçlu olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının tazminat talebi yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 72/5 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 72. maddesinin 5. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması, borçlunun menfi tespit davası açmak zorunda bırakılması gerekir. Davacının keşideci davalının lehtar olduğu bonolar kapsamında aracı kılınmaksızın bir ilişki başladığı ve imzalarının davacıya ait olmadığı, davalının bu durumu bilebilecek konumda olduğu, takip başlatmakta kötüniyetli olduğu mahkememizce tespit edildiğinden yasal şartları oluşan tazminatı talebinin alacağın %20 oranında kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 2,000,00’er TL miktarlı, 01/02/2020 tanzim tarihli, 14 ve 21/08/2020 vade tarihli, lehtarı … A.Ş. olan 2 adet senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Asıl alacağın %20’si oranında 800,00-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 273,24-TL karar ve ilam harcından 68,31-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 204,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 68,31-TL peşin harç olmak üzere toplam 127,61-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.038,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının resen ilgilisine iadesine,
8-Celp edilen evrak asıllarının ilgisine göre celp edildiği yere iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/02/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza