Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/678 E. 2021/948 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/678 Esas
KARAR NO:2021/948

DAVA TARİHİ:26/10/2021
KARAR TARİHİ:02/11/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı, davalı tarafından, 09/03/2021 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, takip halen derdest olduğunu, satın aldığı ve kefil olduğu iddia edilen 14.996,21 TL borçla ilgili olarak davalıya herhangi bir borcum bulunmamasına rağmen başlatılan iş bu ilamsız icra takibi nedeniyle eldeki davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı şirket ile birlikte çalıştığı arkadaşı …’in kendisine … Marka ve Model Cep telefonu satın aldığını, telefon satımında kefil olduğunu ve buna binaen 2.700,00 TL değerinde bir sözleşme imzalattıklarını, arkadaşının ödemesi gereken parayı ödediğini ve davalıya olan borcunu kapattığını belirterek Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasından davalıya borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, telefon satım sözleşmesi kapsamında kefil olarak imzası bulunan davalının ödeme iddiası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti işlemine ilişkindir.
Dava tarihi 26/10/2021 olup, 6502 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği zamanda açılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-1 maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olaydaki anlatımlardan uyumazlığın, dava dışı borçlu ile davalı şirket arasında tüketici işlemi mahiyetinde telefon alım satım ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davanın mutlak ticari dava niteliği de bulunmadığı gibi tüketici işleminden kaynaklı ( feri nitelikteki kefalet de dahil) uyuşmazlıklar tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğinden dilekçe teatisi başlatılmaksızın aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde bakiye gider avansının da görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, taraf yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır